Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1285 E. 2021/2156 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2019
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı firma ile müvekkili arasındaki ticari satım ilişkisi nedeniyle 17.01.2017 tarihli 8.500,00 TL ve 14.10.2016 tarihli 23.084,19 TL bedelli 2 adet fatura düzenlenip borçluya gönderildiğini, düzenlenen 14.10.2016 tarihli 23.084,19 TL bedelli faturadaki alacağın bir kısmının ödendiğini bu faturadan davacının 11.657,00 TL alacağı kaldığını, Ankara 4. İcra Müd. 2017/11689 sayılı dosyasında takip yapıldığını, davalı tarafın itirazı ile durdurduğu takibe rağmen müvekkili davacının banka hesabına 9.180,00 TL ödeme yaptığını ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, bir kısım ödemeler yaptıklarını, 8.500,00 TL fatura alacağının ise muaccel olmadığının Ankara 67. Noterliğinin 06.06.2017 tarihli ihtarnamesi ile alacaklıya bildirildiğini, müvekkilinin aslında alacaklı olduğunu, akrabalık ilişkisi nedeniyle kendilerinin takip yapmadığını belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraf defterlerinin incelenip bilirkişilerce düzenlenen raporlardan taraflar arasında 2015-2016 yılı itibariyle ticari ilişki olup hem davacı hem davalı tarafın faturalar düzenlendiği ve karşılıklı olarak defterlerde kayıtlı olduğu, 2015 yılından aktarılan borç kaydı dahil davalı ödemelerinin hem davalı hem davacı defterlerinde birebir uyumlu olarak kayıtlı olduğu, bu kayıtlara göre davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıya 57.068,27 TL borçlu göründüğü, davacı vekilinin ticari defter kayıtlarına dayanmadıklarını takibe koydukları iki fatura nedeniyle alacaklı olduklarından bahisle alacakların tahsilini talep ettiği, HMK 222. maddesinde belirtildiği üzere tacirler için ticari defterlerindeki kayıtlar kendi aleyhlerine/yazılı delil niteliğinde olmakla, ticari ilişkide davacı taraf borçlu olduğundan, davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Taraflar arasında ticari ilişkiler sürerken davacı şirketin, alacaklarının ödenmesi için ilgili açık faturaları düzenleyerek davalı şirkete tebliğ ettiği, davalı tarafın açık faturalara itiraz etmediği, davalının kısmi ödemeler yaptığı, hukuki konuda bilirkişiden rapor alınmasının hatalı olduğu, mahkemece davanın kabulü gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Dava ve takibe konu borçtan davalının sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2017/11689 sayılı dosyasında; alacaklı …… aleyhine 20.157,00TL asıl alacak ve 1.188,09TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.345,09TL için 08.06.2017 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, takibin dayanağının 14.10.2016 tarihli 23084,19TL bedelli fatura borcundan kalan 11.657,00TL ve 17.01.2017 tarihli 8.000,0TL bedelli fatura yazılı olduğu, … Şirketi tarafından davalı …….Şirketine düzenlenen 14.10.2016 tarihli …. nolu faturanın 21.374,25TL ve KDV ile 23084,19TL; diğerinin 17.01.2017 tarihli 9045 nolu 8500,00TL tutarlı olduğu; fatura içeriklerinin mikroskop olduğu ; borçluya ödeme emrinin 14.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince 20.06.2017 tarihli tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacı şirketin iki adet faturaya dayalı olarak alacak talebinde bulunduğu, mahkemece taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davacının davalıdan alacaklı olmadığının belirlenmesine göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 24/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”