Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1441 E. 2022/413 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1441 (KABUL DÜZELTİLEREK YENİDEN
KARAR NO : 2022/413 ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2019
ESAS NO : 2017/1117 E 2019/27 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturadan bakiye kalan alacağının tahsili amacıyla Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10730 E. Sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi yaptığını, davalıların haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar arasında adi ortaklığın bulunmadığı, takip dayanağı fatura …. adına kesildiği için davacının söz konusu faturaya dayanarak diğer davalı ….’dan talepte bulunmasının mümkün olmadığı, faturaya konu akdi ilişkinin 27.972,00 TL.den fazla olduğu ve 27.972,00 TL’den fazla mal teslim ettiği hususunun davacı yanca ispat edilemediği belirtilerek her iki davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Davalılar arasında adi ortaklık bulunduğu için dava konusu faturanın her iki davalının ismi belirtilmek suretiyle düzenlendiği, ancak BS formunda sadece ….’nın ismi belirtilmek suretiyle gönderildiği, mal satım sözleşmesinin davalılar ile yapıldığı, faturanın da bu kapsamda kesildiği, faturanın mail ile davalılara iletildiği, davalılar tarafından kredi kullanıldığı, ancak fatura bedeline sonradan iş bu davaya da konu takipte ve davada itiraz edildiği, yemin sırasında beyanlarını sununan davalılar tarafından da bu hususun açıkça ikrar edildiği, mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiği bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturadan bakiye kalan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10730 Esas sayılı sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 22.09.2015 tarihli faturaya dayanarak 5.750,00 TL asıl alacak, 962,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.712,69 TL alacağın tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin ….’ya 17.08.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ….’ya tebliğ edilemediği, borçluların 24.08.2017 tarihli itiraz tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Takibe dayanak fatura fotokopisinin incelenmesinden davacı tarafından davalılar adına düzenlendiği, ancak BS formunda sadece …’nın ismi belirtilmek suretiyle Vergi Dairesine beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekindeki belgelerin incelenmesinden dava konusu satım sözleşmesine konu elektrik malzemelerinin ….-…. adına kurulan trafo porejesi kapsamında satın alındığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında bulunan dekont fotokopisinin incelenmesinden …. tarafından …’e 28.000,00 TL gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalı …. duruşmada beyanında “Biz davacı ile davaya konu malzeme alımı konusunda 30.600,00 TL ye anlaştık, bunun 27.972,00 TL sini banka yoluyla ödedik, geriye kalan kısmını da elden ödedim, davacı bize faturayı vermedi, sadece bizim kredi kullandığımız … Bankasına mail yoluyla gönderdi, fatura bedelinin 40.000,00 TL olduğunu daha sonra bankada öğrendim, o sırada kredi kullanımı sırasında işimin bir an önce bitmesi için faturanın neden fazla kesildiği hususunda davacıya bir şey sormadım, bizim anlaşmamız 30.600,00 TL üzerindendir ve ben bu parayı ödedim, faturadan dolayı benim davacıya borcum yoktur ancak abonelik işlerinden dolayı davacıya 2.400,00 TL borcum vardır, davacı 2.400,00 TL ye karşılık 5.700,00 TL istediğinden dolayı aramızda anlaşmazlık çıktığı için bunu da ödemedim” demiştir.
Davalı … duruşmadakı beyanında “davaya konu faturayla ilgili alacak verecek meselesi davacı ile oğlum olan … arasındadır, ben sadece aralarındaki fiyat anlaşmazlığı konusunda aralarını buldum, benim bu borçla ilgili doğrudan bir ilgim yoktur, bu trafo oğlum için yapıldı, oğlumun adına ben ibraz ettiğim parayı yatırdım, tarafıma bir fatura tebliğ edilmediği gibi ben bankadan da kredi kullanmadım, faturanın oğlum ile davacı arasındaki anlaşmadan fazla kesildiğini de oğlumdan duydum, anlaşma davacı ile oğlum arasındadır, benim davacıya herhangi bir borcum yoktur” demiştir.
Adi ortaklık sözleşmesi temelinde bir borçlar hukuku sözleşmesi olduğu için borçlar hukukunun ana ilkesi gereği, her bir ortağın irade beyanının diğer ortakların tamamına yöneltilmesi ve son ortağın irade açıklamasının diğer ortaklara ulaşması ile taraflar arasında sözleşme kurulmuş olacaktır. TBK’da adi ortaklık sözleşmesinin geçerliliği için herhangi bir koşul öngörülmemiştir. Bu nedenle, TBK m. 12 uyarınca adi ortaklık sözleşmesi kural olarak herhangi bir şekle tabi değildir. Sözleşme sözlü olarak yapılabilir. Hatta, adi ortaklık sözleşmesinin söze bile gerek kalmadan, örtülü irade beyanı veya iradeyi ortaya koyan davranışlarla dahi kurulabilmesi mümkündür.
Somut olayda dosyadaki projelerin, faturanın, ödeme belgelerinin ve tarafların beyanlarının irdelenmesi sonucunda davalılar arasında bir adi ortaklığın bulunduğu ve davacı ile davalılar arasında satım sözleşmesinin kurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı yanca fatura bedelinin davacı tarafından taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olacak şekilde fazla düzenlendiği savunulmuş ise de davalıların bu faturayı kullanarak kredi çektikleri, fatura bedeline yasal süre içerisinde itiraz etmedikleri anlaşılmıştır.
Nitekim TTK Md.21/2 “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir. Davalı yanca faturanın içeriğinin öğrenilmesine karşın itiraz edilmediği anlaşıldığndan dosya kapsamındaki tarafların kabulünde olan ödeme dışında başka bir ödemenin de davalı yanca ispat edilemediği de gözetildiğinde davacının takipte talep ettiği asıl alacak miktarında haklı olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar takipte işlemiş faiz talep edilmiş ise de davacı yanca davalıların takipten önce temerrüde düşürdüğü ispat edilemediğinden işlemiş faize ilişkin talebin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın likit olduğu anlaşıldığından hükmedilen asıl alacak üzerinden davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
2-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/01/2019 tarihli 2017/1117 Esas 2019/27 Karar sayılı kararın HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davanın KISMEN KABULÜ ile, Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10730 Esas sayılı dosyasında davalıların asıl alacağa yönelik itirazının iptali, takibin asıl alacak yönünden takip talebindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Kabul edilen miktarın %20’si olan 1.150,00TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
c)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 392,78 TL harçtan peşin alınan 114,64TL Harcın mahsubu ile bakiye 278,14 TL harcın davacıya İADESİNE,
ç)Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 31,40TL başvurma harcı, 114,64 peşin harç toplam 146,04-TL yargılama harcının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
d)Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan 244,90TLyargılama giderinin red/kabul oranına göre 209,78TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
e)Davacı yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiği göz önüne alınarak tazminat istemlerinin kabul edilen miktarına göre istinaf karar tarihindeki AAÜT m. 13 hükmü uyarınca 5.100,00TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f)HMK’nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
7-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 24/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”