Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1688 E. 2022/422 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
ESAS-KARAR NO …..
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili tarafından davalının … Şubesinden … … … … marka ve model cep telefonu alındığını, dava konusu marka ve model telefonun alımı sırasında satıcı firma yetkilileri ürünü tanıtırken, ürünün su geçirmez özellikte olduğunu vurguladığını ve müvekkilini ikna ettiklerini, ürünün kullanım klavuzunda da suya dayanıklı olduğunun belirtildiğini, müvekkili firma yetkilisinin de satıcı firma tarafından kendisine yapılan tanıtım ve bilgilendirmeler ile ürünün reklamlarına güvenerek, işiyle ilgili yapılacak görüşmelerde kullanılmak üzere su geçirmez özelliği olan bu ürünü tercih ettiğini, müvekkili tarafından alınan ürünün kullanıldığı sırada suya maruz kalması sonrası bozulduğunu, 6098 s. BK 219. m.nde satıcının alıcıya karşı ayıplı mal ve bundan dolayı satıcının sorumluluğunun tarif edildiğini, davalının müvekkiline karşı 6098 s. BK’nun 219.m.1.fıkrası uyarınca ayıplı maldan sorumlu olduğunu, bu sebeple müvekkili firmanın zararını BK 227.m uyarınca gidermekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin seçimlik haklara sahip olduğunu belirterek öncelikle 6098 s. BK’nun 219.m 4.fıkrası uyarınca malın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, aksi halde ürünün iadesi ile sözleşmeden dönme hakkını kullanmasına, ödenen paranın müvekkiline ödeme tarihinden itibaren 3095 sk 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davaya konu üründe kullanıcı hatası olduğunu, davacı taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, cihazın servise iki defa geldiğini, ilk servise girişinde üründe kullanıcı hatası ile ekran ve kapağında hasar olduğununu tespit edildiğini ve bu nedenle bedel talep edildiğini, ikinci servise girişinde ise üründe bulunan kullanıcı hatası ve ürünün kullanım kılavuzuna aykırı kullanımdan dolayı ekran, anakart, speaker arızalı olduğunu ve kullanıcı hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini, bu nedenle ücret çıktığını, ödeme yapılmadığından cihazın işlemsiz iade edildiğini, davacının kendi kusuruna dayanarak müvekkilinden talepte bulunmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin tamir imkanı bulunmadığı gibi ürünlere müdahale etmesinin de üretici ve ithalatçı firmalar tarafından yasaklandığını, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin ürünü alıp servise göndermesi dışındaki tüm müdahaleleri yetkili servisler, ürünün ithalatçısı ve üreticisi tarafından tamamen yasaklandığını, müvekkilinin sadece satıcı sıfatına haiz olduğunu, davanın tedarikçi firmaya ihbar edilmesi ile davanın kabulü halinde ürünün iadesine, davanın müvekkili davalı firma bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının davalıdan cep telefonu satın aldığı, davacı satın aldığı telefonun ayıplı olduğunu iddia ettiği, bilirkişi teknik incelemesinde, 14/05/2018 tarihli arızanın sıvı alımından kaynaklandığı, 26/03/2018 tarihli önceki bir kapak değişimi işlemiyle davacının telefonundaki suya dayanıklılık özelliklerinin yitirilmiş olduğu, suya dayanıklılığa dair testlerin kapak değişimini yapan servis tarafından tekrar yapılması gerektiği, telefondaki ayıbın oluşmasında servis hizmeti veren dava dışı firmanın sorumlu olduğu, satıcının sorumluluğunu gerektirir bir ayıp bulunmadığı, taraflar tacir olduğundan 6502 sayılı yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerinin uyuşmazlığın çözümünde tatbik imkanı bulunmadığı, davalının sorumluluğu bulunsa dahi TTK 23/1-c ve TBK 223 m. kapsamında davalıya süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, mahkemece ayıp ihbarında bulunulduğunun ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, davada ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının araştırılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, ayıp ihbarının kural olarak şekle tabi olmadığı içerik olarak karşı tarafın haberdar olmasının yeterli olduğu ve hakimin bunu resen gözetemeyeceği noktasında söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayıptan satıcının sorumlu olduğunu, mahkemece teknik konuda verilmiş olan bilirkişi raporuna aykırı karar verildiğini, davaya konu ayıplı malın suya maruz kaldığını, kullanılamaz hale geldiğini, aldırılan raporda cihaz teknik servise verildiğinde cihazın su almış olduğu, sözkonusu cihazın kullanım kılavuzu ve kitapçığında belirtildiği üzere en belirgin özelliğinin su geçirmez olması olduğu tespit edildiğini, müvekkilin şikayeti cihazın sıvı olduğu yönünde iken yetkili teknik servis cihazında hafif ezilme ve çizik olduğu gerekçesi ile 3300,00TL bedelli fatura çıkardığını, cihazda ezilme ya da çizik olmadığını, cihazda sıvı teması olması nedeniyle ana kart ve ekranın etkilendiğinin bilirkişi raporuna belirtildiğini ve ayıplı olduğunun kabul edildiğini, verilen kararın eksik değerlendirme ile verildiğini belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; satıma konu malın ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine dayalı olarak satıma konu malın ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişimi, olmaz ise bedelin iadesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporu ve davacının dayandığı delillerle satıma konu telefonun ayıplı olduğunun ispat edilememiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 25/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”