Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1461 E. 2022/458 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019
ESAS-KARAR NO …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan bakiye kalan alacağının tahsili amacıyla Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7011 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, taraflar arasında sipariş anlaşması tutarının 32.000,00 TL olduğunu, bu miktarın 25.000,00 TL’sinin 30/03/2016 tarihinde davacı şirkete ödendiğini, 7.000,00 TL’nin ise elden ödendiğini, davacının irsaliye ve teslim fişlerinin müvekkiline teslim etmediğini, yapılan sözleşme fotokopisinin davacı şirketten istendiğini, ancak davacının tarafların imza altına aldığı sözleşme örneğini vermekten kaçındığını, …., 17/09/2015 tanzim tarihli 19.992,00 TL’lik faturanın müvekkili şirketin kayıtlarında dahi bulunmadığını, davacıdan alınan malların ayıplı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında birden fazla fatura ile mal satıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın … sıra numaralı 17.09.2015 tarihli 16.992,00 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, davalı tarafça bu faturanın kendilerine tebliğ edilmediği ve fatura içeriği malların kendilerine teslim edilmediği iddia edilmiş ise de bu faturadaki malların teslimine ilişkin düzenlenen irsaliyeli faturada tam olarak okunamamakla birlikte … veya … … isminin yazılı bulunduğu ve sevk irsaliyesinin teslim eden ve teslim alan kısımlarında imza olduğu, her ne kadar SGK tarafından gönderilen listede bu kişinin davalı çalışanı olduğuna dair ismi bulunmasa da davalının yapılan isticvabında bu konu hakkında açıklamada bulunmayacağını beyan ettiği, HMK 171. maddesinde sorulan sorulara cevap verilmediği takdirde ikrar edilmiş sayılacağı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Taraflar arasındaki ihtilaflı faturaya konu malların teslim edildiği hususunun davacı yanca ispat edilemediği, müvekkiline ait ticari defterlerde söz konusu fatura kayıtlı olmadığı gibi teslim alan kısmında yer alan ismin okunaklı olmadığı, müvekkilinin isticvabının tamamının bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği halde beyanındaki bir kelimenin çekilerek hükme esas alınmasının hatalı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile kötüniyet ve icra inkar tazminatı talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan bakiye kalan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 30. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7011 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; alacaklının, … … … ve Tic. Ltd. Şti, Borçlunun …-… … Kurumları olduğu, 12.191,00 TL asıl alacak ve 556,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.747,11 TL üzerinden 24/03/2016 tarihinde takip başlatıldığı, takip dayanağının cari hesap ekstresi ve ekstreye konu faturaların olduğu, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Takibe dayanak ihtilaflı … sıra numaralı 17/09/2015 tarihli 16.992,00 TL bedelli faturanın incelenmesinde; mutfak eşyası olduğu, açık fatura olarak düzenlendiği, faturanın teslimine ilişkin üzerinde bir imza olmadığı, ancak faturanın dayandığı sevk irsaliyesinin teslim eden ve teslim alan kısımlarında imza olduğu, teslim alan kısmında tam olarak okunamayan isim ve soy isim yazılı olduğu görülmüştür.
Davalının ticari defterlerinin incelendiği 22/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında faturalardan kaynaklı ticari ilişkinin bulunduğu, davalının ticari yevmiye defteri açılış ve kapanış tasdiklerini TTKnın 64. Ve 65. Maddeleri hükümlerine göre yasal süresi içerisinde yaptırdığı, davalının dava konusu faturalardan Seri A sıra No: …, 17/09/2015 tarihli 16.992,00 TL miktarlı faturanın davalının ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığı, takdirin Mahkemeye ait olmak üzere davalının ticari defter kayıtlarında yer almayan fatura içeriğindeki davacının malları teslim ettiğine ilişkin sevk irsaliyesi vb. Belgeleri sunması halinde dikkate alınabileceği, davalını dava konusu Seri A sıra no …, 14/09/2015 düzenleme tarihli 12.095,00 TL bedelli, … sıa nolu 19/09/2015 tarihli 8.763,00 TL ve … sıra nolu 21/09/2015 tarihli 6.431,00 TL tutarlı faturaları ticari defter kayıtlarına işlediği kasa hesabından nakit olarak ödeme yapıldığı, bundan ötürü davalının borcunun bulunmadığı, ancak davacı tarafından açık olarak düzenlenen faturaların davalıca kapatıldığına dair para tahsil, tediye makbuzu, banka dekontu, viza, çek vb. Belgelerin dosya içerisinde bulunmadığı, bildirilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelendiği 03/07/2018 havale tarihli bilirkişi raporundan özetle; taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan bir ticari ilişki olduğu, taraflar arasında … sıra nolu 14.09.2015 tarihli 12.095,00 TL bedelli 50453 sıra nolu 19.19.2015 tarihli 8.763,00 TL ve …. sıra nolu 21.09.2015 tarihli 6.431,00 TL ve toplam 27.199,00 TL tutarındaki üç faturaya ilişkin bir tartışma olmadığı, anlaşmazlığın …. sıra numaralı 17.09.2015 tarihli 16.992,00 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, ihtilaflı fatura dikkate alındığında (27.199,00+16.992-32.000,00=)12.191,00 TL davacının alacak bakiyesinin kaldığı, davacı tarafından düzenlenen ancak davalı şirketin kayıtlarında olmayan …. sıra numaralı 17/09/2015 tarihli 16.992,00 TL bedelli tutarındaki faturaya ait sevk irsaliyesinin altındaki “teslim alan” imzasının kime ait olduğunun bilinmesinin gerektiği, bu amaçla davalı …’e ait ticari işletmelerin 2015 yılı SGK çalışanları listesinin ilgili … Kurumundan talep edilmesinin gerektiği bildirilmiştir.
Mahkemece SGK’ya müzekkere yazılarak davalının iş yerindeki 2015 yılındaki çalışanların isim ve kimlik bilgileri istenilmiş SGK tarafından CD içerisinde gönderilen çalışanların isim listesi incelenmiş, … … isimli kişiye rastlanmamıştır.
Davacı vekili 20/12/2018 tarihli celsede SGKdan gelen CDyi incelediklerini … isimli kişiye rastlamadığını fakat diğer sevk irsaliyesinde adı yazan …’un da davalının çalışanları içerisinde yer almadığını, bu nedenle malları teslim ettiklerine dair tanık dinletmek istediklerini beyan etmiştir.
Kırıkkale 3. Asliye Hukuk Mahkemesine, … sıra numaralı 17.09.2015 tarihli 16.992,00-TL tutarındaki faturanın kendilerine tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edildiğine dair irsaliye faturasındaki teslim alan kişinin çalışanları olup olmadığı hususlarının davalıya sorulması ve davalının isticvabı amacıyla talimat yazılmış olup, davalı … 14/02/2019 tarihli duruşmadaki beyanında; seri A, sıra no:… 17/09/2015 tarihli 16.992,00 TL tutarındaki faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, tebliğ edildiğine dair irsaliye faturasındaki teslim alan kişinin çalışanları olup olmadığı hususunda bir açıklama yapamayacağını, zira bu söz konusu faturanın şirketin muhasebe kayıtlarında dahi yer almadığını, şirketin kayıtları incelendiğinde iş bu faturadan dolayı şirkete herhangi bir mal teslimi yapılmadığının görüleceğini beyan etmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 832,77 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 208,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 624,77‬ TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 04/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”