Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1608 E. 2022/554 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1608 ( KABUL DÜZELTEREK YENİDEN ESAS
KARAR NO : 2022/554 HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/05/2019
ESAS NO : 2017/1053 E 2019/449 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili şirketin 15.05.2017 tarihinde davalı satıcıya 54.901,09-TL ödeyerek … marka, buz beyazı renkli kamyoneti satın aldığını, bu alışverişe dair e-fatura düzenlendiğini, müvekkilinin araçta yaşadığı sıkıntı ve arızalar nedeniyle aracı 24.10.2017 tarihinde davalıya ait servise getirdiğini, araçtaki geri vitese zor geçme, aracın dört bir yanından ses ve uğultu gelmesi, direksiyonu her çevirmede ve her kalkışta sürtme ve uğultu, aracın göğüs kısmından takırtı seslerinin gelmesi, vites geçişlerinin zor olması gibi sürüşü son derece olumsuz etkileyen ve araçtan beklenen faydayı sağlamayı engelleyen sorunların dile getirildiğini, servis yetkililerinin bu aracın üretildiği banttaki tüm araçlarda aynı kusurların olduğu, Ar-ge çalışmalarının devam ettiği ve Şubat ayında aracı tekrar getirmeleri gerektiğinin belirtildiğini, aracın müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkilinin aracında olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak ayıpların bulunduğunu, araçtaki ayıpların basit mahiyette olmadığını belirterek, davaya konu kamyonet aracın ayıplı olduğunun tespit edilerek, ek dava ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, aracın ayıpsız misli ile değişimini, olmadığı takdirde bedelin fatura tarihinden reeskont faizi ile birlikte iadesini, bu talebin de yerinde görülmemesi halinde aracın ayıplı değerinin satış bedelinden tenzili ile arada doğacak farkın reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, terditli talepleri değerlendirilmek üzere tensiple beraber araç üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğu ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporları ile anlaşıldığı, hükme esas alınan bilirkişi …’ın 25/01/2019 havale tarihli raporuna göre aracın bedel iadesi ve misli ile değişimi bedelinin 4.000,00 TL olduğunu, araçta toplam değer kaybının 4.200,00 TL olduğunu, bu durumda değer kaybının 4.200,00 TL+ bedel iadesi ve misli değişim bedelinin 4.000,00TL=8.200,00 TL olduğunun bildirildiği, her ne kadar dava değeri 54.901,09 TL üzerinden açıldığı için davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; davacı vekilinin talebinin terditli olduğu, dava konusu aracın satılması nedeniyle ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edilmediği, değer kaybı ve bedel indiriminin talep edildiği, dolayısıyla davacının bu talebinin kabul edildiği değerlendirilerek reddedilen kısım yönünden davalı vekili lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili, gizli ayıp bulunmadığını, onarımla giderilebilecek bir problem varken davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, hükme esas alınan Ek bilirkişi raporunun 8.200,00.-TL zarar hesabının kabul edilemeyeceğini, hesabın belirsiz olduğunu, hükme esas alınan raporda diğer bilirkişi raporlarında yer almayan tamir edilen parçalardan sözedildiğini, bunun kabul edilemeyeceğini, hükmedilen harcın da hatalı olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, satıma konu aracın ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine dayalı olarak ayıplı olduğu iddia edilen aracın misli ile değişimi, olmazsa bedelinin tahsili veya ayıp oranında bedelden tenzili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı yan davalıdan almış olduğu aracın araçtaki geri vitese zor geçme, aracın dört bir yanından ses ve uğultu gelmesi, direksiyonu her çevirmede ve her kalkışta sürtme ve uğultu, aracın göğüs kısmından takırtı seslerinin gelmesi, vites geçişlerinin zor olması gibi sürüşü son derece olumsuz etkileyen ve araçtan beklenen faydayı sağlamayı engelleyen gerekçelerle ayıplı olduğunu iddia etmiştir.
Ayıptan sorumluluğu düzenleyen TBK m. 219 “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.
Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” hükmünü içermektedir.
Bu anlamda davacı alıcının, satıcı tarafından satılanda bildirilen niteliklerin bulunmadığı, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların varlığını ispatı gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta ayıp iddiasının ispatı bakımından bilirkişi incelemesine dayanılmış, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında araçta bulunan davacının ileri sürdüğü arızaların ayıp niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir. Özellikle 30.10.2018 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli, ayrıntılı ve açıklayıcı olduğu anlaşılmakla, araçtaki arızalar nedeni ile 1.500,00.-TL değer kaybı zararı oluşacağı tespitinde bulunulmuştur.
Davacı dava dilekçesinde terditli olarak aracın ayıpsız misli ile değişimini, olmadığı takdirde bedelin fatura tarihinden reeskont faizi ile birlikte iadesini, bu talebin de yerinde görülmemesi halinde değer kaybı zararının tahsilini talep etmiş, ancak yargılama sırasında davacı yanca aracın satılmış olduğu da gözetildiğinde, değer kaybı talebi dışındaki diğer terditli talepleri yönünden bir karar verilemeyecektir.
Buna karşın ilk derece mahkemesince yeterli uzmanlığa sahip olmadığı anlaşılan, teknik ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle 30.10.2018 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun düştüğü değerlendirilmiş ve davacının değer kaybı talebi yönünden 1.500,00.-TL olarak davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile HMK m. 353/1-b-2 hükmü uyarınca kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1053 Esas 2019/449 Karar sayılı 06/05/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a-Davanın KABULÜ ile,
1.500,00.-TL’nin dava tarihi olan 12/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 102,47.-TL harcın, peşin alınan 937,58-TL harçtan mahsubu ile bakiye 835,12.-TL harcın istek halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
c-Davacı tarafından yapılan 31,40.-TL başvurma harcı, 102,47.-TL peşin harç, 4,60.-TL vekalet harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 1.800,00.-TL bilirkişi ücreti, 460,00.-TL tebligat gideri, müzekkere, talimat gideri, 146,00.-TL, 3 müzekkere gideri 19,70-TL, talimat masrafı 1.227,00.-TL, keşif harcı 253,80TL ve iki bilirkişi ücreti 600,00.-TL olmak üzere toplam 2.260,00.-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 61,75.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir edilen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalı yana iadesine,
5-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 14.04.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”