Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1059 E. 2022/442 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2018
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/03/2022
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili,davalının Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2012/9608 esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığını, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinden haberdar olunamadığını, bu sebeple imzaya itiraz edilemediğini, takibe dayanak 25/02/2012 keşide tarihli, 30/06/2012 vade tarihli ve 16.000,0TL bedelli bono üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, takibe konu bononun düzenleme tarihi itibariyle müvekkili şirketin yetkilisinin … olduğunu, ancak bono üzerindeki imzanın … eli mahsulü olmadığını, taklit yöntemiyle şirket adına bono düzenlenmeye çalışıldığını ileri sürerek takip konusu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, 25/02/2012 düzenleme tarihli, 30/06/2012 vade tarihli, keşidecisi davacı, lehtarı dava dışı … ….Ltd. Şti. olan senet nedeniyle keşideci ve lehtar aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip başlatılmadan önce takibe konu senedin ödenmesi için davalıya protesto çekildiğini, davacı tarafa usulüne uygun şekilde ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen hiçbir itirazda bulunulmadığını, takip tarihinden yaklaşık 4 sene sonra söz konusu menfi tespit davasının açıldığını, senedin sebepten mücerret olduğunu, bu sebeple davacının itirazlarının müvekkili açısından hiçbir bağlayıcılığının olmadığını, davacının dava dışı … ….Ltd. Şti. ile aralarında ticari ilişki olmadığı, bu şirkete hiçbir borcunun bulunmadığı yönünde itirazda bulunmayarak sadece senet üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını iddia ettiğini, davacının senette sahtelik iddiasına ilişkin olarak hiçbir suç duyurusunda bulunmadığını, müvekkilinin tamamen iyiniyetli şekilde hareket ettiğini ileri sürerek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, takibe ve davaya konu senedin keşide tarihinde davacı şirket müdürünün … olduğu, bonoya atılan imza ile davacı şirketin eski müdürü …’un diğer imzaları incelendiğinde imzalar arasında gözle görülür şekilde benzerlik bulunduğu gibi senette davacı şirketin kaşesinin üzerinde bulunan imzanın o tarihte şirketin müdürü olan …’un eli ürünü olduğunun yapılan bilirkişi incelemesi ile de sabit olduğu, sonuç itibariyle şirket adına senet tanzim edip imzalamaya yetkili şirket müdürünün şirket adına dava dışı … … Ltd. Şti.’ye takibe konu senedi keşide ettiği, bono üzerindeki imzanın davacı şirketin müdürüne ait olduğu anlaşılmakla davacı davasını ispatlayamadığından davanın REDDİNE; icra dosyasında davacı yönünden icranın durdurulması yönünde karar verildiğinden ve tedbir kararı neticesinde alacağın tahsil edilememiş olması nedeniyle İİK’nin 72/4 maddesi gereğince toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli açıklık içermediğinden, denetime kapalı olduğundan Adli Tıp Kurumundan rapor alınması talep edilmesine rağmen, yetersiz rapor esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı, tedbir kararının infazı için icra müdürlüğüne gönderilmediği, böylece takibin icra müdürlüğünce durdurulmadığı ve alacaklı tarafça takip dosyasından müvekkili şirketle ilgili haciz işlemleri devam ettiği halde, tedbir kararı neticesinde alacağın tahsil edilememiş olması gerekçesine dayalı olarak icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu senetten dolayı davacının borçlu bulunup bulunmadığı ve kötü niyet tazminatı istemi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Menfi tespit davasına konu senede ilişkin Ankara 6. İcra Müdürlüğünün 2012/9608 Esas Sayılı dosyası dosyada; alacaklısının (ciro ile alan- hamil)…. (davalı), borçlusunun keşideci …. (davacı) ve lehdar … …. olduğu, borçlular hakkında her biri 30.06.2012 düzenleme tarihli, 25.02.2012 keşide tarihli ve 16.000 TL bedelli bonoya istinaden 16.000,00 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte 16.228,00 TL üzerinden 18.07.2012 tarihinde icra takibinde bulunulduğu, ödeme emrinin davacı şirkete 09.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece imza incelemesi için alınan bilirkişi raporunda, tetkik konusu 30/06/2012 ödeme tarihli ve 16.000 TL değerindeki senet altında ve … … kaşesi üzerinde atılı bir adet imzanın iki ayrı kalem hareketiyle tersim edilmiş olduğu ve işlek bir kaligrafi gösterdiğinin tespit edildiği, …’un dosyada bulunan medarı tatbik imzalarının aralarında yapılan karşılaştırmada, aralarında bazı yapı farkları bulunmasına rağmen bütün imzaların aynı karakterde atılmış oldukları, yapılan inceleme sonunda takibe konu senet altında ve … …(Elektrik yazılı senette) kaşesi üzerinde bulunan imzanın … tarafından atılmış olduğu bildirilmiştir.
Davaya konu senedin keşidecisi olan davacı şirket, davalı hamile karşı açılan bu dava ile senetteki imzanın o tarihte şirketin yetkilisi olan … tarafından atılmadığı, sahte olduğu ileri sürülerek menfi tespit istemişse de mahkemece grafolog bilirkişiden alınan raporda … eli ürünü olduğu belirlendiğinden davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmuştur.
Ne var ki mahkemece icra takibinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararının icra dosyasına bildirilmediği Ankara 6.İcra Dairesinin 17.03.2022 tarihli kararı ile bildirildiğinden davalının İİK72/4.madde uyarınca tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar vermek gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/484 Esas, 2018/823 Karar ve 12/12/2018 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-Davanın REDDİNE,
b- Davalının tazminat talebinin REDDİNE
c- Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 276,20 TL peşin harçtan mahsubu ile fazladan alınan 240,30 TL’nin isteği halinde davacıya iadesine,
d-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
f-HMK’nun 333. ve GAT’nin 5. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana İADESİNE,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6–HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin HMK m. 359/4 uyarınca İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 30.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”