Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1427 E. 2022/328 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2019
ESAS NO ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … … ile kendisine ev gösterilmesi hususunda anlaştığını, 29/07/2017 tarihinde dairenin 116.500,00 TL üzerinden alımı ile ilgili olarak biraz daha süre istediğini, ev alımının temini olarak icra takibine konu senedin müvekkiline imzalatıldığını, ancak müvekkilinin imzaladığı senedin lehdarına dikkat etmediğini, sonrasında evin satın alınmasından vazgeçtiğini, Ankara 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13338 E. sayılı icra dosyasında müvekkilinin alacaklı olan davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalı yana borçlu olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı yan cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, senetle ispat kuralı gereğince davacı yanca iddialarının usulüne uygun delillerle ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Takibe dayanak emlak hizmeti verilmesi sırasında teminat olarak imzatılan senet olduğu, bedelsiz olduğu ve emlak satın alınmasından vazgeçilmesine karşın anlaşmaya aykırı doldurularak icra takibine konu edildiği, senedin sonradan düzenlendiğine yönelik mahkemec bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, davalı yanın ticari defterlerinin incelenmediği, davalı yanın isticvap edilmeksizin yemin hakkının hatırlatılmasının da doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık görevli mahkeme noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Ankara 13. İcra Müdürlüğünün 2017/13338 Esas sayılı takip dosyası ile takibe konan senedin emlak hizmetleri sözleşmesine dayandığı, konut alım sözleşmesinin teminatı amacıyla verildiği ve bedelsiz olduğundan bahisle açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 776/1-f (6762 sayılı TTK’nun 688/6) maddesi gereğince, senette düzenleme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 777/4. (6762 sayılı TTK’nun 689/son) maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu’nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (…, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Somut olayda, takibe dayanak yapılan bonoda tanzim yeri belirtilmediği gibi, senette tanzim edenin isminin altında yer alan “…” ibaresi idari birim değildir. Bu nedenle takibe dayanak belgede geçerli bir tanzim yeri bulunmadığından kambiyo senedi vasfında değildir.
Dava konusu takibe dayanak senet, Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen zorunlu unsurları (düzenleme tarihi) taşımadığından kambiyo senedi niteliğinde değildir. Uyuşmazlık kambiyo senedi niteliği taşımayan belgeden kaynaklandığı gibi aradaki temel ilişki de emlak hizmet sözleşmesi olarak açıklanmıştır.
Bu belirlemeye göre uyuşmazlığın münhasıran senede dayanmadığı ve davanın da mutlak ticari dava sayılamayacağı sonucuna varılmaktadır.
Davacının tacir olup olmadığı sabit olmadığı gibi davacının Türk Ticaret Kanununun 12 nci maddesinde ifadesini bulan tanıma göre bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işletip işletmediği tacir sıfatının bulunup bulunmadığı anlaşılamadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığı, bu haliyle davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilip edilemeyeceği anlaşılmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, davacı yanın tacir sıfatının bulunup bulunmadığı yönünde delilleri toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece davanın reddine dair verilen kararın HMK.353/1-a-3.maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile
Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/511 Esas 2019/198 Karar sayılı 06/03/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/(1).a. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 14/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”