Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1677 E. 2022/508 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1677 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/508

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2019
ESAS-KARAR NO : 2016/756 E 2019/148 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki satım sözleşmesine istinaden müvekkilinin mal bedellerini ödediğini, ancak davalının eksik mal teslimi yaptığını, halen teslim edilmeyen mal karşılığı ödenen tutarın davacıya iadesi gerektiğini beyanla 24.520,00.-TL ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, parça borçlarının borç konusunun bulunduğu yerde ifa edileceğini, müvekkilinin davacının sözkonusu emtiayı almasını beklediğini ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında satım ilişkisinin varlığı, davacının yaptığını ileri sürdüğü ödemeler ve eksik teslim edildiğini ileri sürdüğü mallar konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davacının sözleşmeye konu malları davalının Kuzey Irak’taki müşterilerine fatura ederek ihracatını kendi adına yaptığı, taraflar arasında temel ihtilafın ürünlerin teslim yeri konusunda olduğu, davacının teslim edilen malların Irak sınırında müvekkiline teslim edildiği yönündeki iddiasının yapılan yazışmalar ve davacı şirket yetkilisinin duruşmadaki beyanları neticesinde gerçeği yansıtmadığı, sözleşmede aksi kararlaştırılmadığından TBK’nın 89/2. maddesi uyarınca parça borçlarının sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde ifa edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmede ifa yerinin belirlenmediği, bu nedenle davacının borç konusu ürünlerin bulunduğu davalının adresinden alması gerektiği, eksik teslim edilen mallarla ilgili davalının temerrüde düşürülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca nakliye ücretinin dahil olduğunu, zira davaya konu çekişmeli mallar dışındaki tüm ürünlerini de bu şekilde Irak sınır kapısında teslim edilerek teslim tesellüm yapıldığını, taraflar arasında malın bedelinin ödenmediği veya malların bedelinin teslim alınmadığı hususunun ihtilaflı olmadığını, davalının dosyaya sunmuş olduğu faturaların somut uyuşmazlıkla ilgili olmadığını, davacı şirket yetkilisinin 21.02.2019 tarihli duruşmadaki beyanının eksik şekilde zapta geçtiğini, 22.06.2017 tarihli celsede davalı asılın beyanının alındığını, sözkonusu beyandan anlaşılacağı üzere malların davacıya teslim edilmediğini, mallar ya da bedeli istenildiğinde ise ortada ürünün olmadığını, kararın hatalı olduğunu, kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, ifa yerinin kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı ve buradan varılacak sonuca göre davalının edimini ifa edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine dayalı olarak ödenen satım bedelinin mal teslimi gerçekleşmediği iddiasına dayalı olarak alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmede ifa yerinin kararlaştırılmamış olmasına, taraflar arasındaki sözleşmeye konu malların cins borcu oluşturmasına, TBK m. 89/3 uyarınca cins borcu olup taraflar arasında da teslim yeri kararlaştırılmamış olması nazara alındığında davalının temerrüde düşürüldüğü hususunda yine davacının her hangi bir iddia ve delil ortaya koyamamış olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 12.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”