Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1436 E. 2022/588 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ …

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/04/2019
ESAS-KARAR NO …..
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 25/04/2022
YAZILDIĞI TARİH : 11/05/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturadan bakiye kalan alacağının tahsili amacıyla Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11686 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, her ne kadar takipte fatura bedelinin tamamı üzerinden sehven icra takibi başlatılmış ise de gerçekte alacağın 16.803,00 TL olduğu, takip tarihinden sonra davalı yanca 14.10.2018 tarihinde 3.357,00 TL ödeme yapıldığı belirterek itirazın 17.312,68 TL (asıl alacak ve ferileri) yönünden iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, fatura tebliğinin temerrüde neden olmayacağını, takibe dayanak 21.063,00 TL faturayı kabul etmekle birlikte borcu ve faizi kabul etmediklerini, borcun ödendiğini, müvekkili şirketin takipten önce ihtarname gönderilmek suretiyle temerrüde düşürülmediğini bildirerek davanın reddi ile müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, icra takibinin dayanağını oluşturan 15/08/2018 tarihli …. sıra numaralı KDV dahil 21.063,00 TL bedelli faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının defterlerine göre takip tarihi itibariyle alacak miktarının 11.419,00 TL olduğu, davalının defterlerine göre davacıya 9.000,00 TL’lik borcun gözüktüğü, aradaki farkın 27/01/2018 tarih 174798 sıra numaralı 2.419,00 TL’lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, söz konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, söz konusu faturanın davacı tarafından davalıya tebliğ edildiğine, söz konusu faturadaki malların davalıya teslim edildiğine ilişkin dosya kapsamına davacı tarafından hiçbir delilin sunulmadığı, bu sebeple hesaplamaya dahil edilemeyeceği, davacının davasının 9.000,00 TL asıl alacak yönünden kabulüne, söz konusu asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, asıl alacağın likit bir alacak olması nedeniyle davacı lehine asıl alacak üzerinden %20 inkar tazminatına, yine davacının takip tarihi itibariyle kendi defterlerinde 11.419,00 TL alacaklı gözükmesine rağmen davalı hakkında toplam 21.704,41 TL üzerinden takip yapması ve mevcut davanın 17.314,68 TL üzerinden açılması nedeniyle davacının 5.895,68 TL(17.314,68-11.419,00=5.895,68) tutarında davacı defterlerinde açık kayda rağmen fazla alacak talep etmesi nedeniyle davacı aleyhine bu miktar bakımından kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden- davacı vekili tarafından;
Mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna karşın alacak bakiyesinin hatalı hesaplandığı, takip tarihi itibariyle müvekkilinin kayıtlarındaki alacak bakiyesinin 14.776,00 TL olduğu, 14.10.2018 tarihli 3.357,00 TL davalı ödemesi ile hesap bakiyesinin takip tarihinden sonra 11.419,00 TL’ye düştüğü, takipten sonra yapılan ödemelerin BK 100 maddesi uyarınca takibin ferileri ve icra masraflarından düşülmesi gerektiği, mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre davanın tümden kabulü gerektiği, müvekkili aleyhine kötüniyet tazminatının şartları oluşmamasına karşın kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin yersiz olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi ile kötüniyet tazminatı talepleri noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturadan bakiye kalan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11686 Esas sayılı dosyasının UYAP üzerinden gönderilen bir örneğinin incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine 11.10.2018 tarihinde 15/08/2018 tarihli …. sıra numaralı KDV dahil 21.063,00 TL bedelli faturadan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile 21.063,00 TL asıl alacak, 641,41 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.704,41 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, davalı yanca süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde her ne kadar takipte fatura bedelinin tamamı üzerinden sehven icra takibi başlatılmış ise de gerçekte alacağın 16.803,00 TL olduğu, takip tarihinden sonra davalı yanca 14.10.2018 tarihinde 3.357,00 TL ödeme yapıldığı belirterek itirazın 17.312,68 TL (asıl alacak ve ferileri) yönünden iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun incelenmesinden tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinden yapılan inceleme neticesinde, icra takibinin dayanağını oluşturan 15/08/2018 tarihli …. sıra numaralı KDV dahil 21.063,00 TL bedelli faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının defterlerine göre takip tarihi itibariyle alacak miktarının 11.419,00 TL olduğu, davalının defterlerine göre davacıya 9.000,00 TL’lik borcun gözüktüğü, aradaki farkın 27/01/2018 tarih 174798 sıra numaralı 2.419,00 TL’lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığının rapor edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı yanca takip tarihi itibariyle alacağın 14.776,00 TL olduğu belirtilerek karar istinaf edilmiş ise de bilirkişi raporunda yer alan davacı ve davalı defter kayıtlarının incelenmesinden davalı tarafından yapılan 11.10.2018 tarihli 3.357,00 TL’lik ödemenin davacı ticari kayıtlarına bu makbuz tarihi belirtilerek 14.10.2018 tarihinde kaydedildiği, banka havalesi ile takip tarihi itibariyle yapılan ödeme ile takip tarihi itibariyle alacağın davacı defterlerinde 11.419,00 TL olduğuna ilişkin mahkemenin gerekçesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle davalı ödemesinin 11.10.2018 tarihli 3.357,00 TL şeklinde banka aracılığıyla takip tarihi itibariyle yapılması, davacı yanca ödenen bir kısım borç için icra takibi yapılmasında kötüniyetli olduğunun kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 25/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”