Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1580 E. 2022/635 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2019
ESAS-KARAR NO :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/213 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, takibe dayanak bono altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, açılan davanın yerinde olmadığını, diğer borçlu …’in bu şirket adına birçok senet verdiğini ve o senetlerin ödendiğini, şirket yetkilisi olduğu düşünülerek müvekkilinin senetleri aldığını, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, bonoların davacı şirket yetkilisi … tarafından düzenlendiği yönünde bir iddiasının olmadığı gibi, aksine bonoların dava dışı … eli ürünü olduğunun bilindiği, taraflar arasındaki yakın akraba ilişkisi nazara alındığında, dava dışı …’in şirket yetkilisi olduğu sanıldığı için bonoların kabul edildiği ve iyiniyetli olunduğuna yönelik itirazlarının dikkate alınamayacağı belirtilerek davanın kabulüne, koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Müvekkili tarafından …’in şirketi temsile yetkili olduğu zannı ile senedin alındığı, … tarafından piyasaya bu şekilde senet tanzim edilerek sürüldüğü ve şirket temsilcisinin de bu durumdan haberdar olduğu, mahkemece bu yönde araştırma yapılmamasının hatalı olduğu, imza aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yapılmamasının doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bono altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve bu definin davalıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedindeki imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davalı tarafça, davacı şirket aleyhine Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/213 esas sayılı dosyasında, 30.11.2016 tarih ve 14.000,00 TL bedelli bono ile 30.12.2016 tarihli 15.000,00 bedelli bono gerekçe gösterilerek kambiyo senetlerine mahsusu takip yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmakta ise de, dosya kapsamı içerisinde yer alan ticaret sicil kayıtları içeriğine göre, davacı şirketi temsilen …’in 27.04.2012 tarihli karara göre 10 yıl süre ile münferiden şirketi temsile ve ilzama yetkili kılındığı, bonoların keşide tarihi dikkate alındığında, anılan bonoların davacı şirket yetkilisi tarafından düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Nitekim davalı vekilince sunulan cevap dilekçesi içeriği de dikkate alındığında, davalının, bonoların davacı şirket yetkilisi … tarafından düzenlendiği yönünde bir iddiasının olmadığı gibi, aksine bonoların dava dışı … eli ürünü olduğunun bilindiği, ne var ki iyiniyetli oldukları ve dava dışı …’in şirket yetkili olduğu sanıldığı için bonoların kabul edildiği savunulmuştur.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.010,10TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 504,00TL harcın mahsubu ile bakiye 1.506,10 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”