Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1242 E. 2022/343 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…. ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2018
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalı … Şirketi vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin inşaatı için davalı … A.Ş.’nin bayi diğer davalı aracı firma … Ltd. Şti.’ne projede belirtilen C30 sınıfı beton siparişi verdiğini, betonun 17.05.2016 tarihinde teslim edildiğini, teslim edilen betonun fatura ve sevk irsaliyelerinde C30 sınıfının olduğunun açıkça belirtildiğini, teslim edilen betondan alınan numunelerin laboratuvar ilk ölçümlerinde gereken değerleri karşılamadığının 24.05.2016 tarihinde yapı denetim firması tarafından bildirildiğini, bunun üzerine beton dayanımına ilişkin kesin sonuç alınıncaya kadar inşaat faaliyetinin durdurulduğunu, beton dökümü ile inşaatın durdurulmasına kadar geçen 7 günlük sürede inşaatın temel üstü kolon hazırlıklarının bitirilerek beton dökümüne hazır hale getirildiğini, beton dökümünden 45 gün sonra kesin sonuç alınarak betonun olması gereken değerleri karşılamadığının tespit edildiğini, bu defa betondan karot alınmak suretiyle basınç değerinin C20 seviyesinde olduğunun tespit edildiğini, betonun basınç değerlerinin projede gösterilen C30 betonu basınç değerlerini karşılamaması nedeniyle yapı denetim firması tarafından inşaatın durdurulduğunu, bu defa müvekkilinin uğradığı zararının daha artmaması için proje tadilatına gittiğini ve yeniden hazırlanan projenin onaya sunulmasının ardından yeniden ruhsat alınarak inşaatın yapımına devam edildiğini, davalıya C30 sınıfı betonun bedeli olarak 93,00 TL/m3 birim fiyattan ödeme yapılmış olduğundan ve dökülen betonun ölçülen basınç değerleri yönünden C20 sınıfında olduğu anlaşıldığından bilirkişi incelemesi ile tespit edilerek C20 sınıfı beton bedeli arasındaki farkın iadesini, bu talebe ilişkin olarak şimdilik 2.000,00 TL, proje değişikliğine gitmek zorunda kalındığından yapının taşıma kapasitesinin azalması nedeniyle değerinde azalma olduğunu, bilirkişiler tarafından yapılacak inceleme ile belirlenecek olan değer kaybına karşılık şimdilik 2.000,00 TL, proje değişikliği için ödenen betonda yapılan tüm ölçüm bedellerine katlanmak zorunda kaldığı masraflar bakımından şimdilik 2.000,00 TL, inşaatın durduğu süreçte işçilerin ücret ve SGK primi ödemelerini yapmak zorunda kaldığı için şimdilik 2.000,00 TL olmak üzere ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davalı … … A.Ş. vekili ; davacı ile aralarında beton alım satım sözleşmesi bulunmadığını, davacının diğer davalıya sipariş ettiği betonun teslim edildiği konusunda çekişme olmadığını, müvekkili çalışanlarının 17.05.2016 tarihinde C30 sınıfı hazır betonu 93,00 TL/m3 birim fiyattan 678 m3 olarak teslim ettiğini, davacıya C30 sınıfı denerek C20 sınıfı betonun teslim edilmesinin söz konusu olmadığını, betonun tesliminden sonra 24.05.2016 tarihinde betonun C30 sınıfında olmayıp C20 sınıfında olduğu tespit edilmiş ise de; bu durumun müvekkiline hemen bildirilmesinin gerekli olduğunu, eğer davacının iddia ettiği gibi 45 gün sonra kesin sonuç alınacaksa bu durumunda müvekkiline bildirilmesinin gerekli olduğunu, davacının 19.08.2016 tarihinde yeni yapı ruhsatı alarak inşaatı bu ruhsata göre uyarladığını belirtmesine karşın bu tarihten sonra müvekkili tarafından 02.09.2016 tarihinde düzenlenen C30 sınıf hazır beton faturasının aynen kabul edildiğini, 6098 Sayılı TBK’nun 23. maddesi gereğince davacının betonda kalite farkını anladığı 24.05.2016 tarihinden hemen sonra veya kesin sonuç aldığını iddia ettiği bu tarihten itibaren 45 günün sonunda durumu usulüne uygun olarak müvekkiline bildirimde bulunması gerektiğini, ancak davacının bu yolu seçmeyip hatta faturayı da kabul ederek yasal sürelerde iddia ettiği ayıbı bildirmeyip uzunca bir süre bekledikten sonra inşaatı tamamlayıp bu davayı açmasının MK.2’nci maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek, usul ve yasaya aykırı davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı yanıt vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, sipariş edilen C30 sınıfı betonun 17.5.2016 tarihinde teslim edildiği, yapının temellerinde kullanılan betonun 7 günlük ve 28 günlük basınç dayanımları ile sertleşmiş betondan alınan karotların laboratuvar testi sonucu ancak C20 sınıfı betonun şartname kriterlerini karşıladığı yapı denetim kuruluşunun yazısı ile de sabit olup, davalı … Ltd.Şti. nin 25.5.2016 tarihli faturası ile 93TL/m3 birim fiyattan 678 m3 betonun davacıya teslim edildiği, inşaatın 24.5.2016 tarihinde yapı denetim kuruluşunca durdurulup 19.8.2016 tarihinde yeniden başlatıldığı,bu dönem için 8 işçi çalıştığının bildirildiği, alınan bilirkişi heyet raporundan beton sınıf düşüklüğü ayıplı mal kapsamına girmekte ise de; davacı talebi sınıf farkı bedeli olup, ayıp ihbarının yapılmadığı,ancak bunun muayene ile tespit edilen gizli ayıp niteliğinde olduğu ve kullanma nedeniyle değişime gidilemediği,beton sınıf düşüklüğünün yapının taşıyıcılığına etkisinin olmadığı, C20 sınıfı beton için yapılan tadilat değişikliği bedelini gösterir fatura veya tadilat projelerinin sunulmadığı, bilirkişi heyetince C20 sınıfı betonun basınç dayanıklılığının yapı için yeterli olması nedeniyle proje revizyonuna gidilmeyip üst yapıda projede belirtilen beton sınıfa dönüldüğü kanaatının oluştuğu, davacının beton kalitesinin C20 sınıfı olduğunu 24.5.2016 inşaatın durudurulduğu buna rağmen tadilat ruhsatının 19.8.2016 tarihinde alındığı, tadilat ruhsatı için 15 günlük sürenin makul ve yeterli olacağı, bunu aşan kısımdan davacının kusurunun olduğu, bu nedenle 1 Temmuz 2016 tarihinde inşaata devam edilebileceği, inşaatın durdurulduğu dönemde 8 işçi çalıştığının tespit edildiği, beton farkından dolayı 9.672,50 TL, temel betondan karot alınıp teste tabi tutulmasından dolayı 5.900,00 TL, işçiler için yapılan ödeme nedeniyle 14.844,00 TL zararın olduğu, değer kaybının kanıtlanamadığı tespit edilmiş olduğundan verilen ıslah dilekçesi doğrultusunda; Davanın Kısmen Kabulüne, beton sınıf farkı için 9.672,50 TL, karot alımı ve test bedeli için 5.900 TL, işçilere yapılan ödemeler için 14.844,00 TL toplamı 30.416,50 TL’nin dava tarihinden avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, değer kaybına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna;
1-Davacı vekili; Gerekçeli kararında fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı tutularak bir hüküm kurulması gerekirken kararda belirtilmediği, Türk Borçlar Kanunu’nun 112. maddesi uyarınca borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu, davalı kendisine hiçbir kusurun atfedilemeyeceğini ispatlayamadığı, davalının gereği gibi ifa etmemesi sonucu meydana gelen zararlardan davalının tazminle sorumlu olduğu, yargılama esnasında dosya kapsamında alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının hatalı ve eksik incelemeye dayalı olduğu, inşaat, … tarafından 24.05.2016 tarihinde durdurulduğu, inşaata ilişkin yeni projenin hazırlanması ve yapı ruhsatı alınabilmesi ise 19.08.2016 tarihi itibariyle mümkün olabildiği, arada geçen 3 aylık süre boyunca inşaatın devamı mümkün olmadığı, davalının kusuru nedeniyle meydana gelen durumdan müvekkilin sorumlu tutularak hüküm kurulmuş olmasının hakkaniyete aykırı olduğu, eksik incelemeye dayalı karar verildiği bildirilmiştir.
2- Davalı … …. A.Ş.vekili; Mahkeme kararının reddedilen kısım yönünden kabul etmekle birlikte kabul edilen kısım yönünden ise istinaf yoluna başvurmak gerektiği, davacı ile müvekkili firma arasında beton satışına ilişkin bir sözleşme olmadığı, ayrıca bilirkişi ek raporunda da belirtildiği üzere dava konusu edilen beton sınıfının düşüklüğü bir nevi ayıplı mal kapsamına girdiği, ancak davacı tarafça ayıplı mala ilişkin olarak herhangi bir ihbarın müvekkiline yapılmamış olup bu nedenle oluşmuş ya da oluşacak zararların müvekkilden tahsiline karar verilmesi hukuka aykırı olduğu gibi ayrıca delil bildirme süresi geçtikten sonra dosyaya sunulmuş olan belgelere dayanılarak davacı tarafın işçiler için yaptığını iddia ettiği ödemelere ilişkin bedelin de müvekkilden ve diğer davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olması da hukuka ve hakkaniyete aykırıdır.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu alacaktan davalıların sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
1-Dava, satıma dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacı ile davalı … Şirketi arasında beton satımına dair yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte dava konusu betonun üreticisinin davalı … şirketi olduğu, üretici firma ile diğer davalı arasında bayilik sözleşmesi bulunduğu, 25.05.2016 tarihli davalı … tarafından davacı … Limited Şirketi adına düzenlenen faturada; C30 beton ve diğer ürünlerin bulunduğu, fatura miktarının diğer ürünlerle birlikte 75.347, 72TL tutarlı olduğu faturada teslim alan kısmının imzalı olduğu, sevk irsaliyelerinin incelenmesinde; 17.05.2016 tarih ve … nolu faturanın incelenmesinde faturanın … Ltd.Şti. tarafından … Ltd.Şti. adına düzenlendiği, fatura muhteviyatında beton haricinde bir kısım inşaat malzemelerinin de bulunduğu, C-30 sınıfı beton olduğu, teslim alan kısmının … imzalı olduğu görülmüştür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacı tarafından davalıdan C30 beton alımı yapıldığı ancak yapı denetim uzmanlarınca ölçümler sonucunda yapının 17.05.2016 tarihinde dökülen C30 temel betonundan alınan 28 günlük beton numunelerinin 14. 06.2016 tarihinde yapılan deneylerde standart değerleri karşılamadığı, ayrıca temelden 15.06.2016 tarihinde alınan karot numunesinin 18.06.2016 tarihinde deneye tabi tutulduğu ve deney sonuçlarında C20 düzeyinde beton olduğunun tespit edildiği, bu nedenle 24.05.2016 tarihinden itibaren inşaat faaliyetlerinin durdurulduğu, faturaya konu betonun C30 olması gerekirken C20 olduğunun tespit edildiği, beton sınıf değişikliğine ilişkin proje değişikliğinin 19.08.2016 tarihinde yapıldığının bilirkişice belirlendiği, alınan bilirkişi raporuna göre beton farkı nedeniyle yapıda değer kaybı bulunduğunun kanıtlanamadığının bildirildiği, farklı beton teslimi nedeniyle fiyat farkının ödenmesi gerektiği, çalışacak işçi ücretleri ve proje değişikliği için gereken masrafların da doğru olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davalı … Şirketine yönelik olarak verilen mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusuna gelince;
Davacı yan dava dilekçesinde satın alınan beton bedeli farkı, proje değişikliğine gitmek zorunda kalındığından yapının taşıma kapasitesinin azalması nedeniyle değerinde azalma olduğu iddiası ile belirlenecek olan değer kaybı, proje değişikliği için ödenen betonda yapılan tüm ölçüm bedellerine katlanmak zorunda kaldığı masrafları, inşaatın yapı denetim incelemesi sonucu durduğu süreçte işçilerin ücret ve SGK primi ödemelerini yapmak zorunda kaldığı için buna dair maddi tazminatın ödenmesini talep etmiştir.
Somut olayda satın alınan betondan farklı bir beton teslim edilmiş olması hali sözleşmeye dayalı olup, sözleşmeye konu mal verilmediği hususu sözleşmeye uygun mal teslimi olmadığından kötü ifa niteliğindedir.Ortada ayıp söz konusu değildir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2013/2266E, 2013/7866K, 30.04.2013 tarihli kararı).
Bu durumda TBK’nın 112. maddesi uyarınca sözleşmenin tarafına karşı ileri sürülen ve karşı akidin zarardan sorumluluğunu gerektiren bir durum söz konusu olup, davacı ile arasında satım sözleşmesi bulunmayan ve ayıp iddiasına yönelik bir inceleme de yapılmayacağı gözetildiğinde davalılardan … Şirketinin üretici firma olarak, dava konusu taleplerden sorumlu olması düşünülemez.
Açıklanan nedenle davalı … Şirketi aleyhinde açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/817 Esas, 2018/896 Karar, 19/12/2018 tarihli kararının HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davalı … Şirketi aleyhine açılan davanın REDDİNE,
b)Davalı …. aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE, beton sınıf farkı için 9.672,50 TL, karot alımı ve test bedeli için 5.900 TL, işçilere yapılan ödemeler için 14.844,00 TL toplamı 30.416,50 TL’nin dava tarihinden avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, değer kaybına yönelik talebin reddine,
c)Alınması gereken 2.077,75 TL harçtan peşin alınan 553,62 TL harcın düşümü ile eksik kalan 1.524,13 TL harcın davalı … Şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
d)Davacı tarafından yatırılan toplam 582,82 TL harcın davalı … Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 3.649,98 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
f)Davalı … … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
g)Davacı tarafından yapılan ve kabul edilen tutara göre hesaplanan taktiren 2.497,05 TL yargılama giderinin davalı … Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
h)Davalılar tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
I)HMK’nin 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde artan avansın yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafça peşin yatırılan 564,40TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
5-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70TL istinaf harcından peşin alınan 44,40TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı ve davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin takdiren üzerlerinde bırakılmasına,
7-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından varsa kalanının HMK’nin 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin Dairece yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere 14/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”