Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1555 E. 2022/630 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

. ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2019
ESAS NO …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı, aleyhine davalı tarafından Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3605 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, takibe dayanak bono altındaki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek icra takibi nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, önce Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/14150 E. nolu dosyası ile takip başlatıldığnı, borclunun taahhüdü üzerine işlemlere devam edilmediğini, ancak borçlunun borcunu ödemediği için takibin yenilendiğini, senede karşı itirazını davacının daha önce Kayseri 2. Hukuk Mahkemesi’nin 2014/42 E. 2015/59 K. sayılı dosyasında yaptığını sonra borcu kabullenip duruşmayı takip etmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, takibe dayanak bono altındaki imzanın davacıya ait olmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Davacı yanca gerekli hak düşürücü süre içerisinde iş bu davanın açılmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, davacının sadece imzaya itiraz edip borca ve feilerine itiraz etmeyerek borcu kabul etmiş sayılacağı, iş bu davadan önce ilk takip yapıldığında, borçlunun taahhüdü üzerine takibe devam edilmediği, ancak borçlunun borcunu ödememesi üzerine takip dosyasının yenilenerek takibe devam edildiği, davacı yanca bu davadan önce benzer itirazlarla icra hukuk mahkemesinde açılan davanın yine takip edilmeyerek borcun kabullenildiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna itiraz üzerine ek rapor yerine yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasının uygun olacağı, davacı yanca senetteki imzanın kendisine ait olmadığı beyanına rağmen soruşturma yönünde şikayette bulunmadığı, dava konusu bononun müvekkilinin gözü önünde imzalandığı, ancak davacının değişik imzalar kullanmak suretiyle imza karşılaştırmalarını sonuçsuz bıraktığı, ayrıca dosya kapsamında müdahale eden bulunmamasına karşına mahkemce gerekçeli karar başlığında feri müdahile yer verilmesinin de doğru olmadığı, bu kısmın karardan çıkarılması gerektiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bono altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve definin davalıya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedindeki imza inkarına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3605 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı -alacaklı tarafından davacı-borçlu hakkında 05/04/2011 tanzim tarihli 05/10/2012 vade tarihli 4.200,00 TL bedelli bono nedeniyle takip başlatılmış olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporunun incelenmesinden dava konusu bono altındaki imzanın davacıya ait olmadığı bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu bono altındaki imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi ve bu definin herkese karşı ileri sürülebilen mutlak defilerden olmasına göre davalı vekilinin sair istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Mahkemece ……Şirketi tarafından feri müdahele talebinde bulunulduğu belirtilerek HMK madde 66 vd gereğince talebin kabulüne karar verilmiş olduğu görülmüştür. Ancak dosyanın incelenmesinden fer’i müdahale talebinde bulunulmadığı, sadece anılan şirket tarafından imza asıllarının mahkemeye sunulduğu, daha sonra sehven asli müdahil olduğu gerekçesiyle mazeret dilekçesi verildiği anlaşılmış olup, karar başlığından fer’i müdahil ve vekiline ilişkin başlığın çıkarılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
2-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/601 Esas, 2019/456 Karar ve 15/05/2019 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a) DAVANIN KABULÜ İLE;
b)Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3605 sayılı dosyasında takibe konulan 05/04/2011 düzenleme, 05/10/2012 vade tarihli 4.200,00 TL bedelli, düzenleyeni … ve lehtarı … olan bono nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
c)İİK madde 72/5 gereğince takibin derhal durdurulmasına, buna ilişkin icra dairesine müzekkere yazılmasına
d)Takibin kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından İİK madde 72/5 gereğince davacının tazminat talebinin reddine,
e)Davacı tarafın para cezası talebinin İİK madde 72 dikkate alınarak reddine,
f)Alınması gereken 355,70 TL karar ve ilam harcından dava açılırken davacıdan alınan 88,93 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 266,77 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
g)Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı ve 88,93 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ğ)Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 113,00 TL tebligat gideri, 58,50 TL müzekkere ve posta gideri, 500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 671,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
h)Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bıkarılmasına,
ı)Artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde harcanmayan gider avansının taraflara iadesine,
i)Davacının kendini bir vekil ile temsil ettirmediğinden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf posta giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 10/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”