Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1303 E. 2022/279 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1303 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/279

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/241 E, 2019/306 K

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine 25.05.2012 keşide tarihli 170.000 Euro bedelli ve 31.05.2012 keşide tarihli, 176.806,25 Euro bedelli iki adet çek dayanak gösterilerek Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2012/12114 E. sayılı dosyası üzerinden kambiyo takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından anılan takip kapsamında cebri icra tehdidi altında davalı borçlu vekiline toplamda 710.700,00TL ödeme yapılarak dosyanın infaz edildiğini, anılan icra takibine konu çeklerin keşide tarihlerinin 25.05.2012 ve 31.05.2012 olduğunu, bu tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 695. Maddesi uyarınca çek tazminatı oranının %5 olarak düzenlendiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 783. maddesinde ise çek tazminatı oranının %10’a çıkartıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1534. Maddesi uyarınca Kenar başlıkları metne dâhil olan bu Kanun 1/7/2012 tarihinde; geçici 2 nci ve geçici 3 üncü maddeler ise bu Kanunun yayımı ile birlikte yürürlüğe girer hükmünü, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesinin de Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun hükümleri uygulanır, hükmünü amir olduğunu, bu doğrultuda anılan takibe konu çekler bakımından 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu’nun uygulanarak çek tazminatı oranının %5 olması gerektiğini müvekkilinin %10 üzerinden hazırlanan takipte cebri icra tehdidi altında fazla ödeme yaptığını, Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2012/12114 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan fazla ödemelerin istirdadı için Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/621 E. sayılı dosyası üzerinden görülen dava açıldığını, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında uygulanması gereken çek tazminatı oranının %5 olması gerektiği ve bu kapsamda müvekkilin 21.09.2012 tarihinden itibaren 11.179,09 TL tutarı ve 24.09.2012 tarihinden itibaren 50.700,00 TL tutarı işleyecek avans faizi ile birlikte talep edebileceği yönünde tespit yapıldığını, davalı borçluya cebri icra tehdidi altında fazla ödeme yapıldığının ortaya konmuş olmasına rağmen taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, fazla ödemeden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla Ankara 15. İcra Dairesi’nin 2016/3380 E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını ancak itiraz edildiğini ileri sürüp, itirazın iptali ve takibin devamı, takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, bu dava ile Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/621 E. Sayılı dosyasıyla görülen istirdat davasının aynı olduğunu, davacının, Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2012/12114 E. sayılı icra dosyasına yaptığını iddia ettiği fazla ödemenin iadesi talebiyle açtığı ve Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/621 E. sayılı dosyasıyla görülen istirdat davasının davacı tarafından takip edilmediğini, HMK’nun 150 nci maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve taraflarca kanun yoluna başvurulmayan kararın kesinleştiğini, davanın açılmamış sayılması (kararı) ile, dava açılmasıyla meydana gelmiş olan sonuçların ortadan kalktığını, yani, yeniden harç verilerek yeni dava açılsa bile olsa eski (açılmamış sayılan) davanın açılması ile meydana gelmiş olan sonuçların devam edemeyeceğini, istirdat davasının İİK’nun 72 nci maddesinde düzenlenmiş olduğunu, icra takibinde borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan kişinin, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümlere göre mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceğini, Yargıtay içtihatlarında ve doktrinde istikrarlı olarak kabul edildiği üzere, bir yıllık bu sürenin “hak düşürücü süre olduğunu,” dava dilekçesi ve eklerinden anlaşılacağı üzere, fazla ödeme yapıldığı ileri sürülen icra dosyasıyla ilgili son ödemenin yapıldığı yani takip dosyası borcunun tamamen ödendiği tarihin 24.09.2012 olduğunu, bir yıllık hak düşürücü sürenin 24.09.2013 tarihinde sona erdiğini, icra takibinde fazla ödendiği iddia edilen alacak yönünden ilamsız takip yapılamayacağını, ancak umumi hükümlere göre dava yoluyla istenebileceğini, davanın esastan ve hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı tarafından aynı talebe konu fazla ödenen çek tazminatının tahsili için icra takibine geçildiği, davalı tarafça icra dosyasına itirazda bulunulduğu,takibin durduğu, takibin devamına yönelik talebin niteliği gereği davanın İİK.’nun 72/7 maddesinde düzenlenen istirdat davası niteliğinde bulunup , İİK.nun 72/7 maddesi gereği (Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yönünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.) davacının ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde dava açması gerektiği, bu hükümde düzenlenilen sürenin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu, daha önce açılan Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/621 esas 2015/605K sayılı dosyasında açılmamış sayılmasına karar verildiği de dikkate alındığında ödeme tarihlerinden dosyamız dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin geçtiği tüm dosya içeriği ve Yargıtay 19.Hukuk Daire ilamları ile anlaşılmakla davacının davasının REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; fazla ödemenin, sebepsiz zenginleşmenin iadesi talebi farklı şekillerde ve usullerde yapılabilecek olup başvuruların da bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiği, yerel mahkemenin her iade talebini istirdat davası gibi değerlendirerek hüküm kurması ve işin esasına girmeden davayı reddetmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fazla ödendiği iddia edilen çek tazminatı nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 15. İcra Dairesinin 2016/3380 E. sayılı dosyası ile; davacı … Şirketi tarafından davalı … Lti.Şti.aleyhine 11.179,09TL sözleşmeye istinaden fazla ödenen çek tazminatı, 4.710,83TL işlemiş faiz, 50.700,0TL sözleşmeye istinaden fazla ödenen çek tazminatı, 21.290,87TL işlemiş faiz olmak üzere 87.880,79TL için 11.02.2016 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, takibe dayanak olarak 21.09.2012 vade tarihli sözleşmeye istinaden fazla ödenen çek tazminatı; 24.09.2012 vade tarihli sözleşmeye istinaden fazla ödenen çek tazminatı alacağı olup, davalı 22.02.2016 tarihinde borcu olmadığını belirterek takibe itiraz etmiştir.
Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/621 E. 2015/605 K. sayılı dosyasında; davacı … Şirketi tarafından davalı … Lti.Şti. aleyhine 25.05.2012 keşide tarihli, … numaralı, 170.000 Euro bedelli ve 31.05.2012 keşide tarihli, … numaralı ve 176.806,25 Euro bedelli iki adet çek dayanak gösterilerek Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2012/12114 E. sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibi başlatıldığını, bu takip kapsamında davalı borçlu vekiline 10.08.2012 tarihinde haricen 23.500,00 TL, 10.08.2012 tarihinde 36.500,00 TL, 13.08.2012 tarihinde 111.000,00 TL, 16.08.2012 tarihinde 70.000,00 TL, 17.08.2012 tarihinde 100.000,00 TL, 27.08.2012 tarihinde 90.000,00 TL, 06.09.2012 tarihinde 50.000,00 TL, 07.09.2012 tarihinde 50.000,00 TL, 10.09.2012 tarihinde 40.000,00 TL, 18.09.2012 tarihinde 50.000,00 TL, 20.09.2012 tarihinde 25.000,00 TL, 21.09.2012 tarihinde 15.000,00TL, 24.09.2012 tarihinde 50.700,00TL olmak üzere toplamda 710.700,00TL ödeme yapılarak dosyanın infaz edildiği, anılan icra takibine konu çeklerin keşide tarihlerinin 25.05.2012 ve 31.05.2012 olduğunu, bu tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 695. maddesinde çek tazminatı oranının %5 olarak düzenlendiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 783. Maddesinde ise çek tazminatı oranının %10’a çıkartıldığını, yürürlük kanununda bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişlerse, o kanun hükümleri uygulanır hükmünü amir olduğunu, bu doğrultuda anılan takibe konu çekler bakımından 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu’nun uygulanması, dolayısıyla çek tazminatı oranının %5 olması gerektiğini müvekkilinin %10 üzerinden hazırlanan takipte cebri icra tehdidi altında fazla ödeme yaptığını belirterek fazladan talep edilen çek tazminatı ve bu tutarın icra takibindeki ferileri (faiz, vekâlet ücreti, harç ve masraflar vs) üzerinden fazla ödeme yapmak durumunda kalındığını, Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2012/12114 E. sayılı dosyasında davalı … Şirketince davacı … Şirketi aleyhine 237.203,25 Euro asıl alacak, 34.680,63 Euro çek tazminatı, 711,61 Euro komisyon 3.208,38 Euro işlemiş faiz olmak üzere 275.803,86 Euro alacak için 08.08.2012 tarihinde kambiyo takibi yapıldığı, bu icra dosyası üzerinden yapılan fazla ödemelerin istirdadı için bu davanın açıldığını, bu dosyada alınan 20.08.2014 tarihli bilirkişi raporunda uygulanması gereken çek tazminatı oranının %5 olması gerektiği ve bu kapsamda davacının 21.09.2012 tarihinden itibaren 11.179,09 TL tutarı ve 24.09.2012 tarihinden itibaren 50.700,00 TL tutarı işleyecek avans faizi ile birlikte talep edebileceği yönünde tespit yapıldığı, davanın takip edilmemesi nedeniyle 11.06.2015 tarihinde işlemden kaldırılarak 09.10.2015 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, 13.11.2015 tarihinde kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı yan 08.08.2012 tarihinde Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2012/12114 E. sayılı dosyasında davalı … Şirketince yapılan takip sonucu 24.09.2012 tarihinde yaptığı ödemede, fazla ödenen çek tazminatı alacağının istirdatı istemiyle 11.02.2016 tarihinde takip başlattığı, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/621 E. sayılı dosyası ile dava açıldığı, 13.11.2015 tarihinde bu davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, böylece ilk davanın açılması ile meydana gelen sonuçların ortadan kalktığı, 04.04.2017 tarihinde de eldeki davayı İİK’nin 72/7.maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açtığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 07/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”