Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1537 E. 2022/368 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2019
ESAS-KARAR NO….

…. Müdürlüğü’nün 2018/1195 Esas sayılı takip dosyasına konu bonodan borçlu olmadığının tespitine, müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, ticaret mahkemesinin görevli olmadığını, müvekkilinin davacıya elden verdiği nakit bedel karşılığında davaya konu bononun düzenlendiğini, davanın kötü niyetli olarak icra takibini semeresiz bırakmak, satışı önlemek ve borcu ödememek amacıyla açıldığını, davaya konu bononun 09.09.2014 tarihli sözleşme ile hiçbir ilgisinin olmadığını, takip konusu bononun teminat senedi niteliğinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın bonodan kaynaklanmış olması sebebiyle ticari dava niteliğinde olduğu, davacının iddialarını usulüne uygun delillerle ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece müvekkili tarafından bildirilen tüm deliller toplanmaksızın hüküm tesis edildiği, davalı yan isticvap edilmediği gibi, dava konusu bononun müvekkili elinden hile ile alınmış olması nedeniyle tanıklarının isim ve adreslerinin bildirilmesine dahi imkan tanınmaksızın tanıkları dinlenmeksizin hüküm tesis edildiği, ayrıca aynı bono ile ilgili olarak Ankara C. Başsavcılığı’nın 2018/26257 soruşturma sayılı dosyası celp edilmeksizin ve davalının o dosya kapsamındaki ifadeleri dikkate alınmaksızın hüküm tesis edildiği, tüm deliller toplanmadan yemin hakkının hatırlatılmasının da doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık görevli mahkeme noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, teminat iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya ve takibe konu 30.06.2015 ödeme tarihli, 17.06.2014 keşide tarihli, 500.000,00 TL bedelli bononun keşidecisinin davacı, lehtarının davalı, avalistinin dava dışı … olduğu, bonoya istinaden takip alacaklısı-davalının Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2018/1195 Esas sayılı takip dosyası ile takip borçlusu olarak davacı … ile dava dışı … aleyhine kambiyo senetlerine mahsusu icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Takibe dayanak senet fotokopisinin incelenmesinden senette düzenleme yerinin bulunmadığı gibi keşideci imzasının yanında da herhangi bir idari birimin yer almadığı, bir başka ifade ile dava konusu senette düzenleme yerinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava konusu takibe dayanak senet, Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen zorunlu unsurları (düzenleme yerini) taşımadığından kambiyo senedi niteliğinde değildir. Uyuşmazlık kambiyo senedi niteliği taşımayan belgeden kaynaklandığı gibi aradaki temel ilişki de davalı tarafından ödünç sözleşmesi olarak açıklanmıştır.
Bu belirlemeye göre uyuşmazlığın münhasıran senede dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Tarafların tacir olup olmadığı sabit olmadığı gibi dosyaya yansıyan bilgiler ve özellikle tarafların açıklamaları kapsamında davalının davacıya verilen ödünç bedeli olarak senedin verildiği iddiasının bulunduğu ve tarafların Türk Ticaret Kanununun 12 nci maddesinde ifadesini bulan tanıma göre bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işletip işletmediği tacir sıfatının bulunup bulunmadığı anlaşılamadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığı, bu haliyle davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilip edilemeyeceği anlaşılmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, işin esasına girilerek tarafların tacir sıfatının bulunup bulunmadığı yönünde delilleri toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece dava dilekçesinin davanın reddine dair verilen kararın …353/1-a-3.maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/841Esas, 2019/360Karar sayılı ve 18/04/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-…nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 17/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”