Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1212 E. 2022/167 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2019
ESAS-KARAR NO …..
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, ticari ilişki nedeniyle dava dışı … … adına düzenlenen 5.11.2016 vadeli 70.000,00 TL lik çekin bedeli ödenmesine rağmen iade edilmeyip vadesinin 5.1.2017 olarak değiştirilerek bankaya ibraz edildiğini, imza uyuşmazlığı nedeniyle bankanın ödeme yapmadığını, Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2017/1425 sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını,sehven borç yerine imzaya itiraz edilip,hesaplara konan haczi kaldırmak için çek bedelinin %20 si 14.067,32 TL teminat yatırıldığını,icra takibi nedeniyle yeniden ödeme yapmak durumunda kaldıklarını,çekin vade değişikliği için atılan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek, davacının borçlu olmadığı halde, cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 87.245,23 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmesine, davacının hacizleri kaldırmak için teminat olarak icra dosyasına ödemiş olduğu ve halen iade edilmeyen 14.067,32 TL tutarındaki teminatın 13.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizin hesaplanarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatan davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, istirdat davasının bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, …’ün müvekkili şirketin işyerine gelerek, keşide tarihi 05.01.2017 olarak düzeltilmiş ve düzeltilen kısmı imzalanmış … nolu 70.000 TL bedelli çeki geri getirdiğini ve … …’ın o an için elinde çek karnesi olmadığını, bu çeki düzelterek gönderdiklerini söylediğini, bunun üzerine keşideci imzası ile düzeltme imzası arasındaki farklılık …’e sorulduğunu, …’ün “düzeltmenin şirketin yetkilisi ve o sırada şantiye şefi olan … tarafından yapıldığını…” belirttiğini, … ile …/ün müvekkili şirketi hep birlikte ziyaret ettiklerinden ve … …’ın şantiyesinde … tarafından kullanılacak malzemeleri müvekkili şirketten birlikte satın aldıklarından, müvekkili şirket yetkilileri …’ı arayarak imzanın kendisine ait olup olmadığını sordukları ve olumlu yanıtı üzerine çeki teslim aldıklarını, çekin teslim alınmasına ilişkin 15.11.2016 tarihli teslim tutanağı dilekçe ekinde sunduklarını, çekin 05.01.2017 tarihinde imza farklılığından dolayı ödenmemesi üzerine, çekle ilgili olarak ilamsız icra takibi başlatılmış ve çekin keşidecisi … … basitçe borca itiraz ederek takibi durdurmak yerine imza inkarında bulunduğunu, sonrasında da borcu ödediğini, imza inkarı davasının kasten yanlış açıldığı kanaatinin taraflarında hasıl olduğunu, davacı tarafın menfi tespit davası açabilecekken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunabilecekken, hiç bir hukuki girişim başlatmadığını, … isimli şantiye şefi firmadan ayrıldıktan sonra ve paranın ödenmesinin üzerinden 14 ay geçtikten sonra istirdat davası açmaya karar verdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, dava dışı ciranta … tarafından dava konusu çekin tarihinin davacı yetkililerince değiştirilip kendilerine verildiğini davalı savunmuşsa da değiştirenin şantiye şefi … olduğu, adı geçenin şirketi temsil yetkisi olmayıp,davacı şirket yetkililerince de talimatları doğrultusunda değiştirildiğinin kabul edilmediği, hal böyle olunca ödenmiş olan çekin tarihinin değiştirilerek takibe konulması ve tutanak düzenlenmesinin davacıyı bağlamayacağı, diğer yandan İİK’nin 72.maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu ileri sürülmüş ise de Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2016/3171 esas, 2018/5573 sayılı emsal kararında paranın icra dosyasına depo edildiği tarihin ödendiği tarih anlamına gelmeyeceği, paranın davalıya ödendiği tarihin esas alınmasının gerektiğine karar verilmiş olduğundan eldeki davada da icra veznesine depo edilen paranın 19.4.2017 tarihinde ödendiği, eldeki davanın 13.4.2018 tarihinde açılması nedeniyle 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı, talep edilen teminat için harç yatırılmadığı gibi teminatın icrada iade edilmiş olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulüne; 85.642,23 TL’nin 19.4.2017 tarihinden ticari faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, teminatın icra dosyasında iade edilmiş olduğu gibi eldeki davada buna ilişkin harçlandırılmış talep olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili; 13.02.2017 tarihinde imzaya itiraz davası kapsamında teminat yatırıldığı, 23.02.2017 tarihinde dosya borcu olarak 87.245,23TL yatırıldığı, davanın 13.04.2018 tarihinde istirdat davasının açıldığı, 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu, dava konusu çeki müvekkiline getiren ciranta … … …- …’e 2016 yılının Kasım ayının başında bankaya ibraz edilmeksizin iade edildiği, 70.000,0TL bedelli çekin …’e iade edildiği tarih itibari ile müvekkili şirketin …’den 78.170,73 TL cari hesap alacağı bulunduğu …’ün alt taşeronluğunu yaptığı davacı … …’tan alacağı çekle müvekkili şirkete olan borcunu ödeyeceğini ifade ettiği, çekin …’e iade edilmesinden kısa bir süre sonra 15.11.2016 tarihinde …’ün müvekkilinin iş yerine gelerek keşide tarihi 05.01.2017 olarak düzeltilmiş ve düzeltilen kısmı imzalanmış 70.000,… TL bedelli çeki geri getirdiği, … … o an için elinde çek karnesi olmadığını bu çeki düzelterek gönderdiklerini söylediği, düzeltmenin şirketin yetkilisi ve o sırada şantiye şefi olan … tarafından yapıldığını belirttiği, … ve …’ün müvekkili şirketi hep birlikte ziyaret ettiklerinden ve … …’ın şantiyesinde … tarafından kullanılacak malzemeleri müvekkili şirketten birlikte satın aldıklarından yetkililerin …’ı arayarak imzanın kendisine ait olup olmadığını sordukları ve olumlu yanıt aldıklarını, bu nedenle çeki teslim aldıklarını, …’ ın imzasıyla çek artık farklı bir çek haline gelmiş olmasına rağmen çekin 05 01.2017 tarihinde imza farklılığından dolayı ödenmemesi üzerine, çekle ilgili ilamsız icra takibi başlatıldığı ve çek keşidecisi … …’ın basitçe borca itiraz edeceğine, imzaya itiraz ettiği sonrasında da borcu ödediği, başkaca bir hukuki girişimde bulunmadıkları ve imza inkarı davası açtıkları bunun için de …’ın firmadan ayrılmasını bekledikleri, … …’ın icra dairesine yapmış olduğu ödemelerin hiçbirinde ihtirazi kayıt ileri sürmediği, Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2017/ 1425 esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı ve imzaya itiraz edildiği, …’ün cari hesap borcu kapsamında müvekkili şirketten aldığı malların Davacı firmanın Isparta … şantiyesine verildiği 15.11.2016 tarihli dosyada mevcut teslim tutanağı içeriğinden görüleceği üzere keşide tarihi 05.01.2017 olan ileri tarihli çekin … tarafından müvekkili şirkete verilen çekin adı geçenin müvekkili şirkete olan 78.170,73TL tutarındaki borcuna istinaden alındığı bu borcun kapsamına dahil olup müvekkili şirketten aldığı malların davacı şirketin Isparta … bulunan şantiyesine teslim edildiği ve malların sevk irsaliyesini … … yetkililerince imza atıldığı, … tarafından ticari ilişkileri kapsamında yapılan tüm ödemelerin alt taşeronluğunu yaptığı … …’a ait çekler kullanılarak gerçekleştirildiği, bu olayda kendilerinin mağdur olduğu, adı geçen … ve …’ın beyanlarına başvurulmaksızın müvekkili şirket tarafından verilen malların davacı şantiyesinde kullanıldığı hususu teyit edilmeksizin hüküm kurulmasının eksik incelemeye dayalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Öncelikle istirdat davasının süresinde olup olmadığı, alacağın kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı icra takibine konu olan 70.000,0TL miktarlı… numaralı çek bedelinin ödenmiş olmasına rağmen vade tarihi değiştirilip imzalanarak takibe konulduğu, atılan bu imzanın şirket yetkilisi … …’e ait olmadığı ikinci imza ile çek düzenlenirken atılan imzanın farklı kişilere ait olduğunun çıplak gözle bile fark edilebildiği ileri sürülerek cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalınan 87.245, 23 TL’nin istirdadını istemiştir.
Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2017/ 1425 numaralı dosyasında; … şirketi tarafından … … … Şirketi ve … aleyhine 05.01.2017 tarihli 78 57 569 nolu … şubesi çekine dayalı 23.01.2017 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı; takibe dayanak çekin … … şirketi tarafından …. … … lehine düzenlendiği keşide tarihinin “05. 11. 2016” olan tarihin üzeri çizilerek 05.01.2017 yapıldığı çekin lehtar tarafından … Şirketine ciro edildiği, 05.01.2017 tarihinde … şubesine takasa ibraz edildiği, imza uyuşmazlığı nedeniyle hiçbir işlem yapılmadığının belirtildiği; ödeme emrinin 24.01.2017 tarihinde … İnşaata tebliğ edildiği, borçlu … tarafından sunulan 08.02.20 17 tarihli itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itiraz ettiği görülmüştür.
Borçlu sonrasında icra mahkemesine başvurarak Ankara 13. icra Hukuk Mahkemesi’nde keşide tarihindeki düzeltme yanında bulunan imzanın- parafın keşideci şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek itiraz etmiş mahkemece imza ve borca itirazın ilamsız takipte İcra Müdürlüğü’ne yapılması gerektiği belirtilerek 18.04.2017 tarihinde başvurunun usulden reddine karar verilmiş, Ankara Bölge adliye mahkemesi 18.Hukuk Dairesi tarafından Borçlunun keşide tarihindeki düzeltmeye yönelik iddiasının her ne kadar mahkemece imzaya itiraz olarak nitelendirilmiş ise de başvurunun bu hali ile senedin kambiyo vasfına yönelik olduğu mahkemece İcra İflas Kanunu 170 ve 169/a maddesi ya da aynı kanunun 68. maddesine göre bir inceleme yapılmadığından alacaklı lehine tazminata hükmedilmesinin söz konusu olmadığı bildirilerek başvurusu esastan reddedilmiştir .
Borçlu tarafından icra dosyasına 23.02.2017 tarihinde 87.245,23 TL’nin (alacak tutarı 85.642,23TL) yatırıldığı 23.02.2017 tarihli tahsilat makbuzundan anlaşıldığı; ödemenin alacaklıya reddiyat makbuzu ile 19.04.2017 tarihinde yapıldığı, davanın 13.04.2018 tarihinde açıldığı görülmüştür.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davalının icra dosyasına yatırılan parayı 19.04.2017 tarihli reddiyat makbuzu ile aldığı, davanın 13.04.2018 tarihinde açıldığı gözetilerek İİK 72/7.maddede düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı,dava konusu senedin yetkili olmayan kişi tarafından keşide tarihi düzeltilip paraflandığının anlaşılmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 5.850,22 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.507,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.343,60 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 21/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”