Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1095 E. 2022/403 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ …

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2018
ESAS-KARAR NO :….

…..
BİRLEŞEN KAYSERİ….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili, davalı … şirketi, davalı … … …A.Ş. tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada ve birleşen davada davacı vekili ; müvekkili ile davalılardan … … San. Tic. A.Ş. arasındaki ticari ilişki kapsamında avans olarak verilen çekin karşılığında mal tesliminin gerçekleşmediğini, çekin bedelsiz kaldığını belirterek bedelsiz kalan çekin ibraz tarihi gelmediğini, 30.09.2016 tarihli 95.000,00 TL , 05.11.2016 tarihli 90.000,00 TL, 31.12.2016 tarihli 150.000,00 TL , 30.11.2016 100.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitiyle çeklerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … … … San. Tic. A.Ş. vekili; müvekkili şirkete kayyım atandığını, daha sonra şirketin TMSF’ye devredildiğini , ceza dosyalarının beklenmesinin gerektiğini, Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği 2016 yılının başında yapıldığı iddia edilen sözleşmenin mahkemeye sunulmasını talep ettiklerini, Davacı tarafın teslimi söz konusu olan malların fiyatının indirimine gidilmesi talebi karşısında bu talebin kabul edilmediğini, bunun üzerine anlaşma sağlanamadığını, bu hususta anlaşma sağlanamamışken malların teslim edilmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalıların bağımsız ayrı tüzel kişilik olduklarını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … Tic. A.Ş. vekili; müvekkili şirket ile diğer davalıların bağımsız ayrı tüzel kişiliğe sahip olduklarını, Müvekkili ile Davacı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını ileri sürerek davanın reddi ne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … … … … San.ve Tic.A.Ş. vekili; müvekkili şirket ile diğer davalıların bağımsız ayrı tüzel kişiliğe sahip olduklarını, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını bildirerek müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili ; asıl ve birleşen davaya konu çeklerin iyi niyetli üçüncü kişi olarak devraldıklarını, davalı … … … A.Ş. ‘ye … sağlandıklarını, şahsi defilerin kendilerine karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı şirketin … işlemi içinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davaya konu çeklerde keşideci davacı ve lehtar davalı … … … San. A.Ş. olarak göründüğü, akdi/ticari ilişkinin tarafları da davacı ve anılan davalı şirket arasında bulunduğu, diğer davalıların ise çekleri ciro yoluyla iktisap ettiği, ciro yoluyla diğerlerine devrettiği, son hamilin de davalılardan … … A.Ş. olduğu, davalı … … AŞ bu çekleri iktisap sebep ve dayanağı delillerini ve faturalarını da sunduğu, çekleri ciro yoluyla iktisap eden ciranta konumundaki diğer davalılar karine olarak iyi niyetli 3. kişi durumunda olduklarını, davacı , davalıların kötü niyetli olduklarını iddia etmişse de, bu iddiasını kesin ve yeterli kanıtlarla ispat edemediği, lehtar ve keşidecinin ticari defter kayıtlarının incelendiği alınan bilirkişi raporunda; tarafların ticari defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, bilirkişinin raporunda da tespit edildiği üzere, tarafların ticari defter kayıtlarına göre asıl davaya konu olan 95.000 TL’ lik çekin karşılığı malın davacı tarafından teslim alındığı, davacının kendi ticari defter kaydı da bu konuda aleyhine kesin delil olduğu, bu nedenle davacının akdi/ticari ilişkinin tarafı olarak kabul edilen çekteki lehtar davalı … … … A.Ş. hakkında açtığı 95.000 TL lik çekten dolayı menfi tespit davasının reddine, ayrıca bu çekte diğer davalıların lehtardan ciro yoluyla iktisap eden cirantalar ve davalı … … AŞ nin en son meşru hamil konumunda olmaları nedeniyle karine olarak iyi niyetli iktisap eden durumunda olmaları, davacı ile lehtar arasındaki akdi/ ticari ilişkinin tarafı olmamaları nedeniyle, davacının, çekin karşılığı malın teslim edilmediğine dair iddiasının çekte ciranta ve son hamil olan diğer davalılara karşı ileri sürülemeyecek olması ve ayrıca davacının diğer davalıların bu çeki ciro yoluyla iktisap ederlerken kötü niyetle yani çekin karşılıksız olduğunu bile bile sırf davacıyı zarara uğratmak kastıyla hareket ettiklerini yani kötü niyetli olduklarının da davacı tarafça kesin ve yeterli kanıtlarla ispat edilememiş olması nedeniyle, davacının asıl davadaki 95.000 TL lik çekle ilgili diğer davalılara karşı açtığı menfi tespit davasının bu sebeplerle de reddine, nitekim çekte hamil olan davalı … … AŞ., Çeki iktisap ederken buna dair fatura ve belgelerini de dosyaya sunduğu, aksi ya da sahteliği de iddia ve ispat edilmediği, işbu fatura ve … sözleşmesine binaen usulüne uygun olarak çeki iktisap ettiği ve meşru hamili olduğu, birleşen davaya konu çekler yönünden de davacı aynı iddialarda bulunmuş olup bu çeklerde de davacının keşideci, davalı … … … A.Ş. nin de lehtar olup, bu davalı dışındaki diğer davalıların da asıl davadaki gibi ciranta ve hamil konumunda olmaları nedeniyle birleşen davayı konu alan çekler yönünden de aynı asıl davadaki açıklanan sebep ve gerekçelerle, davacının davalı lehtar … … … A.Ş. dışındaki diğer davalılar hakkındaki davasının reddine,
Davacının birleşen davaya konu ettiği çekler yönünden lehtar davalı … … … A.Ş. hakkında ki menfi tespit talebi yönünden yapılan inceleme değerlendirmeye göre ise; dava konusu 90.000 TL ve 100.000 TL bedelli çeklerin karşılığı malın davalı lehtar … … … A.Ş. tarafından davacıya teslim edildikleri, tarafların birbirini doğrulayan ticari defter kayıtlarına göre anlaşılması nedeniyle davacının işbu çeklerle ilgili davalı lehtar … … … A.Ş. hakkındaki menfi tespit davasının reddine karar verildiği, birleşen davaya konu edilen 3. Çek olan 150.000 TL bedelli çek yönünden ise, yine bilirkişinin tarafların (Akdi/ticari ilişkinin tarafı olarak kabul edilen davacı ile lehtar davalı … … … A.Ş.nin ticari defter kayıtlarına göre) birbirini doğrulayan ticari defter kayıtlarına göre çekin karşılığı malın davalı şirketçe davacıya teslim edilmediklerinin anlaşılması, işbu çekin de davacı tarafça davalı şirkete peşin ve avans olarak verildiğinin ve ayrıca çekin karşılığı malın teslim edilmediği, bunun sebebinin de davacının fiyat indirim talebi konusunda tarafların anlaşamamaları olduğunun bizzat davalı vekilinin cevap dilekçesinde beyan ve ikrar edilmesi (30.12.2016 tarihli cevap dilekçesiyle) nedeniyle, birleşen davaya konu olan 150.000 TL bedelli çek yönünden ise davacının davalı lehtar … … … A.Ş. ne borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, davacının birleşen Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/816 esas sayılı davasının ise kısmen kabulü ile kısmen reddine, dava konusu olan … Kayseri … Şubesinden verilme 05/11/2016 keşide tarihli …. çek nolu, 90.000,00-TL bedelli çek ve aynı banka şubesinden verilmiş 30/11/2016 keşide tarihli …. çek nolu, 100.000,00-TL bedelli çekle ilgili davasının reddine, birleşen Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/816 esas sayılı davasında dava konusu edilen … Kayseri … Şubesinden verilme 31/12/2016 keşide tarihli … çek nolu, 150.000,00-TL bedelli çek yönünden davalılardan … … … Sanayi ve Tic AŞ hakkındaki davanın kabulü ile bu çekten dolayı davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, birleşen Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/816 esas sayılı davasında dava konusu edilen … Kayseri … Şubesinden verilme 31/12/2016 keşide tarihli … çek nolu, 150.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının diğer davalılar … … Ticaret AŞ, … … … … Mob. San ve Tic AŞ ile … … Aş hakkındaki davasının ise Reddine, Koşulları oluşmadığından asıl ve birleşen davalardaki kötü niyet ve icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, karar verilmiş hükme karşı davacı ve davalılardan … ……A.Ş., … şirketi vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; asıl ve birleşen davada; müvekkili ile davalılardan … …… A.Ş. arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya toplam 1.591.922 ,08TL avans olarak çek verdiğini, karşılığında 1.151.654.08 TL mal teslim edildiğini toplamda 440. 234,08 TL alacaklı olduğunu bilirkişi raporunun bu hususu tespit ettiğini, çeklerin avans olarak verildiği ticari defter kayıtlarıyla sabit olduğunu, davalı lehtar şirketinde çeklerin avans olarak verildiğini ve bedelsizliğini mal teslim edemediğini kabul ettiğini, alacağın temliki hükümleri kapsamında davalı faktöring şirketine çeklerin bedelsizliğinin ileri sürülebileceğini, çeklerin aynı ortaklık ilişkisi içinde bulunan şirketlerin cirosuyla davalı faktöring şirketine geçtiğini mahkemece hatalı hüküm kurulduğunu belirtererek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili; müvekkili lehine tazminata karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu müvekkilinin alacağının tedbir kararı ile tahsilinin geciktirildiğini bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … …A.Ş. Vekili; müvekkili şirketin TMSF ‘ ye devredildiğini, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında kur dalgalanmaları üzerinde durulmadığını, müvekkilinin içinde bulunduğu durum gözetildiğinde ödeme yapmamasının doğal olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davalı … şirketinin, iyiniyetli hamil olup olmadığı, araştırma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, davacı keşidecinin çekler nedeniyle … şirketi ve davalılara karşı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve birleşen dava, avans olarak verilen çeklerin mal tesliminin gerçekleşmemesi nedeniyle bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit ve çeklerin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl dava ve birleşen dava ; davacı tarafından keşide edilen çeklerin mal teslimi için avans olarak davalılardan … … …AŞ. ‘ ye keşide edilerek verilen çekler karşılığı mal tesliminin gerçekleştirilmediği ve bedelsiz kaldığı sonradan ciro edilen diğer davalıların iyiniyetli ciro yoluyla hamil olmadığı, iddiasına dayalı menfi tespit ve çeklerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda ; tarafların ticari defter kayıtlarına göre davacı keşidecinin, 440.234,08 alacaklı olduğu davalılardan lehtar şirket olan … …… A.Ş’nin kayıtlarına göre de 439.840,94 TL borçlu olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Eldeki davada asıl ve birleşen davacı keşideci, asıl ve birleşen davalı şirketlerin çeklerin avans olduğu ve karşılığında mal tesliminin gerçekleştiril mediğinin bilinmesine rağmen kötü niyetle çeklerin aynı grup şirketler arasında ciro edildiği en sonunda davalı … şirketine temlik edildiği ve bu çeklerden dolayı bedelsizlik nedeniyle borçlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadır.
Esasa cevap dilekçesinde lehtar şirket temel ilişki kapsamında davacının keşide ettiği çeklerin avans olduğunun kabulüyle, malların fiyatının indirilmesi konusunda anlaşılamadığını ve bir kısım malların teslim edilemediği savunmasında bulunmuştur.
Somut olayda, dava konusu çekin de aralarında bulunduğu toplam 15 adet çekin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların ticari ilişkilerini ön ödemeli olarak sürdürdüğü, davalı şirketin davacı şirketten yapmış olduğu avans tahsilatları nedeniyle sürekli olarak davacı şirkete yüksek tutarlarda avans borçlusu durumunda olduğu dosya kapsamından sabit olduğu gibi, çeklerin avans olarak alındığı davalının da kabulündedir.
Hal böyle olunca, somut olay bakımında ispat yükü davalı tarafta olup, avans olarak alınan çekler karşılığında davacıya mal teslimini ispatla yükümlüdür.
Davalılardan … … … A.Ş. ile davalılardan … … … A.Ş. arasında 22/02/2016 tarihli … sözleşmeleri imzalandığı ve bu sözleşme çerçevesinde dava konusu çeklerin anılan davalının cirosuyla davalı … A.Ş. ye temlik edildiği ve temlikin fatura ile tevsik edilmiş olduğu, dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı … ……A.Ş. arasında mal alım satımı karşılığında davacı tarafından anılan lehtar davalıya dava konusu çeklerin avans olarak verildiği ve çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı hususu üzerinde durularak çeklerin organik bağ bulunan diğer davalı şirketlere ciro edildiği, çek lehtarı için bedelsiz olan çeklerin yasa hükümlerini bertaraf edilmek için lehtar tarafından iktisadi özdeşliği bulunan grup şirketleri olan … … Tic. AŞ..’ne ve … …… A.Ş.’ye çeklerin ciro edilip edilmediği, daha sonra davalı … şirketine devrinin sağlandığı, çekte lehtar sıfatıyla yer alan davalı … ……A.Ş.’nin cevap dilekçesi içeriğiyle çeklerin avans olarak düzenlendiğini kabul ettiği ve çeklerin avans olarak verildiğinin ispatlandığına göre sözleşme kapsamındaki malların teslim edilip edilmediği hususu üzerinde durularak kanıt yükünün davalı lehtar şirket üzerinde olduğu hususu gözetilerek yapılacak araştırma ve inceleme sonucu bir karar vermek gerekmektedir.
Davalılardan … şirketi hakkındaki dava yönünden uyuşmazlığın çözümünde, davacının lehtara karşı aralarındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi defileri alacağı temlik alan durumundaki … şirketine karşıda da ileri sürüp süremeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Dava, çek istirdadı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, davacının, temlik eden davalı … … A.Ş.’nin asıl ve birleşen davalardaki dava konusu çekleri kötü niyetle iktisap ettiğini veyahut çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle anılan çekler hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, temlik eden davalı … şirketinin davaya konu çekleri davalı lehtar şirketin grup şirketlerinden olan davalı … … … A.Ş. ‘den … sözleşmesiyle temlik aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda temlik alan davalının temlik edenin halefi olduğu hususu da dikkate alınarak somut uyuşmazlığın, TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine nazaran … işlemleri bakımından özel bir hüküm niteliğinde olan ve uyuşmazlığın çözümünde öncelikle uygulanması gereken 6361 sayılı … Kiralama, … ve … Şirketleri Kanunu ve buna ilişkin Yönetmelik ile BDDK Genelgeleri çerçevesinde değerlendirilip, çözüme kavuşturulması gerekmektedir. 6361 sayılı … Kiralama, … ve … Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesine göre, … şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok … şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz. Aynı Kanun’un 9/2. maddesinin yollamasıyla somut olaya uygulanması gereken 29257 sayılı … İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5/1. maddesi ise; “Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması; a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi, b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması, c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur.” hükmünü haizdir.
Asıl ve birleşen dava, çek istirdadı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, davacının, temlik alan davalı … A.Ş.’nin dava konusu çekleri kötü niyetle iktisap ettiğini veyahut çekleri iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle anılan çekler hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Bu itibarla, mahkemece, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde somut olayın ele alınması, bu doğrultuda, davalı … şirketinin dava konusu çekleri alırken gerekli istihbarat çalışmasını yapıp yapmadığı, davalı … … …A.Ş. ve önceki cirantaların mali durumuna ilişkin değerlendirme yapıp yapmadığı ve diğer yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususlarında araştırma yapılarak, davalı … şirketinin çekleri iktisabında ağır kusurlu veya kötü niyetli olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan mevzuat hükümlerine dayalı olarak hiçbir araştırma yapılmaksızın salt TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı … şirketi, dava konusu çekleri müşterisi olan ve kendisine ciro eden davalı … … … A.Ş’den … sözleşmesi uyarınca aldığını, ciro silsilesinde lehtar … … … A.Ş., sonraki ciranta … … Tic. ..A.Ş. ve … ……A.Ş. ’dan önce yer alan keşideci ile lehtar arasındaki alış verişin fatura ile tevsik edildiğini, çekler üzerinde davacının imzasının olduğunu, … mevzuatına uygun olarak çeki aldığını ve iyiniyetli hamil olduğunu savunduğuna göre yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri dikkate alınarak, davalının dava konusu çeki alırken gerekli istihbarat çalışmasını yapıp yapmadığı, şirketin mali durumuna ilişkin değerlendirme yapıp yapmadığı ve diğer yükümlülükleri yerine getirip getirmediği, hususlarında araştırma yapıldıktan sonra davacının ileri sürdüğü iddialarda değerlendirilerek sonucunda davalı ciro yoluyla hamil şirketler ile … şirketinin çekleri iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığı, çekler yönünden davacının borçsuzluğunun tespitine karar verilip verilmeyeceği bu mevzuat çerçevesinde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yönetmelik hükümlerinin uygulanmaması hatalı olup, fatura ve temlik işlem tarihi esas alınarak yanılgılı gerekçelerle ve eksik araştırma inceleme sonucunda karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece, işin esasına girilerek yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda delillerin toplanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK.353/1-a-6.maddesi gereğince kaldırılmasına, kaldırma nedenine göre davalıların istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2016/1510Esas, 2018/861Karar sayılı ve 05/11/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde yatıranlara İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 21/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

……..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”