Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1295 E. 2022/15 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2019
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
YAZILDIĞI TARİH : 08/02/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili şirkete ait …… plakalı aracın 150.000 km bakımı için davalı şirketten otomobil yedek parçaları alındığını, davalı şirketten alınan parçaların orjinal kutular içinde ancak yan sanayi ürünler olduğunu, ustalar tarafından uyarıldıkları halde şirket yetkililerinin parçalarının iyi olduğunu teminatını verdiğini, takılan parçalar sebebiyle bilya dağılarak volant ve kovan arasına sıkışarak zincir ve setinin bozulmasına sebep olduğunu, bu bozulma sebebi ile motorun kilitlendiğini, bu durumun yetkili Hyundaı servisi tarafından tespit edildiğini, bunun üzerine davalının aracı yaptıracağını söylediğini ve servisten aracı çıkarttığını, aracı tamir ettirerek müvekkiline teslim ettiğini, 15 gün sonra aracın yeniden motorunun kilitlediğini, bunun üzerine dava dışı yetkili servise götürülen araçta ikinci tamir işlemi yapılmadığını sadece yan sanayi parçalarla motorun toplanarak müvekkile teslim edilmiş olduğunun tespit edildiğini, araç yapılmadan 6-7 ay garajda beklediğini, bu süreçte müvekkilinin arkadaşlarından emanet araç alarak işlerini takip etmek zorunda kaldığını, davalıdan aracın orjinal hali ile tamiri ve çalışabilir hale gelmesi için zarar tazmini talep edildiğini ve davalı tarafından talebin reddedildiğini belirterek müvekkilinin aracında meydana gelen zarar nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 21.878,93 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddiaların hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, davalı tarafından davacıya herhangi bir yedek parça temin edilmediği gibi, davaya konu araca da servis hizmeti verilmediğini, akdi ilişkinin yazılı olarak ispatı gerektiğini bildirerek davanın husumet yokluğundan reddine, karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacı vekilince; müvekkili şirkete ait ….. plakalı aracın 150.000 km bakımı için davalı şirketten otomobil parçaları alındığı, takılan bu parçaların araçta arızaya neden olduğu ileri sürülmüş ise de, davalı vekilince davacı ile aralarında akti bir ilişkisi olmadığı savunulduğu, satış sözleşmesi ilişkisinin varlığının davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, HMK 200. maddesine göre miktar itibarı ile bu davada tanık dinletme olanağı aynı yasanın 202. maddesindeki koşulun gerçekleşmesi halinde mümkün olup, dosya kapsamına göre davacı vekilince yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir delilin de dosyaya sunulmadığı, davacı vekilince akti ilişkinin ispatı noktasında tanık deliline dayanıldığı, yine araç üzerinde keşif incelemesi yapılarak, yedek parçaların davalı şirkete ait olduğunun belirlenebileceği ileri sürülmüş ise de, taraflar arasındaki akdi ilişkinin tanık delili ile kanıtlanamayacağı, davacı vekilince sunulan delil listesinde ….” demekle yemin deliline ayrıca ve açıkça dayanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; müvekkiline ait… plakalı aracın 150.000 KM bakımı için davalıdan otomobil parçaları (arıza sonrasında ise servis) hizmeti aldığını, aınlınan parçalar orijinal kutular içine konulmuş yan sanayi ürünler olduğunu, ustalar tarafından uyarılmalarına rağmen şirket yetkililerinin parçaların iyi olduğunu belirttiğini, takılan parçalar nedeniyle bilyeler dağılarak volant ve kovan arasında sıkışmış ve zincir ve setinin bozulmasına sebep olduğunu, bu bozulma sebebiyle motorun kilitlendiğini, bu durumun … servisi tarafından tespit edildiğini, bunun üzerine davalının, aracı kendisinin yaptıracağını söyleyerek aracı servisten çıkararak ve aracı kendi ustalarına tamir ettirerek müvekkiline teslim ettiğini, teslimden 15 gün sonra yeniden motorun kilitlendiğini, bunun üzerine … servisine götürülen araçta ikinci bir tamir işlemi yapılmadığını, sadece yan sanayi parçalarla motor toplanarak aracın müvekkiline teslim edildiğini, bu süreçte müvekkilinin emanet araç alarak işlerini takip etmek zorunda kaldığını, açıklanan nedenlerle davalıdan aracın çalışabilir hale getirilmesi ve tazminat talep edildiğini, davalının bu talebi reddettiğini, müvekkil ile davalı arasında başta sadece satış sözleşmesi kurulmuşken, davalının aracı servisten çıkartarak kendi ustalarına yaptırması ile eser sözleşmesi meydana geldiğini, eser sözleşmesinin kural olarak bir aracın tamiri olup, bu tarz işlerin yazılı olarak senede veya başka bir belgeye bağlanmadığını, tanık dinlenerek iddialarının ispat edilebileceğini, belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak delillerinin toplanarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davalı şirketten satın alındığı ileri sürülen otomobil yedek parçalarının neden olduğu ileri sürülen zararın usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; davalıdan satın alınan otomobil yedek parçalarının neden olduğu zararın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, davaya konu otomobil yedek parçalarının davalı tarafından satılarak davacıya teslim edildiği, teslim edilen malzemelerin davacının aracına zarar verdiğinin usulüne uygun delillerle kanıtlanamamış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 26/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”