Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1412 E. 2022/327 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/05/2019
ESAS NO :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhinde başlatılan Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6057 Esas sayılı dosyasında takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olduğunu, ancak takip alacaklısı/davalı ile aralarında senet tanzimini gerektiren bir ilişki olmadığını, senedin yıllar önce çalıştığı işyerinde işveren … ve …’e teminat amaçlı verdiği senet olabileceğini, söz konusu işverenler ile davalının birlikte planlı hareket ettiklerini, senetteki …..ibarelerinin senedin eski tarihli bir senet olduğunu gösterdiğini, senedin taznim ve vade tarihlerinin sonradan doldurulduğunu belirterek Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6057 Esas sayılı dosyasında takibe konan senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı yan cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, senetle ispat kuralı gereğince davacı yanca iddialarının usulüne uygun delillerle ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiği, mahkemece ispat yükünün tayininde hataya düşüldüğü, müvekkilinin yazılı delil ile ispat yükümlülüğü altında olmadığı, tanık dinletilmesi talebinin reddi kararının da doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık görevli mahkeme noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, işçi işveren ilişkisi kapsamında verildiği iddia edilen senedin bedelsiz olduğundan bahisle açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava konusu senedin incelenmesinde senedin zorunlu unsurlarını taşıdığı, keşidecisinin davacı ve lehdarının davalı olduğu, davacının eski işverenleri olan … ve …’in senette lehdar, hamil veya ciranta olarak isimlerinin geçmediği görülmüştür.
Ancak davacı yanın istinaf dilekçesinde belirttiği Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/152 E. 2021/121 K. sayılı dosyasında davacının yanında çalıştığını iddia ettiği … ve … ile iş bu dosyadaki senedin lehdarı olan davalının da sanık olarak dava konusu senedin işçi işveren ilişkisi içerisinde verilen senet olduğu ve sonradan doldurulduğu iddiası ile ilgili olarak yapılan soruşturma sonucunda düzenlenen iddianame ile yargılandığı, mahkemece sanıklar hakkında verilen beraat kararının Kayseri 8. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2021/583 E. 2021/1062 K. sayılı kararı ile “Sanıklar fikir ve eylem birliği içerisinde anlaşarak …’ın katılana iade etmesi gerektiği halde elinde bulundurduğu imzalı senedi sanıklardan … aleyhine katılan tarafından İstanbul 26. İcra Dairesinin 2018/16946 Esas sayılı dosyasında ilamlı icra ile icra takibi başlatıldıktan sonra daha önceden sanıklardan …’in yanında … tarafından kabul edilmese bile çalıştığını ve …’i tanıdığını ikrar eden …’a verip onun tarafından icra takibinin başlatıldığı, TCK’nın 37/1 maddesi delaletiyle sanıkların iştirak halinde hareket ederek katılan … lehine hükmedilen işçi alacağına kavuşmasına engel olmak amacıyla, gerçekte var olmayan bir borç ilişkisi meydana getirerek gerçeğe aykırı düzenlenmiş senedin icraya konulması ve sonrasında Kayseri 3. İcra Dairesinin 2018/6057 Esas sayılı dosyasından katılanın alacaklı olduğu İstanbul 26. İcra Dairesinin 2018/16946 Esas sayılı dosyaya haciz konulması şeklindeki eylemlerinin TCK 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşları vb tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu dosya kapsamındaki suça konu bono, bilirkişi … tarafından sanıklardan … ile katılan … arasında 01/01/2018 ile 31/12/2018 tarihleri arasında iletişim kaydının bulunmadığına, diğer sanıklar … ile …’ın ve … ile sanık …’in suç tarihinden önce iletişim kayıtlarının yoğunluk kazandığını tespit eden 10/09/2019 tarihli bilirkişi raporu kapsamına göre sanıkların ayrı ayrı mahkumiyeti yerine beraat kararı verilmesi, yine katılan tarafından Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/485 Esas sayılı dosyasında suça konu senet nedeniyle borçlu bulunmadıklarının tespiti için açılan menfi tespit davasının sonucunun beklenilmeden karar verilmesi” gerektiği gerekçesiyle kesin olarak bozulduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar mahkemece davanın kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davası olması ve taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi olmaması nedeni ile ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dosyanın esastan incelenmesi sonucunda davanın reddine karar verilmiş ise de ceza yargılaması sırasında Kayseri 8. Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2021/583 E. 2021/1062 K. sayılı kararı ile dava konusu senedin işçi işveren ilişkisi kapsamında verildiği kabul edilen senet olduğu maddi olgusu kesinleştiğinden mahkemece iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, görevli mahkeme konusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece davanın reddine dair verilen kararın HMK.353/1-a-3.maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/485 Esas 2019/436 Karar sayılı 07/05/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.nın 353/1.a.3.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edene iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/(1).a. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 14/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”