Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1483 E. 2022/468 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2019
ESAS-KARAR NO….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, müvekkili … şirketi ile davalı … şirketi arasında 2013 yılından beri ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki sebebiyle alınan mallara güvence olarak müvekkili … şirketi adına miktar ve vade kısımları boş 2 bononun imzalanarak davalı şirkete verildiğini, borç ödemelerinde yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle davalı şirkete güven ilişkisi nedeniyle boş olarak verilen senetlerden bir tanesine müvekkili …’nun adının borçlu olarak yazılarak miktar kısmına 400.000,00 TL vade kısmına 02/02/2015 ve keşide tarihi kısmına 02/01/2015 tarihi yazıldığını ve müvekkilleri aleyhine Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/3406 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine koyulduğunu, icra takibi başlatıldığını, yapılan görüşmeler neticesinde taraflar arasında 24/02/2015 tarihli protokol imzaladığını ve yapılan icra takibininden feragat edildiğini, protokol ekinde 71.000,00 TL teminat bonosunun davalı şirkete verildiğini, yine protokolde borcun ödenmesi için 46.600,00 TL müşteri evrakının ciro edilerek davalı şirkete verildiğini, Kasım 2015 tarihinde müvekkili …’nun sağlık problemi yaşadığını, aylarca çalışamaz halde kaldığını, bunu fırsat bilen davalı şirketin cari hesap ekstresiyle sabit olduğu üzere alacak miktarı 40.455,51 TL olmasına rağmen protokol ekinde verilen 71.000,00 TL bedelli senedi Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/25774 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine koyduğunu, aynı borç için Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2012016/1899 Esas sayılı icra dosyası üzerinden 46.600,00 TL bedelli evrakı takibe koyarak ikinci kez aynı borç için icra takibi başlattığını, son olarak müvekkili … şirketi adına olan boş senedi de aynı şekilde doldurarak müvekkili …’nun ismi borçlu olarak senede yazılmak suretiyle miktar kısmına 60.000,00 TL, vade kısmına 31/12/2015, keşide tarihi kısmına 31/07/2015 yazılarak Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/400 Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, cari hesap ekstresine göre 40.445,51 TL borç için 71.000,00 TL, 46.600,00 TL, 60.000,00 TL olmak üzere toplam 177.600,00 TL miktarlı üç ayrı icra takibi başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, teminat olarak verilen ve üzerine müvekkili …’nun adı borçlu olarak yazılarak icra takibine konulan 60.000,00 TL bedelli dava konusu senette tahrifat yapılmasının suç teşkil ettiğini, bu sebeple davalı şirket yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek müvekkillerin Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/400 Esas sayılı icra dosyası sebebiyle borçlu olmadığının tespitine ve takip konusu senedin iptaline, haksız ve kötü niyetli işlem sebebiyle davalı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin yalıtım malzemeleri üretim ve uygulamasını yapan köklü bir şirket olduğunu, davacı … firmasının ise davalı firmanın bayisi olduğunu, taraflar arasında üretici-bayi ilişkileri bulunması nedeniyle uzun zamana dayalı cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davacı … şirketinin 2014 yılında mali sıkıntıya düştüğünü ve 2015 yılının başına gelindiğinde davalı şirkete toplam 394.397,72 TL tutarında borcu olduğunu, davacı şirketin bu amaçla vermiş olduğu senedin Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/3406 E. sayılı dosyasına konu edildiğini, icra takibinden sonra davacının bir kısım müşteri evrakları getirerek cari hesap borcunu azalttığını ve 25/02/2015 tarihinde protokol hazırlandığını, müvekkiline 71.000,00 TL senet verildiğini, protokol düzenlemesiyle icra takibinden feragat edildiğini, davacı şirketin 71.000,00 TL bedelli senedi de ödememesi nedeniyle Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/25774 Esas dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davacının senedin teminat senedi olduğu iddiası üzerine Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/540 Esas sayılı dosyası üzerinden takibin iptaline karar verildiğini, 2016 yılı başına gelindiğinde davacının 107.320,51 TL tutarında cari hesap borcu bulunduğunu, davacının bakiye borcunu ödememiş olması nedeniyle Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/400 E. sayılı dosyası ile 60.000,00 TL bedelli senet nedeniyle icra takibi başlatıldığını bildirerek davanın reddine ve % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalı alacaklı tarafından dava konusu senedin diğer kambiyo senetlerine ve cari hesap sebebine bağlandığından davalının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiği, dava konusu senedin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının ticari defterlerinde de ispata muhtaç alacak kayıtlarının bulunduğu, davalının bu kayıtları kesin delillerle ispat edemediği, yemin deliline de dayanmadığı belirtilerek davanın kabulüne, davalının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davacıların kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece kötüniyet tazminatının şartları oluşmasına karşın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı;
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece eksik araştırmayla inceleme ve dosya kapsamındaki delillerin hatalı değerlendirilmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği, …’ın kendi ticari defterlerine göre borç kaydının bulunduğu, kambiyo senedi verilmesinin yenileme olarak kabul edilemeyeceği, iki adet senedin tarafların ticari defterlerinde bulunmamasının sonuca etkili olmadığı, ispat yükünün mahkemece ters çevrildiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bono nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK 72 maddesi gereğince açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davalı alacaklının dava konusu senedi diğer kambiyo senetlerine ve cari hesap sebebine bağlandığından davalının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiği halde usulüne uygun delillerle alacağını ispat edememesine ve takipte davalı yanın kötüniyetli olduğu hususunun ispat edilememesine göre taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.150,87 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.037,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.113,15‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 04/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”