Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1112 E. 2021/2263 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE :….. (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2018
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
YAZILDIĞI TARİH : 07/01/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafından Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün ….Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, takibe dayanak senet üzerinde “bu senet sözleşmeye bağlıdır, ayrıca kullanılamaz” ibaresinden de görüldüğü gibi senedin teminat senedi niteliği olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki olmadığını ve bir sözleşmede akdedilmediğini, bu nedenle senedin bono vasfı olmadığından kambiyo takibi yapılamayacağını belirterek müvekkilinin icra takibine dayanak senet nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, takibe dayanak senetteki “bu senet sözleşmeye bağlıdır, ayrıca kullanılamaz” ibaresinin teminat olduğu şeklinde algılanamayacağı gibi sözleşmenin varlığının da ispat edilemediğini, senede karşı iddianın yazılı delille ispatı gerektiğini, davacı tarafından yazılı delil sunulamadığını, yemin deliline de başvurulmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, mahkemece sözleşmenin varlığı hususunun yeterince araştırılmadığı gibi davalı yanca sözleşmenin sunulmamasının sorumluluğunun müvekkiline yüklenilemeyeceği, senet üzerinde yer alan ifadenin açıkça senedin teminat niteliğini ortaya koyduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık takibe dayanak bononun teminat niteliğinde olup olmadığı ve bono nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, teminat iddiasına dayalı dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4873 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklının …, borçlunun … olduğu, alacaklının 20/01/2015 vade tarihli, 16.500,00 TL bedelli nakden kaydı yer alan bonoya dayalı alacağın tahsili yönünde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptığı, takibin kesinleştiği, bononun alt kısmında “bu senet sözleşmeye bağlıdır, ayrıca kullanılamaz” ibaresinin yer aldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına ve özellikle dava konusu bonoda yer alan “bu senet sözleşmeye bağlıdır, ayrıca kullanılamaz” ibaresinin senedin teminat senedi olduğu şeklinde yorumlanamayacağı, davacı yanca usulüne uygun delillerle teminat iddiasının ispat edilemediği gibi açıkça yemin deliline de başvurulmayacağının belirtilmiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 30/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”