Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1299 E. 2022/851 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1299 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/851
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018
ESAS-KARAR NO : 2014/886 E- 2018/880 K

ASIL DAVA :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/12/2014
BİRLEŞEN ANKARA 8.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2015/158 ESAS,
2015/94 KARAR SAYILI DOSYASINDA:
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/02/2015
KARAR TARİHİ : 27/11/2018
G. YIZILDIĞI TARİHİ : 06/12/2018
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin, davalı ile 05.04.2014 tarihli hazır beton satış sözleşmesi imzaladığını, davalının teminini üstlendiği C20/25 hazır beton miktarının 900 m3 ve birim fiyatının 82,00 TL olduğunu, müvekkilinin davalıya 05.04.2014 tarihinde 15.600,00 TL kredi kartı marifetiyle, 67.084,00 TL banka havalesi ve 07.04.2014 tarihinde 4.400,00TL tutarında müşteri çeki ile toplamda 87.084,00TL ödeme yaptığını, satım sözleşmesine konu betonun, müvekkilinin … ada 6 parselinde kayıtlı taşınmaz üzerinde inşa etmekte olduğu binaya döküldüğünü, her aşamada dökülen betonun irsaliye ve faturalarının tanzim edildiğini, 22.07.2014 tarihinde 4.bodrum kat betonun dökümü esnasında yasal zorunluluklar nedeniyle yapı denetim firmasınca betondan alınan numunelerin 7 günlük ve 28 günlük basınç dayanımlarının standardından aşağı olduğunun tespit edildiğini, basınç dayanımı düşük olan betonun döküldüğü 6 ayrı bölgeden alınan karotların da gereken basınç değerlerini sağlamadığını, 7 günlük basınç deneyi sonuçlarından sonra yapı denetim firmasınca inşaatın durdurulması nedeniyle oluşan zararlardan, durdurulan inşattan çalınan 1400 kg civarındaki inşaat demirinden ve inşaatta kötü beton kullanıldığı söylentisi nedeniyle satış sözleşmesi yapılarak kapora alınan daire satışlarının alıcılar tarafından iptal edilmesinden doğan zararlara davalının neden olduğu hususunun Ankara 39.Noterliğinin 01.09.2014 tarih ve 23343 yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, davalı şirketçe dökülen betonun basınç dayanımının standart altında kalması nedeniyle Mamak Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nce bu imalatın kaldırılarak yenilenmesinin istendiğini, bu hususun müvekkili tarafından Ankara 39.Noterliğinin 10.09.2014 tarih ve 24267 yevmiye nolu ihtarnamesi davalıya bildirilerek ayıplı betonun sökülmesi ve inşaattan uzaklaştırılması ve sözleşmede belirtilen nitelikleri haiz betonun sahaya sevkinin istendiğini, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nce de beton mukavemetinin değerinin düşük olduğunun tespit edildiğini, Mamak Belediye Encümenince 21.10.2014 tarih ve 1636 nolu karar ile inşaatın yıkılmasına ve 8.158,22 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, davalının satım sözleşmesi gereği bakiye betonlarının tesliminden kaçınması üzerine sözleşmenin 05.04.2014 tarihinde feshedildiğini, bedeli ödenen ancak sözleşmenin feshi nedeniyle iadesi gereken ve bozuk olan beton bedellerinin mahsubu neticesi 51.132,94 TL ödemenin iadesi için Ankara l.İcra Müdürlüğü’nün 2014/20930 sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını belirtilerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak öncelikle ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalı borçlunun Ankara l.İcra Müdürlüğünün 2014/20930 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin 51.134,01 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; davaya konu beton satış sözleşmesinin belirtilen nedenlerle taraflarınca feshedildiğini, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı iş ve işlemleri nedeniyle firmalarının uğradığı, davalının sözleşmeye aykırı olarak temin ettiği bozuk betonu tüm ihtarlara rağmen inşaat alanından kaldırmaması nedeniyle kendileri tarafından yaptırıldığı yıkım işlerine ilişkin makine ile beton kırma bedeli olarak 13.688,00 TL, moloz yükleme bedeli olarak 2.950,0 TL, vinç çalışma bedeli olarak 4.130,0 TL ve ayıplı betonun yıkımı için yapılan hazırlıklara ilişkin(kalıp malzemelerini dışarı taşıma beton kırıldıktan sonra içeri alma vesair işleri bakımından) işçilik ücreti olarak 2400,0TL olmak üzere toplamda 23.168,0 TL bozuk beton yıkım maliyeti, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle yeni bir hazır beton bağlantı sözleşmesi yapmak zorunda kaldığından sözleşme bedeli olarak dava dışı … Hazır Beton Anonim Şirketine 95.580,0TL ödemek durumunda kalmış olup davalıya ödenmesi gereken 87.084,0 TL ile bu bedel arasındaki fiyat farkı olan 8.496,0 TL nin fiyat farkı bedeli olarak tahsilini, 4. bodrum katta kullanılan bozuk betonun döküldüğü demir ve demir işçiliği kalıp ve kalıp işçiliği elektrik malzemesi elektrik işçiliği tel çivi gibi zararının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağı şimdilik 1000TL taleplerinin olduğu, müvekkili firma tarafından yapılan 6 parsel sayılı inşaat işi kapsamında kalıp demir çatı ve beton işleri metreküp bedeli 80 TL üzerinden …isimli şahsa verilmiş olup karşılığında 11 nolu daire 102.000,0TL bedelli bu kişiye bırakıldığını fakat betonun ayıplı çıkması nedeniyle 4 aylık gecikme dolayısıyla işçiliğe yansıyan zamlar da dikkate alınarak taraflar arasında metreküp bedeli 90 TL üzerinden 10.11.2014 tarihinde ek sözleşme düzenlendiği müvekkilinin uğramış olduğu demir ve kalıp işçiliği zararının asıl ve ek sözleşmedeki metreküp bedelleri dikkate alınmak suretiyle hesaplandığında ortaya çıkacağını şimdilik fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1000TL değerinde demir ve kalıp işçiliği bedeli talebinin olduğunu, ayrıca ayıplı betondan kaynaklı kalıpçı ve demirci ekibi boş beklemek zorunda bırakıldığından ve başkaca yerde işe başlamaları halinde yeni ekip oluşturulamayacağından sektörün dinamikleri doğrultusunda zaruret en müvekkili tarafından boşta geçen dönemlere istinaden ödenmek zorunda kalınan bedellere ilişkin olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1000 TL demir kalıp ekibinin ücreti, bozuk betonun üzerine halihazırda hazırlanmış olan ve fakat yıkımdan sonra tekrar yapılan perde kalıp ve demir işçiliği için müvekkili firma tarafından ödenen 4500 TL değerindeki perde kalıp ve demir işçiliği bedeli,28 günlük raporun bekleme sürecinde inşaatta çalışma olmadığından şantiyeye hırsız girdiği ve 1400 kilo civarında hazırlanmış etriye demirinin çalınmış olduğu yaklaşık 2800 TL demir bedelinin tahsilini, yüklendikleri inşaatın iş programına uygun bir biçimde yürütülemediğinden durdurulduğundan duvar sıva alçı boya vesair işleri 2015 ilkbahar ayına sarktığı bu aksamalar nedeniyle işçilik bedellerinin ve bu malzeme bedellerinin arttığı bu nedenle de şimdilik 1000 TL taleplerinin olduğu, davalının dökmüş olduğu betonun bozuk olması nedeniyle çıkan dedikodular üzerine sahte beton kullanıldığı, battığı için inşaatı yapamadığı gibi müvekkiline yüklenen söylemlerle daire satışı ve itibarının etkilendiği bu nedenle banka kredisi kullanmak zorunda kalındığı ilk olarak parça parça toplamda 90.000,0TL daha sonra 160.000,0TL bedelli krediler çekildiği ticari hayatında ilk kez kredi çekmek zorunda kaldığı bu nedenle uğramış olduğu ilave zararın bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını belirtip şimdilik 1000,0 TL finanstan kaynaklı zarar için talepte bulunduğu, dedikodulardan etkilenmesi nedeniyle diğer arsa sahipleri yönünden de iş kaybına uğradığı bu nedenle şimdilik 1000 TL kar mahrumiyet bedeli talebinin olduğu bu alacak kalemlerine ilişkin şimdilik 44.964,0 TL talepleri için dava açtıklarını, gönderilen ihtarname ile verilen sürenin dolduğu 23.10.2014 tarihi temerrüt tarihi olarak bu tarihten itibaren avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili şirket beyanına göre davacı ile hazır beton üretimi ve satımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin sözleşmeye göre sorumluluklarını yerine getirdiğini, Mamak Belediye Encümeninin 21.10.2014 tarihli yıkıma ilişkin kararını, müvekkilinin, Ankara l.İcra Müdürlüğünce 2014/20930 esas sayılı dosyadaki takip için gönderdiği ödeme emrini tebliğ ettiği, 04.12.2014 tarihinde öğrendiğini, verilen kararın iptali için Ankara 1.İdare Mahkemesinin 2014/2391 esas sayılı dosyasında dava açıldığını, Mamak Belediye Encümeninin yıkımına ilişkin verdiği kararın … … Yapı Denetim Ltd. Şti.nin verdiği rapora dayandığını, oysa müvekkilinin verdiği betonun bozuk olmadığını, betonun yetersiz olduğuna ilişkin raporun özel bir yapı denetim firması tarafından düzenlendiğini, rapora esas numunenin hangi şartlarda alındığını bilinmemekle birlikte betonun döküldüğü şantiyede mevcut kişilerin veya yapı denetim yetkilisinin herhangi bir eyleminin bulunup bulunmadığının belirlenemediğini, kusuru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davalının, davacının işyerine 22.07.2014 tarihinde teslim ettiği C20 kalitesindeki betonun ayıplı olduğu, diğer yandan, davalı, yıkım kararının “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik”in 7.maddesi hükümlerine aykırı olduğunu, yapının güçlendirmesi mümkün iken 7.madde göz ardı edilerek yıkım kararı verildiğini savunmuş ise de; davacının ayıp ihbarında bulunduğu Ankara 39.Noterliğinin 21519 yevmiye no ve 12.08.2014 tarihli ihtarnamesini müteakip ayıbın giderilmesi sorumluluğu davalı tarafta olup, bu konuda makul süre içinde hiçbir girişimde bulunmadığı, kaldı ki Mamak Belediye Encümenince yapı için yıkım kararı verildiği, bu nedenle davacının sözleşmeden kaynaklanan zarar ve ziyanını isteme hakkı mevcut olup, Ankara 1.İcra Dairesinin 2014/20930 esas sayılı dosyasına konu edilen alacak tutarı bakımından; 51.089,00 TL asıl alacak ve 180,91 TL faiz olmak üzere toplam 51.314,01 TL’lik kısım yönünden, davacının takibe geçmekte haklı olduğu; Birleşen dava yönünden davacı tarafın zarar kalemleri belirlenerek toplamda 64.999,16TL tazminat talep hakkının bulunduğu gerekçesi ile;
-Asıl davada a)Davanın Kabulü ile Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/20930 E. Sayılı dosyasında davalının itirazının İPTALİ ile takibin aynen devamına, b)Alacağın (51.314,01-TL) % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
-Birleşen davanın kısmen kabulü ile toplam 64.999,16-TL tazminatın 23/10/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Mahkeme kararında, 4. bodrum katta kullanılan demir, demir işçiliği, kalıp ve kalıp işçiliği, elektrik malzemesi ve elektrik işçiliği yönünden toplam 32.346,84 TL (2. ek rapora göre) talepte bulunulabileceği işaret edilmişse de bu hesaplamanın gerçek zarardan oldukça düşük kaldığına yönelik itirazlarının göz önünde bulundurulmamış olup, hükmün ve dayanak raporun hatalı olduğu, Müvekkili şirketin, sözleşme bedeli olarak dava dışı … Hazır Beton A.Ş.’ne 95.580,00 TL ödemek durumunda kaldığı kabulüne karşın, eski/yeni sözleşmeler arasındaki 95.580,00 TL- 87.084,00TL = 8.496,00 TL fiyat farkı olduğu açık iken, davacının zararının 4.984,32 TL olduğu değerlendirmesinin hatalı olduğu, davalı ile yapılan sözleşmede bedeli 82,00TL/m³ olan betonun, daha sonra başka bir firmadan 90,00TL/m³ üzerinden alınmak zorunda kalındığı ve oluşan fiyat farkının 8,00TL/m³ olduğu dikkate alındığında, bu hesaplamaya göre 900 m³ beton için ödenen fark tutar, 900 x 8,00=7.200,00TL + KDV olduğu, davacının kaba inşaat taşeronu ile yapacağı iş karşılığında 102.000,00TL değerinde 11 no.lu dairenin verileceğinin kararlaştırıldığı belirtilmişse de taraflar arasındaki anlaşma, inşaata dökülecek betonun m³ bedeli üzerinden yapılmış olup, aşamalarda söz konusu dairenin kaba inşaat işlerinin bedelini karşılamaması nedeniyle, müvekkili tarafından 36.000,00TL ilave ödeme yapılmak zorunda kalındığı, ayıplı betondan kaynaklı, kalıpçı ve demirci ekibi boş beklemek zorunda kalmış, başkaca yerde çalışmaya başlamaları halinde yeni ekip oluşturulamayacağından, sektörün dinamikleri doğrultusunda zarureten müvekkili tarafından boşta geçen dönemlere istinaden ödenmek zorunda kalınan bedellere ilişkin talebin kabul edilmemesinin hatalı olduğu, öte yandan 28 günlük raporun bekleme sürecinde inşaatta çalışma olmadığından şantiyeye hırsız girmesi ve 1.400 kg civarında çalınan demir nedeniyle uğranılan zarara hükmedilmemesinin hatalı olduğu,iş programındaki aksamadan kaynaklı malzeme ve işçilik bedellerinin de arttığı, davalının dökmüş olduğu betonun bozuk çıkması nedeniyle inşaatın durması üzerine, çevrede dedikodular çıktığı ve müvekkili şirketin “sahte beton kullandığı, battığı için inşaatı yapamadığı” vb. söylemlerle, müvekkilinin daire satışı ve ticari itibarının doğrudan etkilendiği ve yeni daire satışının yapılamadığı, bu hali ile de tüm inşaat tamamlanana kadar daire satışı yapılabilmesi de imkansız hale geldiğinden, binanın satılacak dairelerle finanse edileceği gerçeği ortadan kalktığından finans sağlama adına banka kredisi kullanması nedeniyle de zararının bulunduğu belirtilerek hükmün reddedilen yönlerden kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacı taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, ayıplı mala dair ödenen bedelin iadesi; birleşen dava ise ayıplı mal satımı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Asıl davaya konu Ankara l.İcra Müdürlüğünün 2014/20930 sayılı takip dosyasında; davacı … Şirketi tarafından davalı … Hazır Beton AŞ aleyhine 51.132,94TL asıl alacak 181,07TL faiz olmak üzere 51.314,01TL alacak için “iadesi lazım gelen beton bedeli Ankara 39.Noterliğinin 10.09.2014-01.09.2014-12.08.2014 tarihli ihtarnameleri, Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü ve Artı Ankara …45-…86…35 nolu mukavemet raporları, Mamak Belediye Başkanlığının yıkım kararı ve dayanağı Encümen Kararı 05.04.2014 tarihli hazır beton satış sözleşmesi, sağlam betonlara ilişkin faturalar, 22.07.2014 tarihli bozuk betona ilişkin fatura, 20.10.2014 tarihli ihtarname” dayalı olarak 03.11.2014 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, 04.11.2014 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, … Şirketi tarafından 07.11.2014 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmıştır.
05.04.2014 tarihli hazır beton satış sözleşmesinde 9.maddede C 20/25 hazır beton alındığıbelirtilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen bu sözleşmede davacı müşteri, davalı … Beton ile hazır beton üretimi ve teslimi konusunda anlaşmış olup, 900 m3 C20/25 Hazır Beton fiyatı 82,00 TL (KDV hariç) olarak belirlenmiştir. Bu fiyata pompalama bedeli, antifiriz katkı bedeli ve ekstra katkı bedeli, brüt beton farkı ve C25/30 dozaj farkı dahil edilmemiştir. Ödemelerin 05.04.2014 tarihinde 15.600,00 TL Visa, 05.04.2014 tarihinde 67.084,00TL banka havalesi ve 07.04.2014 tarihinde 4.400,00TL tutarında evrak ile yapılacağı kararlaştırılmıştır.
Beton fatura ve irsaliyelerin incelenmesinde;05.06.2014 tarihinde 79 m3, 09.06.2014 tarihinde 40 m3, 28.06.2014 tarihinde 171m3, 02.07.2014 tarihinde 45m3, 08.07.2014 tarihinde 37 m3 C20/25 beton teslim edildiği, 22.07.2014 tarihli fatura ve aynı tarihli irsaliyelerden 12 adet 9 m3’lük mikser ile 108 m3 C20/25 beton teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı asıl dava ile sözleşme kapsamında alınan betonun ayıplı çıkması nedeniyle avans olarak ödenen ve ayıplı olduğu belirlenen ve bedeli ödendiği halde teslim edilmeyen beton ile ayıplı beton bedelinin iadesi için yapılan takibe itirazın iptalini istemiştir.
Asıl dava yönünden mahkemece sözleşmeye konu betonun ayıplı olduğu alınan raporlarla betonun basınç dayanımının standarda uygun olmadığı belirlendiğinden bedeli ödenen teslim edilmeyen beton bedeli ile ayıplı beton bedelinin tahsili için yapılan takibe davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu da gözetilerek davalının itirazın iptaline karar verilmesi, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmuştur.
Birleşen davada ise davacı ayıplı beton nedeniyle davacı tarafça uğranılan zarar kalemleri olarak; bozuk beton yıkım bedeli olarak 23.168,0TL; bedeli ödenen ancak teslim edilmeyen ve başka şirketten alınan beton fiyat farkı olarak 8.496,00TL talep edilmiş, bilirkişi tarafından 4.984,32TL belirlendiği; ayıplı inşa edilen katın yıkılmış olması nedeniyle yeniden inşaası için yapılan masraflar olarak 32.346,84TL bilirkişi tarafından belirlenmiş olup, davacı tarafça bu kaleme ilişkin başlangıçta 1.000,00TL, ıslah ile de 31.346,84TL talep edildiği; inşaat genelinde demir ve kalıp işçiliği bedeli olarak 1000,00TL talep edildiği; demir kalıp ekibinin beton kalitesinin 28 günlük denetim süresinde boşta kalması nedeniyle ücreti olarak 1000,00TL talep edildiği; perde kalıp ve demir işçiliği bedeli olarak 4.500,00TL talep edildiği, bilirkişi tarafından da bu tutarın belirlendiği; çalınan demir bedeli olarak 2.800,00TL talep edildiği; malzeme ve işçilik bedelinde artış nedeniyle ortaya çıkan ilave zarar olarak 1.000,00TL ; finanstan kaynaklı zarar olarak 1.000,00TL ve kar mahrumiyeti olarak 1.000,00TL talepte bulunduğu, ıslah dilekçesinde bu tutarlardan sadece ayıplı katın demir bedeli olarak talep edilen tutarın 31.346,84TL daha arttırıldığı anlaşılmıştır. Birleşen davada 76.310,84TL zarar talep etmiştir.
Mahkemece birleşen davada bilirkişi tarafından belirlenen zarar kalemleri gözetilerek 64.999,16TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen davada mahkemece bozuk(ayıplı) beton yıkım bedeli, davacı şirketçe dava dışı … AŞ ile yapılan beton alımı fiyat farkı bedeli, ayıplı katın demir vs bedeli, perde kalıp ve demir işçiliği bedeli tutarları toplamı olan 64.999,16TL’ye hükmedilmesi de yerindedir.
Diğer taraftan mahkemece kabul görmeyen davacı tarafça istenen kaba inşaat taşeronu ile yapacağı iş karşılığında 102.000,00 TL değerinde 11 nolu dairenin verileceğinin kararlaştırıldığı, ek sözleşme kapsamında iş bedeline yönelik 11 nolu daire haricinde ödeme yapıldığına ilişkin de bir belge sunulmamıştır. Ayrıca kaba inşaat taşeronuna inşaatın durduğu süre için 36.000,00TL ödeme yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen bu iddiasını kanıtlayan bir delil sunulmamıştır.
İstinaf itirazlarından fiyat farkının düşük belirlenmesine yönelik itiraza gelince; bilirkişi kök ve ek raporunda belirtildiği üzere davacı taraf davalı şirket ile 05.04.2014 tarihinde yapılan beton alımına dair sözleşmede 900 metreküp miktarlı 82 TL fiat üzerinden toplam 87.084,00 TL beton bedeli ödemiş olup bu husus uyuşmazlık konusu değildir. Davacı taraf betonun ayıplı çıkmış olması nedeniyle dava dışı … Beton Anonim Şirketi ile 12.11. 2014 tarihinde sözleşme yaptığını beton aldığını ve betonun 90 TL’den alındığını fiat farkı nedeniyle zararının oluştuğunu ileri sürerek talepte bulunmuştur. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporlarda 900 metreküp şirketten alınan betonun ayıpsız olarak teslim edilen kısmının 372 metreküp olduğu bu miktarın düşülmesi ile 528 metreküpün teslim edilmeyen veya ayıplı çıkan beton olduğu miktarının da 51.089,0 TL olduğu belirtilmiştir. Ayıpsız ifa edilen beton miktarı düşülerek 90 TL’den yeniden alım yapılmış olması nedeniyle yapılan hesaplamaya göre mahkemece hükme esas alınan 4.984,32 TL zarar gözetilerek fiyat farkına hükmedilmiş olması da yerinde görülmüştür.
Davacı taraf bir diğer istinaf itirazında beton basınç dayanımının tespiti sonunda inşaatın yıkımı hakkında verilecek kararın beklenmesine kadar geçen sürede şantiyeden yaklaşık 2.800,00TL tutarındaki çalınan 1400kg demir için herhangi bir belirleme yapılmadığı belirtilmiş ise de inşaatta çalışmanın durduğu dönemde oluştuğu iddia edilen hırsızlık olayı ile zararın temel dayanağı olan betonun ayıplı olması arasında bir illiyet bağı da bulunmamaktadır.
Yine davacı tacirin kullandığı kredinin de ticari hayatın gereği olup, ayıplı beton satımı nedeniyle kredi kullanması ve zarara uğraması arasında illiyet bağı kanıtlanmamıştır. Reddedilen diğer kalemler yönünden de somutlaştırılamayan zarar miktarı ve zarar ile bu taleplere konu olaylar arasında illiyet bağı kanıtlanmamıştır.
Karar davacı tarafça reddedilen bu tutarlar yönünden istinafa konu edilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 14/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”