Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1132 E. 2021/2280 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2019
ESAS-KARAR NO …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin keşidecisi olduğu 250.000,00TL bedelli senede dayanarak aleyhine icra takibine girişildiğini, senedin nakden düzenlendiğini taraflar arasında nakdi ilişki bulunmadığını, davalının müvekkiline ödünç vermediğini, çelik çatı demiri ve çatı paneli satışı sözleşmesinden başka bir ilişki bulunmadığını, senede konu alacağın ödendiğini, mükerrer tahsile çalışıldığını belirterek müvekkilinin senede dayalı girişilen icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının iddialarını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiğini bildirerek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davaya konu olan Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2016/1384 esas sayılı dosyası incelendiğinde bonoya dayalı, 250.000 TL si asıl alacak (bono bedeli) , 503,42 TL si işlemiş faiz ve 750 TL si de komisyon olmak üzere toplam :251.253,42 TL üzerinden başlatılmış icra takibi olduğu, alacaklısının davacı şirket, borçlularının arasında davacının da olduğu, takibin dayanağının 15/12/2015 tanzim, 18/01/2016 vade tarihli 250.000 TL bedelli bono olduğu, Lehtar kısmında davalı şirket, borçlu kısmında davacı ile dava dışı … ‘in ismi ve imzalarının bulunduğu, davacının bonodaki imzasına bir itirazı ve inkarı olmadığı, bononun ihdas nedeninin “nakten” ibareli olduğu, davacının ödeme iddiasına dayanarak menfi tespit talebinde bulunduğu, takip ve davaya konu olanın kambiyo senedi vasfında bono olması, bononun ihdas nedeninin “….” düzenlenmiş olması ve davacının ödeme iddiasına dayanarak menfi tespit talebinde bulunmuş olması nedeniyle bu iddianın yazılı delil ve belgelerle ispat yükünün davacıda bulunduğu, davacının delil olarak dayandığı ve sunduğu 03/07/2016 tarihli ibra protokolünün tarafları arasında davacının isminin yer almadığı, içeriğinde de davaya konu 4. İcra Müdürlüğünün 2016/1384 esas sayılı icra takibi ve takibe konu olan bonoya dair herhangi bir ibare ve cümlenin bulunmadığı, yine davacı tarafından ödeme iddiasına dayanak olarak sunulan tüm ödeme dekont ve belgeler de incelediğinde dava dışı 3. Kişilerin isimlerine ait oldukları, davacının adına yapılmış bir ödeme belgesi vasfında olmadığının anlaşıldığı, delil olarak sunulan 16/11/2015, 19/12/2015 ve 18/01/2016 tarihli sözleşme/protokollerde de davacının taraf bulunmadığı, 3. Kişilerin taraf olarak yer aldığı, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/28743 soruşturma sayılı dosyasında da 2017/21460 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara yapılan itirazın da reddedildiği kararın da kesinleştiği, Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/174 esas sayılı davasının tarafları arasında da davacının bulunmadığı, dava dışı 3. Kişilerin yer aldığı, davacının ödeme iddiasına dayanması, davaya konu icra takibinin kambiyo senedi vasfındaki bonoya dayalı olması nedeniyle ödeme iddiasının yazılı delil ve belgelerle ispatının gerektiği, tanıkla ispatının mümkün olmaması nedeniyle tanık beyanlarınn ödeme iddiası yönünden dikkate alınamadığı, açıklanan sebeplerle davacının ödeme iddiasını yazılı delil ve belgelerle ispatı gerekirken ispatlayamadığından 28/01/2019 tarihli celsenin ara kararıyla ve davacının delil olarak açıkça yemine dayanmış olması gözetilerek yemin hakkı hatırlatılarak davacı vekiline kesin süre verildiği ve sonuçlarının da açıkça ihtar edildiği, davacı tarafın yemin deliline dayanmadığı, bu nedenlerle sonuç olarak davacının ödeme iddiasına dayalı menfi tespit davasının yazılı delil ve belgelerle en son yemin deliline de dayanmadığı yemin kesin delili ile de ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; tarafalar arasında nakit alış verişinin bulunmadığı, çelik çatı demiri ve çatı paneli satış sözleşmesi dışında bir ilişkinin bulunmadığını, davalının davacıya nakit – ödünç vermediğini, davalının ticari defter kayıtlarına dayanıldığını, davalının defter kayıtlarını ibraz etmediğini, davalının müvekkiline 250.000,00 TL ödediğini kanıtlaması gerektiğini, davalının banka hesaplarının incelenmesi gerekirken incelenmediğini, borcun dava dışı … tarafından ödendiğini, davalının ticari defter kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesi gerektiğini, ayrıca sözlü yargılama içinde ayrı bir gün seçilmemesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; takibe ve davaya konu senet bedelinin ödenip ödenmediğinin davacı tarafından usulüne uygun delillerle kanıtlanıp kanıtlanamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; icra takibine konu senedin ödendiği iddiasına dayalı İİK’nun 72.maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına, davacının usulüne uygun yazılı delillerle senet bedelinin ödendiğini kanıtlayamamış bulunmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan…
e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”