Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1657 E. 2022/535 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1657 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/535

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2019
ESAS-KARAR NO : 2018/833 E 2019/555 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili şirketin maliki olduğu … İş Merkezi 45, 46 ve 47 nolu bağımsız bölümleri davalıya satıp, tapu tescili için ferağ vermiş olmasına rağmen, davalının 3 adet faturaya istinaden müvekkili alacağını ödemediğini, Ankara 15. Noterliği’nin 08.08.2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bakiye alacağın tahsilinin istendiğini ancak ihtarın sonuçsuz kaldığını, bu sebeple davalı aleyhine Ankara 3.İcra Müdürlüğünün 2018/7447 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek, itirazının iptaline,takibin devamına, davalının %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkili tarafından … İş Merkezinde bulunan 45, 46 ve 47 nolu bağımsız bölümlerin davacı şirketten satın alındığını, satış bedelinin tamamının ödendiğini, ancak davacının sürekli olarak satış bedelini artırdığını, tarafların son anlaşmasına göre tapu alım satım harçlarının tamamı ve davacı tarafından kesilecek faturaya göre davacıya çıkacak KDV’nin yarısının müvekkili tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin satış bedeli ve KDV’nin yarısını ödemesine rağmen taşınmazın müvekkiline teslim edilmediğini, davacının KDV’nin tamamının ödenmesini talep ettiğini, taraflar arasında bu konuda anlaşmazlık çıkmış ise de bedelin yarısının da ödenmek zorunda kaldığını, davacının satış üzerinden 8 sene geçtikten sonra bu şekilde dava açmasının kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasındaki … İş Merkezi 45, 46 ve 47 nolu bağımsız bölümlerin davacı tarafından davalıya satıldığı, satış bedeliin yanı sıra davacı satıcı tarafından kesilecek …, …, … nolu faturalarda davacıya çıkacak KDV’nin 1/2’sinin davalı tarafından davacıya ödeneceği konusunda anlaşma yapıldığı, tapuda devir işleminin gerçekleştiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, takibe konu asıl alacak ve KDV alacağının ödenip ödenmediği, takip tarihi itibari ile davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunduğu, icra takibinde borcun sebebi olarak açıkça …, … ve … numaralı faturalardan kaynaklı KDV alacağının yarısının gösterildiği, davacının beyan ettiği KDV alacağı dışında kalan 55.605,00TL’lik alacağın takip konusu yapılamayacağı, itirazın iptali davasına konu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, borcun dayanağının takip talebinde ve ödeme emrinde üç adet faturadan kaynaklanan KDV alacağının yarısı olarak belirtildiğini, davacıya takip talebine konu borcun nasıl hesaplandığı konusunda beyanda bulunmak üzere süre verildiğini, davacı takip tutarı alacağının 215.000,00.-TLsinin üç adet faturadan kaynaklanan KDV alacağının ödenmeyen 1/2 si olduğunu beyan ettiğini, KDV alacağının tamamının ödenmesi gerektiğini, davacının 215.000,00.-TL’sinin ödendiğini ve kalan 215.000,00.-TLnin takibe konu edildiğini beyan ettiğini, mahkemece davacının beyanına göre hüküm kurulmasının işin mahiyetine aykırı olduğunu, icra takibine konu edilen alacağın bir kısmının üç adet faturaya ait KDV’nin ödenmeyen 1/2si olduğu dikkate alınmadığını, davacının ödenen KDV düşüldükten sonra kalan 1/2nin istendiği yönündeki açıklamaya itibar edilmediğini, ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve vakıalara dayalı olarak talebe bağlı ihtilafın çözülmesi gerekirken eksik tahkikatla hüküm oluşturulduğunu, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasındaki satım ilişkisinde KDV alacağından sorumluluk noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle takip dayanağının 3 adet faturadaki KDV alacağının 1/2 oranına ilişkin olmasına, davacı vekilinin taraflar arasındaki uyuşmazlığın belirlenmesine yönelik ön inceleme tutanağını imzalayarak ihtilafın takibe konu edilen 3 adet faturadaki KDV tutarının 1/2 ‘sine yönelik olduğunu beyan etmesine, yine 11.04.2019 tarihli celsede davacı vekilinin 3 adet faturanın müvekkiline düşen KDV’sinin yarısı olarak talep ettiklerini beyan etmiş olmasına, akabinde ise 15.04.2019 tarihli dilekçe ile davalının takibe konu edilen 3 adet faturadaki KDV tutarının 1/2 oranına isabet eden kısmı ödediğini beyan etmiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 12/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”