Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/130 E. 2022/700 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
… HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2018
ESAS NO : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında galoş satışına dair sözleşme imzalandığını, sözleşme bedelinin KDV hariç 60.000,00TL olarak kararlaştırıldığını, davalının yaptığı ödemenin teminatı olmak üzere müvekkili tarafından 60.000,00TL ipotek kurulduğunu, toplam 53.500,00TL ödeme alındığını, malların 13.10.2016 ve 14.10.2016 tarihlerinde teslim edildiğini ve sonrasında 20.10.2016 tarihli 70.829,00TL’lik faturanın davalıya gönderildiğini, geri kalan meblağın ödenmediğini, ihtarname gönderildiğini, davalının geri kalan meblağı ödemeyeceğinin bir kısım malları (geri kalan bakiye kadar) iade etmek istediğini belirttiğini, davalı şirketin müvekiline 06.12.2016 tarihinde kalitesi düşük mallardan 678 koliyi iade ettiğini, ayrıca 13.12.2016 tarihinde 44.862,24TL’lik iade faturasını kesip gönderdiğini, müvekkilinin kendisine gönderilen bu fatura üzerine yasal süresinde ihtarname keşide ederek gelen mallar ile fatura bedelinin örtüşmediğinden faturayı kabul etmediğini ve faturayı gönderdiğini bildirdiğini, davalı şirket tarafından daha önce lehlerine verilen ipotek yüzünden Ankara 9.İcra Müdürlüğü’nün 2017/6232 sayılı dosyası üzerinden 60.000,00TL bedelli icra takibine başlanıldığını, davacının davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, bir an için borç var denilse dahi gönderilen iade faturası karşısında 60.000,00TL’lik borcun olmamasına karşın ipoteğin borçluymuş gibi işleme konu edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında … Başkanlığı’nca yapılan 18/03/2016 tarihli 2016/29131 kodlu ihalenin müvekkili şirket tarafından kazanılması sonucunda, ihale konusu galoş alımına ilişkin davacının üretici, müvekkilinin alıcı olduğu mal alım sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme bedelinin 60.000,00TL olduğunu, bu bedelin müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, bedelin ödenmesinin ardından alınan bedel karşılığı… ….paylı zemin kat 2 nolu taşınmaz üzerine ipotek kurulmasının talep edildiğini, ödeme karşılığında teminat talebinin karşı tarafça da uygun bulunarak ipotek tesis edildiğini, davacı tarafça malların müvekkiline teslim edildiğini, fakat ürünlerin muayenesinin yapılmasında 1.100.000 adet olması gereken malların 900.000 adet olarak teslim edildiğini, ürünlerin ayıplı olduğunun tespit edildiğini, müvekkiline bu doğrultuda 1 yıl süre ile devlet ihalelerine girememe cezası verildiğini, müvekkili şirketçe yapılan malların iadesine rağmen ödenen meblağın davacı tarafça iade edilmemesi üzerine Ankara 9.İcra Müdürlüğü’nün 2017/6232 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, müvekkilinin zarara uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, toplam satış bedeli 70.800,00TL olup, bu bedelin 53.500,00TL’sinin davalı tarafından ödendiği, geriye 17.300,00TL davacı alacağının kaldığı, bu alacaktan iade edilen mal bedelinin düşülmesi gerektiği, iade edilen mal miktarının 678 koli olduğu hususunun sabit olduğu, iade edilen mal bedeli olarak 16.000,00TL’nin kararlaştırıldığı hususunda karşılıklı bir anlaşmanın bulunmadığı, kolilerin miktarlarının aynı olduğunun anlaşıldığı, farklı olduğunun ispatlanamadığı, sözleşmede 1.100.000 adet yani 1.100 koli olarak kararlaştırıldığı, ancak teslim edilen koli sayısının 1.070 koli yani 1.070.000 adet olduğu, bunlardan da 678 koli yani 678.000 adedin iade edildiği, bu durumda koli başına birim fiyatının 70.800,00/1.100=64,36TL olduğu, iade edilen koli sayısı 678 olup 678X64,36=43.636,08TL miktarın ödenmesini gerektirir bir durumun olmadığı, teslim edilen koli sayısı 392 adet olup, 392X64,36=25.229,12 TL miktarın ödenmesi gerektiği, ödenen 53.500,00TL’den düşümü ile 28.270,88 TL davacının davalıya borçlu olduğu, davacı tarafından davalı lehine 60.000,00TL bedelli ipotek verilmiş olup, davacının davalıya borçlu olduğu kısmın bu ipotek bedelinden düşülmesi gerektiği, böylece 60.000,00TL-28.270,88TL=31.729,12TL kısımla ilgili olarak davacının davalıya borçlu olmadığı kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davacı vekili tarafından;
Mahkemece tanık dinlenmeksizin eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, gerekçeli kararda yapılan hesaplamanın hatalı olduğu, konunun uzmanlık gerektirmesine karşın mahkemece hesaplamanın re’sen yapıldığı, ancak hesaplama sırasında sektörün özelliklerinin gözden kaçırıldığı, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında müvekkilinin farklı bir kolileme yöntemi kullandığı, iade edilen malların aynı şekilde bir başka firmaya satışta değerlendirilemeyeceği, fire, koli masrafı ve iş gücü masrafı olacağı hususlarının gözden kaçırıldığı, mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği,
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık davacının ipotekli takip nedeniyle davacıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 72.maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6232 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı – alacaklı tarafından, davacı-borçlu hakkında … … Müdürlüğü’nün 27/04/2016 tarih ve …. yevmiye numaralı resmi senet ile yine 27/04/2016 kayıt tarihli …. yevmiye numaralı ipotek belgesine dayalı olarak 60.000,00TL’nin tahsili istemiyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği, takibin derdest olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve tarafların beyanları ile birlikte istinaf sebepleri de birlikte gözetildiğinde davacı ile davalı aralasındaki ticari ilişkide toplam 53.500,00 TL avans ödemesi yapıldığı, davacıya yapılan ödemeler karşılığında davacıdan bir adet fatura ile 70.800,29 TL tutarında mal alındığı, alınan malın 44.862,24TL’lik kısmına iade faturası düzenlenerek davacıya iade edildiği, bu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, ….. Başkanlığı nezdinde yapılan 18/03/2016 tarihli 2016/29131 ihale kayıt numaralı galoş alımı işine ait ürün tedariki olduğu, toplam ürün miktarının 1.100.000 adet olarak kararlaştırıldığı, ilk olarak 1.070.000 adetin üretildiği, 13/10/2016 ve 14/10/2016 tarihli sevk irsaliyeleri ile 1.070 koli karşılığı 1.070.000 adedin davalı şirkete teslim edildiği, 678 kolinin iade edildiği hususu ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki ihtilaf iade edilen mallara ilişkin düzenlenen fatura bedeline ilişkindir. Davacı tarafından bu bedel 16.000,00TL olarak belirlenmişken, davalı tarafından 44.862,24TL olarak belirlenmiştir.
Mahkemece dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda koli başına fiyatın belirlenmemiş olması ve davalı tarafından düzenlenen faturada her ne kadar birim fiyat belirlemesi yapılmış ise de bu bedelin davacı tarafından kabul edilmediği gözetildiğinde davacının kabul ettiği 16.000,00TL’nin iade bedeli olarak kabul edilmesi gerektiği bildirilmiştir. Mahkemece anılan rapora bu yönden itibar edilmeyerek birim fiyat hesaplaması yapılarak hüküm tesis edilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar birim fiyat hesaplaması yapılarak hüküm kurulması na ilişkin belirleme yerinde ise de taraflar arasında nitelikli satım sözleşmesi kurulmuş olup, HMK m.266 gereğince çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurulması gerekmektedir. Dairemizce sektör bilirkişi de heyete eklenmek suretiyle davacı yanın istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları da dikkate alınarak değerlendirme yapılarak koli başı birim fiyatının tespit edilmesi yönünde bilirkişi incelemesi yapılmış olup, hazırlanan 17.03.20202 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden taraflar arasında nitelikli satım sözleşmesi yapıldığı, koli birim fiyatının 54,5455 TL olarak belirlendiği, sözleşme konusu galoşların 5’er çift halinde iç içe paketlenmesinin ektra işçilik gideri gerektirdiği, yine 1.000’er adetlik karton halinde paketlenmesinin de ayrı bir maliyeti olduğu, bu kapsamda davacının ipotek nedeniyle 40.321,88 TL borcunun bulunmadığı bildirilmiştir. Alınan rapora karşı davacı yanca itiraz edilmemiş olup, davalının itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dairemizce dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmuş olup, davacının satım sözleşmesi kapsamında 19.678,12 TL borcunun bulunduğu, davacı tarafından ipotek bedelinin tamamı üzerinden takip yapıldığı ve 40.321,88 TL yönünden borçlu olmadığı kanaatine varıldığından davacı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin karanının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile;
2-Ankara Asliye 8.Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 2017/239 Esas, 2018/444 Karar sayılı tarihli kararının HMK’nun 356/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
4-a) Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara 9.İcra Müdürlüğünün 2017/6232 sayılı takip dosyasında davacının 40.321,88TL asıl alacak için borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.754,39-TL harçtan peşin alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.729,74-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye İrat Kaydına,
c)Davacı tarafça sarf edilen 31,40-TL başvurma harcı, 1.024,65-TL peşin harç, 4,60TL vekalet harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d)Davacının 296,60-TL posta-davetiye gideri, 1.400,00-TL bilirkişi gideri olarak sarf ettiği toplam 1.696,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.140,17-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
e)Davacı vekili kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesap ve takdir edilen A.A.Ü.T. uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davalı vekili kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesap ve takdir edilen A.A.Ü.T. uyarınca 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g)HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından,davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nin 356/2 maddesi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 17/05/2022 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”