Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1233 E. 2022/284 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

ESAS NO : 2019/1233 (ESASTAN RET )
KARAR NO : 2022/284

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/03/2019
ESAS-KARAR NO : 2017/525 E, 2019/200 K

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 07/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket ile dosya borçlularından …İnşaat Şti. ve … Unlu Mamüller Ltd. Şti. arasında, 15/07/2015 tarihinde teslim edilmek üzere alüminyum profil alımı için anlaşma yapıldığını, alüminyum profilin zamanında teslim edilmemesi üzerine taraflar arasında 14/09/2015 tarihli iki adet sözleşme imzalandığını, sözleşmeler uyarınca dosya borçlularının, sözleşme konusu işin ifasını, ifa edilmediği takdirde ise müvekkili şirket tarafından ödenen tutarın iadesini garanti ettiklerini, bunun yanı sıra borçlulardan …’nun müvekkili şirkete 14/09/2015 tarihli ayrı bir garanti taahhüdü daha verdiğini, sözleşmeler uyarınca müvekkili şirket tarafından 11/06/2015 tarihinde 35.488,00 USD ve 22/07/2015 tarihinde 38.454,00 USD olmak üzere toplam 73.902,00 USD ödendiğini, söz konusu tutarların … Şirketinin … Bankası A.Ş. nezdinde bulunan hesabına gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından ödemenin yapılmasına rağmen borçlular tarafından müvekkili şirkete taahhüt edilen alüminyum profillerin teslim edilmediğini, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/11485 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlulardan … Ltd. Şti. ve …’nun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2017/11485 sayılı dosyasına yapılan itirazların iptaline ve icra takibinin takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının ödeme tarihine kadar USD alacakları için işleyecek olan temerrüt faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … Şti. vekili, davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde ibraz ettiği delil listesinde bulunan evraklardaki hiçbir imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin ihtilaf konusu sözleşmelerden haberi olmadığı gibi kendisi adına taahhüt verildiğinden haberinin olmadığını, davacı şirketin, sözleşmelerin taraflarından …İnşaat Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin yetkilisi olan ve işbu davadaki diğer davalı …’nun sözleşme kurulmadan evvel … 1. Noterliğinin 11/08/2015 tarihli ve …. yevmiye nolu imza sirkülerini aldığını, ancak müvekkili şirket yetkilisini tespit etmek ve imza sirkülerini almak için böyle bir talebi olmadığını, basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken davacının, sözleşmenin taraflarından birinin imza sirkülerini talep edip diğer taraftan (müvekkili şirketten) böyle bir talepte bulunmaması ve yalnızca tek bir yetkilinin (diğer şirket) imza sirkülerine dayanarak sözleşme akdetmesinin, hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi davacının da sorumluluğunu gerektirdiğini, müvekkili adına davacıya karşı verilen taahhüdün sahte olduğunu ve müvekkili adına bağlayıcılık arz etmediğini, zira davacı vekilinin ibraz ettiği delil listesinde mevcut olan müvekkili adına taahhüt verildiğini gösterir belgedeki imzanın diğer davalı ve ayrıca …İnşaat Dış Ticaret Ltd. Şti. yetkili temsilcisi …’na ait olduğunun görüldüğünü, bu kişinin veya …İnşaat Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin müvekkili şirket ile herhangi bir bağlantısı olmadığını, bu nedenle de müvekkilinin mezkur taahhütten doğan herhangi bir sorumluluğu veya borcunun olmadığını, … veya …İnşaat Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin müvekkili şirketle bir organik bağının olmadığını, müvekkili şirketin bunlarla bir ilgisinin bulunmadığını, grup şirketleri olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bahse konu taahhüt müvekkili tarafından imzalanmış olsa dahi geçerli olmayacağını, çünkü bu taahhütnamenin Borçlar Kanununa göre kefalet hükmünde olduğunu, Borçlar Kanununa göre kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, sözleşme metnine kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu ifadeyi kendi el yazısı ile yazmasının gerektiğini, işbu şartların geçerlilik şartları olduğunu ye davacının ibraz ettiği taahhütnamede sayılan bu şartların (kefalet miktarı, kefalet tarihi ve müteselsil sorumluluk kaydı) mevcut olmadığından kefaletin müvekkili açısından geçersiz olduğunu, davacı vekili tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnameye, karşı ihtarname çekerek itiraz ettiklerini, ayrıca cevabi ihtarnamede bir sözleşmenin hem tarafı hem kefili olmanın çelişkili bir durum olduğunu belirttiklerini, davacı tarafça, müvekkilinin hesabına toplam 73.902,00 USD ödeme yapıldığının doğru olduğunu ancak davacı tarafın müvekkilinin sözleşmeye taraf olmadığını bilmesi gerektiğini ve parayı da asıl alması gereken şirkete göndermesi gerektiğini, davacı tarafın talebi doğrultusunda müvekkilinin de kendisine gönderilen bu bedeli daha sonra asıl muhatap olan …-…’na iade ettiğini, bu durumdan müvekkilinin sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, davacının müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız davanın reddine karar verilmesini, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davalı …’nun, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/11485 esas sayılı dosyasıyla takibe konu edilen 73.902,00 USD tutarındaki asıl alacak miktarından, davacı tarafça dosyaya sunulan ve kendisinin de imza ve içeriğine yönelik herhangi bir itirazda bulunmadığı 14/09/2015 tarihli yazılı belgeler nedeniyle sorumlu olduğu, talep edilen faiz tutarından ise takip öncesi temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle sorumlu tutulamayacağı sonuç ve kanaatine varıldığından, adı geçen davalı yönünden davanın kısmen kabulü gerektiği, davaya konu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmedildiği,
Her ne kadar davalı … Limited Şirketi aleyhine de itirazın iptali talepli dava açılmış ise de; dosyada mevcut faturalar ve taahhüt içeren yazılı belgelerde söz konusu şirket adına atılı bulunan imzaların, yetkili şirket temsilcisine değil davalı …’na ait olduğunun anlaşıldığı, basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacının, hukuki işlemler sırasında …’nun davalı şirketi temsile yetkili olup olmadığını araştırması gerekirken bu yönde bir araştırma yapmadığı ve imza sirkülerinin ibrazını talep etmediği, sadece şirket kaşesinin verilmiş olması ve davalı şirket banka hesabı üzerinden para transferinin gerçekleştirilmiş olmasının, davalı şirketi davacı şirketle yapılan sözleşmenin tarafı ve davaya konu borçtan sorumlu yapmayacağı, dolayısıyla davalı şirketin icra takibine yönelik itirazında haklı olduğu kanaatine varıldığından, … Limited Şirketi aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar vermek gerektiği, davacının kötü niyetle icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı kanaatine varılmadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebi reddi gerektiği belirtilerek; Davalı … Limited Şirketi aleyhine açılan davanın reddine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
-Davalı … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davanın, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/11485 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin 73.902,00USD’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 73.902,00USD asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; … Şirketine karşı açılan davanın kabulü gerektiği, kararda …’nun … şirketinin temsilcisi olmadığı ancak buna karşın … kaşesi ve antetli kağıdını kullanmak suretiyle proforma faturaları ve diğer belgeleri düzenlediği ve bu sahte belgelere istinaden …’nın sözleşmenin tarafı sayılamayacağı belirtilerek …’nın sorumlu olmayacağına hükmedildiği, Mahkemece sebepsiz zenginleşme yönünden ise hiçbir değerlendirme yapılmadığı, müvekkili tarafından sipariş bedelinin …’nın … Bankası nesdindeki hesabına gönderildiği, parayı alan, ancak aldığı paranın 2 yılı aşkın süre boyunca akıbetini sormayan …’nın söz konusu bedelin iadesi bakımından sorumsuz olduğuna karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığı, … şirketinin öncelikle sözleşme uyarınca, bunun kabul edilmemesi halinde ise sebepsiz zenginleşme nedeniyle bedelin iadesinden sorumlu olduğu, …’nın borca itirazının da tamamen kötü niyetli olduğu, … aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiği bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davalı … Şirketi aleyhinde açılan davanın değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/11485 esas sayılı dosyasında; davacı/alacaklı … tarafından borçlular … Unlu Mamüller Tic. Ltd. Şti., …İnş. Dış Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine, 73.902,00 USD asıl alacak ve 3.261,49 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 77.163,49 USD alacağın tahsili amacıyla 10/05/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebi olarak “14/09/2015 tarihli alüminyum alımı için yapılan sözleşme ve … taahhütleri”nin gösterildiği, ödeme emrinin borçlulara 27/07/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu … Unlu Mamüller Ltd. Şti. vekilinin 28/07/2017 tarihli, davalı/borçlu …’nun ise 02/08/2017 tarihli dilekçeleriyle yapılan itirazlar üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Ticaret sicil belgesinden davalı … Unlu Mamüller Şirketinin yetkilisinin … olup 25 yıl süreyle temsile yetkili olduğu tescil tarihinin 18.07.2014 olduğu anlaşılmıştır. Dava dışı … Şirketi yetkilisinin ise … olduğu görülmektedir.
… 02.08.2017 tarihli itiraz dilekçesinde borcu olmadığını bildirmiştir…. Şirketi de borcu olmadığını, sözleşme ilişkisinin diğer borçlu ile kurulduğunu bildirip takibe itiraz etmiştir.
…şirketi firma müdürü … olarak icra dosyasına sunulan 02.08. 2017 tarihli dilekçesinde; “Tarafıma gönderilen borç firmamızın borcudur karşı firma ile(… Şirketi) alüminyum profil satışı için anlaştık Ancak Türkiye’deki tedarikçi firmalarla ödeme konusunda sıkıntı yaşadığımızdan alüminyum profilleri yani siparişlerini üretiremedik. dolayısı ile siparişini müşterimize gönderemedik ve bu durumu kendilerine belirttik. mal olarak veya nakit olarak en kısa zamanda borcu ödemeye çalışacağız ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; dava dosyasında biri proforma olmak üzere 2 adet fatura bulunduğu 03.06.2015 tarih … nolu 35 448, 105 USD bedelli proforma faturanın altında … Unlu Mamüller Limited Şirketi’nin kaşesinin bulunduğu bu faturanın davacı … şirketi adına düzenlendiği; 20.07.2015 tarihli … nolu 38. 454, 405 USD bedelli faturanın altında yine … Şirketinin kaşesinin yer aldığı bu faturanın da davacı adına düzenlendiği … Bankası tarafından gönderilen 2 adet dekontun bulunduğu bunlardan işlem tarihinin 11.06.2015 gönderen … şirketi gönderilen … Limited Şirketi 35. 400, 50 USD; 23.07.2015 işlem tarihli gönderen ve gönderilenin aynı şirketler olduğu 38.406, 50 USD olmak üzere 73. 807, USD olduğu,Davacı tarafından yapılan para transferlerinin ardından faturalarda belirtilen ürünlerin teslim edilmemesi üzerine 14.09.2015 tarihli belgenin düzenlendiği İngilizceden çevrildiği bu belgede şirketleri …tarafından 15.07.2015 tarihinde teslim edilmesi gereken alüminyum için … Şirketinden … hesabına 73 902 USD aktarılmasını talep ettiğini taahhüt ettiği sözleşmenin ihlali halinde şirketi …ve … Şirketinin 25.10.2015 tarihinden geç olmamak üzere tüm miktarı transfer edeceği … kendi garantör olarak 73 902 USD ödemeyi taahhüt ettiği; bu tutar için adı geçenin şahsi kefil olduğunu belirtildiği 14.09.2015 tarihli belgenin altında …şirketinin ve … şirketinin kaşeleri ile söz konusu kaşelerin üzerinde … imzasının bulunduğu şirket kaşeleri altında yönetici adı olarak … adının yer aldığı adı geçenin sorumluluğunun bulunduğu diğer davalının aleyhine başlatılan takibin yerinde olmadığı daha önceden temerrüte düşürülmediği için takip tarihi itibariyle faize hükmedilebileceği bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava dilekçesi ve istinaf dilekçesinde sebepsiz zenginleşmeden de bahsedilmişse de dava itirazın iptali davası olup, bu davalar takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğu, takibin dayanağı 14.09.2015 tarihli sözleşme olup, sebepsiz zenginleşme iddiasının bu davada değerlendirilemeyeceğinin anlaşılmış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 07/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”