Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1603 E. 2022/533 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1603 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/533

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019
ESAS-KARAR NO : 2014/1593 E 2019/245 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Çek İstirdadı
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, ticari satım ilişkisi bulunan dava dışı şirket tarafından müvekkili lehine keşide edilen çekin kargo şirketi tarafından kaybedildiğini, çekin iptali için açılan dava sırasında çekin davalıda olduğunun belirlenmesi üzerine istirdadı için dava açtıklarını, davalının iyiniyetli ciranta olmadığını, çek arkasındaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, bu hususta suç duyurusunda bulunduklarını beyanla çekin istirdadını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin çekin çalıntı olduğunu bilmediğini, kötüniyetli olmadığını ileri sürerek davanın reddi isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının çekin elinden rızası dışında çıktığını ve yetkili hamil olduğunu kanıtlaması yanında davalının kötüniyetli olduğunu da kanıtlaması gerektiğini, davalının hakkında yürütülen soruşturma sırasında verdiği ifadesinde dava dışı şirketten aldığını beyan ettiği, sözkonusu şirket yetkilisinin de soruşturmada aynı yönde beyanda bulunduğu, davalının davacı şirkete ait cironun sahte olduğunu bilemeyeceği, zira davalı hakkında yürütülen ceza soruşturması neticesinde de KYOK verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, müvekkilinin lehtarı olduğu dava konusu çekte yer alan ilk cironun müvekkili yetkilisine ait olmadığını, bu hususta imza incelemesi talebine karşın mahkemece her hangi bir inceleme yapılmadığını, çeklerin Ankara’da bulunan keşideci tarafından keşide edilip kargoya verildiği ve daha lehtar olan müvekkilinin eline geçmeden kargoda çalındığının ceza mahkemesi kararı ile sabit olduğunu, müvekkilinin davalıyı tanımadığını, müvekkiline ait cironun sahte olduğundan müvekkilinden sonra gelen cirantaları tanıması bilmesi niyetlerini öngörebilmesinin mümkün olmadığını, ciro silsilesinin bozulduğunu, keşideci tarafından çek bedeli ödenmiş ise de, davanın reddi ile ikinci defa mağduriyet yaşadıklarını belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davalının dava konusu edilen çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunun ispat edilip edilemediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, çek istirdadı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle ispat yükü üzerinde olan davacının TTK’nın 792.maddesi uyarınca davalının dava konusu edilen çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunu ispat edememiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 12.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”