Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1064 E. 2022/28 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ


T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2018
ESAS-KARAR NO …
DAVA KONUSU : Sözleşmenin Fesholunduğunun Tespiti ve Gayrimenkulün Teslimi
KARAR TARİHİ : 31/01/2022
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davacı şirket ile davalı arasında finansal kiralama sözleşmelerine konu Ankara….nolu taşınmaz üzerinde…. bağımsız bölüm nolu gayrimenkulün kiralanarak karşı tarafa teslim edildiğini, kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle birikmiş kira bedellerinin ödenmesi için 60 günlük süre verildiğini, aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, verilen sürede davalının ödeme yapmadığı gibi kira konusu malı da teslim etmediğini ve sözleşmenin feshedildiğini belirterek sözleşme konusu malların müvekkiline aynen teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılar cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, finansal kiralama sözleşmesine konu taşınmazı kiralayıp davalı şirkete teslim ederek yükümlülüklerini yerine getirdiği, kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle davalı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği, yasa ve sözleşme gereği sözleşmenin fesh olduğu, davalı şirketin kiralananı elinde bulundurmasını gerektirir hukuki dayanak kalmadığı, diğer davalıların finansal kiralama sözleşmesinde imzalarının bulunmadığı, geçerli bir kefalet ve ipotek veren sıfatlatlarının bulunmadığı belirtilerek davalı şirket yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Müvekkili ile davalı şirket arasında finansal kiralama sözleşmesinin 21.05.2015 tarihinde imzalandığı, öncesinde yine davalı şirket ile 15.05.2015 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmede davalılardan …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğundan bahisle imzasının bulunduğu, genel kredi sözleşmesinin 13. maddesi ile finansal kiralama sözleşmesinin 33. maddesinin birlikte değerlendirilmesi halinde …’ın finansal kiralama sözleşmesinden de sorumlu tutulması gerektiği, ayrıca diğer davalı …’ın müvekkili lehine ipotek verdiği ve finansal kiralama sözleşmesinden ipotek veren sıfatı ile sorumlu olduğu, mahkemece bu davalılar hakkında davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık kefil ve ipotek veren sıfatıyla davalıların finansal kiralama sözleşmesinden sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, finansal kiralama sözleşmesinin feshinin tespiti ile malın iadesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan aynen teslim davasıdır. Davacı harç yatırırken dava değeri olarak teslime konu taşınmazın değeri üzerinden harcı yatırması gerekirken, 100.000,00 TL üzerinden harç yatırmıştır. Dosya kapsamında bulunan ödeme planı ve müracaat formunda taşınmazın değerinin 630.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece dava konusunun değerinin resen tespit edilmesi ve eksik harcın tamamlanması gerekmektedir. Mahkemece, eksik harç tamamlanmaksızın davaya devamla hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27 ve devamı maddeleri ile bağlı tarifede gösterilmiştir.
Harcın eksik yatırılması halinde yapılacak işlemler ve izlenecek yol ile harcın yatırılmaması ve yaptırımı aynı Kanun’un 27 ve 32. maddelerinde belirtilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 27. maddesinin son fıkrası hükmüne göre harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise müteakip işlemlere ancak harç ödendikten sonra devam olunacağı vurgulanmış ve 30. maddede de yargılama sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o oturum için yargılamaya devam olunacağı, takip eden oturum gününe kadar noksan değer üzerinden harç tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı, HUMK’nun 409. maddesinde (6100 sayılı HMK’nın md. 150) gösterilen süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının eksik harcın ödenmesine bağlı olduğu açıklanmıştır. Bu hükümlerle eksik harcın tamamlatılmasına ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir.
Bu durumda mahkemece, anılan yasal düzenlemeler gözetilerek, davacı yanca finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan taşınmazın aynen teslimi talep edildiğine göre taşınmazın değeri üzerinden eksik harcın tamamlatılmaması halinde, HMK’nın 150.maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ilk derece mahkemesi tarafından yargı harçları ikmal edilmeden hüküm kurulması hali, HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle resen incelenerek Aynı Kanunun 353/1. fıkra (a-4) maddesinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” şeklindeki düzenleme gereğince, yargı harçlarının ikmali için ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/445 Esas 2018/922 Karar sayılı 04/12/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-HMK.’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/(1).g. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 31/01/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

….

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”