Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1410 E. 2022/326 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2019
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5108 E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili tarafından kayışların kullanımından kısa bir süre sonra kayışın motor kasnağında oturduğu yüzeyde hemen erime yapmasından ötürü motor gücünden yeterince faydalanalımadığının ve mevcut kasnakları da eğmek suretiyle zarar verdiğinin gözlemlendiğini, bu durumun müvekkili tarafından sözlü olarak davalı firmaya bildirildiğini, ancak müvekkilinin oyalandığını, satım sözleşmesine konu malların gizli ayıplı olduğunu ve müvekkili tarafından iade faturası düzenlenmek suretiyle iade edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, takibe dayanak faturalara konu malların davacı tarafından davalıya satılıp teslim edildiği, davalı tarafından faturalara konu malların ayıplı olduğunun iddia edildiği, ancak davalı yanca ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediğini belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davalı vekili tarafından;
Mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda faturalara konu malların gizli ayıplı olduğunun tespit edilmesine karşın bilirkişi raporunun hükme esas alınmamasının hatalı olduğu, ayrıca adil yargılanma hakkının da ihlal edildiği, davacı yanca temerrüt için müvekkiline gönderilen ihtarnamede ayıp ve iadeden bilgi sahibi olduğunun anlaşıldığı, müvekkilinin müşterilerinden şikayet geldikçe ayıba vakıf olacağı, son kesilen fatura tarihinin 04.07.2017 olduğu, iade faturasının ise 11.07.2017 tarihli olduğu, müvekkilinin davacı yanca oyalandığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtiaların teslimi ve bedelinin ödenmesi noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesini konu alan faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi uyarınca ticari satışlarda; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme soncunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, TBK’nun 223. maddesinin 2. fıkrası uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
TBK’nun 223. maddesinin 2. fıkrasında ise; “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirme ile ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa hemen satıcıya bildirilmelidir. Bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır” şeklidedir.
TBK’nın 225. maddesi gereğince ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacaktır.
Satıcının ağır kusurlu olmadığı durumlarda tacirler arası satış sözleşmelerinde ayıp ihbarının yapıldığının ispatı ise TTK 18. maddesinin 3. fıkrası uyarınca noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı TBK’nın 227. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından birini kullanabilecektir.
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından davalıya 17.05.2017, 22.06.2017, 04.07.2017 tarihli faturalar ile mal teslim edildiği, davalı tarafından ise faturalara konu malların ayıplı olduğundan bahisle 11.07.2017 tarihli iade faturasının düzenlendiği, söz konusu faturanın ne zaman davacı yana tebliğ edildiği hususunun ise dosya kapsamı ile anlaşılamadığı, ancak söz konusu faturadan davacı yanın da haberdar olduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen temerrüt ihtarnamesi ve dava dilekçesi ekinde dosya kapsamına sunulan mail teatisinden anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun incelenmesinden satım sözleşmesine konu malların gizli ayıplı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili tarafından kayışların kullanımından kısa bir süre sonra kayışın motor kasnağında oturduğu yüzeyde hemen erime yapmasından ötürü motor gücünden yeterince faydalanılamadığının ve mevcut kasnakları da eğmek suretiyle zarar verdiğinin gözlemlendiğini, bu durumun müvekkili tarafından sözlü olarak davalı firmaya bildirildiğini, ancak müvekkilinin oyalandığını, satım sözleşmesine konu malların gizli ayıplı olduğunu ve müvekkili tarafından iade faturası düzenlenmek suretiyle iade edildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, özellikle davalının, 6102 sayılı TTK md. 23 , 6098 sayılı TBK md. 223/2 hükümleri gereğince, ayıbın usulüne uygun ve makul sürede bildirdiğinin ortaya konamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.311,61.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 327,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 983,71.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 14/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”