Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
…
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2019
ESAS-KARAR NO ….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, dava dışı …’a ait işyerinden mobilya satın aldığını, borcun tamamının ödendiğini, ancak müvekkilinin başka şehirde ikamet etmesi, ödemenin aracı tarafından yapılması, aradan bir yıl geçmesi ve karşılıklı güven nedenleriyle senedin alınması üzerinde durulmadığını ve senedin kendisi adına ödemeleri yapan … tarafından alındığını zannettiğini, söz konusu senedin bedelsiz kalmasından yaklaşık sekiz on ay sonra müvekkili hakkında Eskişehir İcra Müdürlüğünün 2009/16409 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takipteki alacaklı …’i müvekkilinin tanımadığını, ticari veya başka bir şekilde ilişkisinin bulunmadığını, senet lehtarı satıcı … tarafından yazılan senet düzenlenirken boş bırakılan yerlere müvekkili ile satıcı …’ın iradesi ve bilgisi dışında senedin elde edildiğini ileri sürüp, davalıya borcun olmadığının tespitine, bedelsiz kalan ve davalının alacaklısı olmadığı senedin iptaline, haksız ve kötü niyetli davalının takip konusu alacağın %40’ından az olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, senedin davacı tarafça müvekkiline teslim edildiğini, davacı tarafın teminat senedi iddiaları ile diğer iddialarını kabul etmediklerini, davacının teminat iddialarını veya senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili hakkında yapılmış olan savcılık şikayeti hakkında da takipsizlik kararı verildiğini, bu hususunda davacının iddialarının yerinde olmadığının açıkça gösterdiğini bildirerek kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacının 2008 yılı ocak ayında Eskişehir’de mobilyacılık yapan dava dışı …’dan 160,00 TL taksitle mobilya ürünü satın aldığı, bu sırada bunlar arasında davaya konu senedin teminat senedi olarak düzenlendiği, davacının senedin keşideci bölümüne ismini yazıp imzalayıp, söz konusu kişiye verdiği, buna müteakip davacının bu kişiye olan borcunu taksitler halinde ödediği, ancak senedi geri almadığı, daha sonra bu senedin her nasılsa ticari ilişkiye bağlı olmaksızın haksız olarak davalının ele geçirdiği, senedin boş olan bölümlerini doldurarak 23.850,00 TL bedel üzerinden yukarıda belirtilen takip dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, davalının bu senetle ilgili olarak resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırıldığı ve buna ilişkin verilen kararın kesinleştiği, davalının davacı hakkında haksız ve kötü niyetli olarak herhangi bir hukuki ilişkiye dayalı alacağı olmamasına rağmen takip yaptığı, haksız ve kötü niyetli takip yapıldığı gerekçesi ile Davanın Kabulü ile bonodan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, söz konusu bononun iptaline, takip sırasında davacıdan tahsil edilen 1.100,00 TL nin davalıdan istirdaten alınarak davacıya verilmesine ve 9.540,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili; dava konusu senedin bedelsiz olmadığı, borç karşılığında verilmiş bir senet olduğunu, bedelsiz veya teminat iddiasının yazılı kanıtlanması gerektiği, kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının davaya konu senetten dolayı sorumluluğunun değerlendirilmesi uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, senet nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2009/16409 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı lehdar … tarafından borçlu-keşideci … aleyhine, 19/08/2009 vade 23.850,00 TL’lik bonoya dayalı olarak 21/08/2009 tarihinde 23.850,00-TL asıl alacak, 25,00 TL işlemiş faizden oluşan toplam 23.875,00-TL’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapıldığı anlaşılmıştır.
Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/130 E 2013/334 K sayılı kararı ile dava ve takibe konu bonoyla ilgili olarak sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan hakkında kamu davası açıldığı, davada …’nun davaya katıldığı, yapılan yargılama sonucunda davalı sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu ile resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verildiği, gerekçede sanığın savunmasında bu senedi …’na elden verdiği borç karşılığında aldığını belirtmiş ise de bu savunmanın başkaca bir delille desteklenmediği, mevcut delil durumu itibariyle sanığın herhangi bir hukuki ilişkiye dayanmaksızın ele geçirdiği senedin boş bölümlerini doldurmak suretiyle resmi belge sayılan evrak üzerinde sahtecilik suçunu işlediği belirtilmiş ve verilen bu kararın Yargıtay 15.CD.’nin 03/10/2018 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve davaya konu bonoda davacı keşideci, davalı ise lehdar, senette sahtecilik suçundan davalının mahkum edildiği ve senedin bedelsiz olduğunun anlaşılmış olmasına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.629,19 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 407,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.221,90 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 21/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
…
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur.”