Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1137 E. 2022/126 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/03/2019
ESAS-KARAR NO :…

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili aleyhine Kayseri 6 icra müdürlüğünün 2008/11517 E sayılı dosyasında yapılan icra takibinde taraflar arasında tanzim edilen sözleşme gereğince dosya borçlulardan … ve … bu takipteki tüm sorumluluklarından ve borçlarından dolayı ibra edildiklerini, ibranın 06/03/2015 tarihinde takip dosyasına bildirildiğini, bu beyana rağmen yaklaşık üç yıl sonra müvekkili adına kayıtlı taşınmazların haczi için …. …. Müdürlüklerine yazı yazıldığını, ayrıca adına kayıtlı araç üzerine haciz konulduğunu, davalının bu davranışının tamamen kötü niyetli ve sözleşmeye aykırı bir eylem olduğunu, takibe devam edilerek haksız bir şekilde alacağın tahsil edilmesine çalışıldığını belirterek müvekkilinin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davayı kabul etmediklerini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini haksız açılan davanın reddi ile % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davalı-alacaklı vekilince icra takip dosyasına sunulan 06/03/2015 tarihli ibra/beyan dilekçesine karşı davalı tarafça herhangi bir inkar/sahtelik iddiasında da bulunulmadığı, nitekim bu beyan dilekçesinin davalı-alacaklı vekilince UYAP sistemi üzerinden takip dosyasına gönderildiği, ibranameye göre davalı-alacaklı, dava konusu icra takibinden dolayı davacı-borçluyu, takipten ve takibe konu borçtan açıkça ibra ettiği, davalı vekilinin takip dosyasına sunduğu 06/03/2015 tarihli ibra/beyan dilekçesi davalı-alacaklı yönünden hukuken bağlayıcı ve geçerli, kesin bir yazılı delil/belge vasfında olduğu, buna rağmen daha sonra davalı tarafça tekrar icra takip dosyasına davacı hakkında takibe devam edildiği, ibranameye rağmen davalının haksız yere takibe devam ettiği, davacının, dava konusu icra takip dosyası yönünden davalıya herhangi bir borcunun olmadığı gerekçesiyle davacının menfi tespit davasının kabulüne karar verildiği, davalının davaya konu icra takibi yönünden 06/03/2015 tarihli ibra dilekçesiyle davacıyı ibra ettiği, icra dosyasına açıkça beyan edip bildirmesine rağmen daha sonra tekrar davacı hakkında aynı icra takip dosyası üzerinden icra işlemlerinin yapılması, takibe devam edilmesinin talep edilmesi ve icra işlemlerini başlatması nedeniyle, davalı-alacaklının kötüniyetle hareket ettiği gerekçesiyle % 20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; taraflara arsında görülen Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesince tapu iptali ve tescili davası sonucu yapılan protokole göre 8 değil 7 taşınmaz yazıldığını, davacı, taşınmazlardan bir tanesini (Zemin Kat 1 No’lu Bağımsız Bölüm) kasıtlı olarak ve müvekkilin de iyi niyet ve o andaki dalgınlığından istifade ederek protokole yazdırmadığını, ve nihayetinde devrini yapmadığını, protokolün anlaşmaya uygun düzenlenmediğini, bu nedenle de müvekkilinin gerçek iradesini yansıtmadığını, protokolün hata hile nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinin haksız ve kötü niyetle takibe devam etmediğini bildirerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasında girişlen icra takibine yönelik davalı tarafından icra takip dosyasına sunulan ibranameye rağmen takibe devam edilip edilemeyeceği hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, icra takip dosyasına takip alacaklısı tarafından davacı borçlunun ibra edildiğine ilişkin 06.03.2015 tarihli ibraname gereğince borçlu bulunulmadığının menfi tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
İcra dosyası kayıtları incelendiğinde davalı-alacaklı vekilinin icra dosyasına 06/03/2015 tarihli ibranameyi sunduğu ibranamede; “…1-)Müdürlüğünüzün yukarıda numarası yazılı dosyasında borçlular…, … …, … aleyhine takip yapılmaktadır. 2-)Taraflar arasındaki anlaşma ve müvekkilimin bana verdiği talimat doğrultusunda takip borçlularından … ve …’u bu takipteki tüm sorumluluklarından ve borçlarından dolayı ibra ediyorum. Takip alacağı sadece borçlulardan…’tan talep ve tahsil edilecektir.3-)Beyanım doğrultusunda borçlulardan … ve … ‘un borçlu sıfatının kaldırılarak borçlu sıfatının silinmesini…06/03/2015” şeklinde beyanda bulunmuştur. Dava; Kayseri 6. İcra müdürlüğünün 2008/11517 esas sayılı icra takibine yönelik davalı yanca sunulan ibraname kapsamında menfi tespit istemine yönelik olup davalı tarafça davaya konu ibranamenin geçersizliği iradeyi sakatlayan sebepler ileri sürülmemiş, aksine dava konusu olmayan taraflar arasında görülüp sonuçlanan tapu iptal davası kapsamında düzenlenen porotokolün geçersizliği ve alacaklı olduğu savunması getirmiştir. Davalı yanın bahsettiği protokol icra takibinin dayanağı ve konusu olmadığı için mahkemece inceleme konusu yapmaması ve davalının ibranameye rağmen icra takibine devam etmesini haksız ve kötüniyetli kabulüyle kötüniyet tazminatına da karar vererek davanın reddi şeklinde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 48.170,71 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 12,042,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 36.128,71TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 15/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan…
….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”