Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/1057 E. 2022/103 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

… HAKKINDA KARAR VERİLMESİ )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2019
ESAS-KARAR NO : …..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, takip konusu senedin üzerinde malen ahzolunmuştur ibaresinin yer aldığını, bu kayıt gereğince müvekkilinin davalıdan mal almış olması ve bunun sonucunda senet vermiş olması gerektiğini, ancak müvekkilinin tacir olmadığını, davalının ise mali müşavir olduğunu ve aralarında mal alışverişi gibi bir ticari ilişkinin bulunmadığını bildirerek, Eskişehir 7. İcra Müdürlüğünün 2017/4960 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe dayanak 20/12/2016 tanzim, 30/03/2017 vade tarihli 30.000 TL. bedelli senede ilişkin müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, davalı aleyhine kötüniyet tazminatı ile %10 cezai şarta hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmış olduğu …’in ticari defter kayıtlarını tuttuğunu, inşaat sözleşmesi nedeniyle doğmuş olan alacağın senede bağlandığını, … ve müvekkili arasındaki borç ilişkisi nedeniyle düzenlenmiş olan 29/11/2016 tarihli temlik sözleşmesine dayanak senedin müvekkili emrine düzenlendiğini, müvekkilinin tacir sıfatının olmadığını, ticaretle bir bağlantısının bulunmadığını, müvekkilinin aralarında bulunan temlik sözleşmesine ve düzenlenen senede dayanak alacağını tahsil yoluna gittiğini beyan ederek, haksız davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, …’in davacısı olduğu, … ve …’in (… İnşaat) davalı olduğu, sözleşmenin feshi tapu iptali ve tescil ve tazminat talepli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/562 esas sayılı dosyasına verilen 05/06/2017 tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda, davacı …’in toplam ödemesinin 375.000 TL. olduğu, … ve … tarafından yapılan imalat bedelinin ise 458.060 TL. olduğu belirlenmiş olup, bu durumda davacı tarafından senedin bedelsiz olduğu ileri sürülemeyeceği ve davacı iddiasına göre lehtar hanesinin daha sonra doldurulmak üzere dava dışı müteahhit … İnşaat yetkililerine verildiği ve bu yetkililer tarafından sözlü anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı delillerle ispat edilememiş olması karşısında davanın REDDİNE, tedbir alınıp takip durdurulduğundan ve alacak likit bulunmakla alacağın %20’sine karşılık gelen 6.000 TL. icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; Davalı ile davacının tanışmadığı aralarında herhangi bir ticari ilişki vesaire bulunmadığı, dava dışı … Ve … tarafından inşaatı tamamlamak için malzeme alınması gerektiğinin söylenmesi üzerine müvekkili tarafından malzeme alınan yerlere verilmesi ve malzeme alınacak yerlerin müvekkiline gösterilmesi bu kişiler ile müvekkilinin görüştürülmesi şartıyla iki adet senedin sadece vade tarihi 30.03.2017, 30.000 TL bedel yazılmak suretiyle keşide edilerek verildiği, savcılık soruşturmasında …’in beyanında da bunun belirtildiği, senedin lehtar kısmı düzenleme tarihi ihtiyaç nedeni boş bırakılarak düzenlendiği, muhasebe kayıtlarını tutan davalının senedin ne şekilde verildiğini bilebilecek durumda olduğu, davalı tarafın senedi kötü niyetle ele geçirip icra takibi başlattığı, kaldı ki inşaatın süresinde tamamlanmadığı gibi inşaat için yapılan ödemenin tamamlanan kısmına oranla da fazla olduğunun belirlendiği, tazminata hükmedilmesinin de hatalı olduğu bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının davaya konu senetten dolayı sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davaya konu Eskişehir 7. İcra Müdürlüğünün 2017/4960 Esas sayılı dosyasında; davalı … tarafından davacı … aleyhine 13.05.2017 tarihinde 20/12/2016 tanzim, 30/03/2017 vade tarihli 30.000,0TL. bedelli senede dayalı olarak kambiyo takibi yapıldığı, takibe dayanak senedin incelenmesinde lehtarın …, keşidecinin … olduğu, ihdas nedenine malen yazıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamının incelenmesinde davalı … tarafından 16.01.2018 tarihinde kollukta verilen ifadede şikayetçi(davacı) … isimli şahsı tanımadığını mali müşavir olduğunu yaklaşık 1 yıl kadar önce mükelleflerinden … ve … tarafından borçlarına karşılık 1 adet 30.000 TL’lik borçlusu … olan senedin alacak kısmının boş olduğu ve bu boş kısmın … ve … tarafından kendi adı yazılmak suretiyle tarafına verildiği senet ödenmeyince yasal yollara başvurduğu bildirilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davaya konu bononun keşideci olan davacı tarafından lehdar hanesi boş olarak düzenlenip dava dışı yüklenicilere verildiği, onlar tarafından da senedin lehdar kısmı davalı adına doldurulup mali müşavirlik hizmeti karşılığı kendisine verildiği, senette ihdas nedeninin “malen” yazıldığı tarafların kabulündedir.
Mahkemece yukarda belirtilen gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de; davaya konu bononun ihdas nedeni malen olarak gösterildiği, davacının, davalı ile ticari bir ilişkisinin bulunmadığı, mal alışverişi olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalının dava konusu bonoyu dava dışı kişiden alacağına karşılık lehtar hanesi boş olarak aldığını, alacağına karşılık lehtar hanesine kendi isminin yazılarak takibe geçtiğini savunmuştur.
TTK.’nun 778(eski m 690).maddesi yollamasıyla bonolarda da uygulanması gereken aynı yasanın 680.maddesi (eski m 592) uyarınca açığa bono düzenlenmesi mümkündür. Senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiası da kesin delille kanıtlanmalıdır (…m.201). Dava konusu olayda ispat yükü kendisine düşen davacı, bu iddiasını ispata yönelik olarak yazılı delil sunmamış, yemin deliline de dayanmamıştır.
Ayrıca icra dosyasına tedbir kararının bildirilmiş olması ve davalının alacağına geç kavuşması gözetilerek İİK’nin 72/4.maddesi gereğince mahkemece alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesi de doğru olmuştur.
Açıklanan nedenle mahkemece davanın reddi bu gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olmuştur. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen kararın gerekçesi düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/673 Esas, 2019/246 Karar ve 12/03/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2-a-Davanın REDDİNE,
İİK’nin 72/4.maddesi uyarınca alacağın %20’sine karşılık gelen 6.000,00 TL. tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davanın açılışı sırasında davacı tarafından yatırılan 512,33 TL. peşin karar harcından alınması gerekli 44,40 TL. karar ilam harcı düşülerek kalan 467,93 TL.’nin karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre takdir ve tayin olunan 3.600,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı/davalı tarafından yatırılan gider/delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya/davalıya iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 44,40.TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından yapılan 48,50.TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere 14/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….