Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1298 E. 2021/1090 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 88.000TL borç aldığını, buna karşılık 150.000TL bedelli bono verdiğini, davalının tefecilik suçundan dolayı mahkum olduğunu, davacının asıl borcunun 88.000TL olduğunu belirterek, davacı tarafça fazladan ödenen 82.000TL nin istirdadını talebinde bulunmuştur.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, açılan davanın kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel Mahkemece; davalı tarafın ceza mahkemesinde verilen karara göre tefecilik yaptığı, bu davanın konusunun davaya konu bono olduğu, ceza mahkemesi kararının kesinleştiği, bu durumda davacının kendi kabulünde olduğu gibi 88.000TL borcunun olduğu, kalan kısmından ise borçlu olmadığının kabulü gerektiği ve ödediği bedelin istirdadı gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Süresinde istinaf yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın gerekçesinin çelişkili olduğu, kötü niyet tazminatının ve yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığını, davanın reddedilmesi gerektiğini, tek taraflı beyanla borç miktarının belirlenemeyeceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, dava ve takip tarihi itibariyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bonodan kaynaklan istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; davacı tarafın aslında davalıya 88.000TL borçlu olduğunu, ancak davalının davaya konu bonoyu 150.000TL üzerinden takibe koyduğunu ve takip sonucunda borcun ödenmek zorunda kalındığını belirterek, istirdat talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafın bütün aşamalarda kabul ettiği gibi davalıya 88.000TL borcu olduğu noktasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf, davalının tefecilik yaptığını ve boş olarak aldığı bonoyu borcundan daha fazla miktarda doldurarak takibe koyduğunu ileri sürmüştür. Bu iddialarına yönelik yapmış olduğu şikayet sonucunda Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesine açılan kamu davası sonucunda mahkemece…Karar sayılı kararında, davalının tefecilik suçundan dolayı mahkum olduğu ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda davaya konu bononun tefecilik yolu ile alındığı ve sadece davacının 88.000TL ve ferilerinden dolayı sorumlu olması gerektiği TBK’nun 74. maddesi gereğince kabul edilmelidir. Mahkemece bu yönde yapılan ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli olan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi doğru olduğundan davalı tarafın bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.438,27TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.109,57TL harcın mahsubu ile bakiye 3.328,70TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 24/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…