Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/780 E. 2021/567 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ ….

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
…. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2017
ESAS NO : …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin duruşmalı yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacılar vekili, davacıların ortak desteği … …’in 15/05/2011 tarihinde … Caddesinde hurda el arabası ile yaya şekilde yürürken davalılardan … …’ın malik olduğu, davalı … …’ın kullandığı, davalı … … A.Ş’nin ZMMS’sini gerçekleştirdiği … plakalı aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında araç sürücüsünün mahkum edildiğini, ceza dosyasındaki kusur oranının hatalı olduğunu, … …’in vefatı ile davacıların maddi ve manevi zararlarının oluştuğunu belirterek davacı … … için 25.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi, davacı İlhan … için 25.000,00-TL manevi, davacı … … için 25.000,00-TL manevi ve davacı … … için 25.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacılara verilmesini istemiştir.
Davacı tarafından verilen ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden dava değeri 37.161,60-TL’ye çıkartılmıştır.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dosyadaki mevcut belgelere göre davalı tarafından ZMMS’si gerçekleştirilen aracın sürücüsünün yasal hız sınırları içerisinde seyahat ederken kazanın gerçekleştiğini, kazada müteveffanın kusurlu olduğunu, ceza dosyasında alınan raporlarda bu durumun teyit edildiğini, davalının manevi zararı tazmin sorumluluğunun olmadığını, poliçenin de manevi zararı kapsamadığını, ölüm nedeninin araştırılmasını istediklerini, davacıların usulüne uygun şekilde … şirketine başvurmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde; kazaya müteveffanın sebebiyet verdiğini, bu durumun ceza dosyası ile belirlendiğini, ölüm nedeninin kaza olup olmadığının araştırılmasını istediklerini, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, SGK tarafından bağlanan gelirlerin düşülmesini istediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … …’a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, bu davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, 15/05/2011 günü müteveffa … …’in yaya olarak araçlara ait yol içerisinde bulunduğu bir sırada davalı … …’ın kullandığı, davalı … …’a ait ve davalı … tarafından ZMMS’si gerçekleştirilen … plakalı aracın müteveffaya çarptığı ve ölümüne neden olduğu, müteveffanın asgari ücret üzerinden gelir elde ettiği, bu gelir düzeyi dikkate alındığında davacı … …’in 37.161,60-TL miktarında maddi zararının oluştuğu, bu maddi zarardan davalıların sorumlu bulunduğu, meydana gelen ölüm olayı, kusur oranı, davacıların ve davalıların maddi durumu dikkate alınarak taktiren davacı eş … … yönünden 20.000,00-TL ve müteveffanın çocukları İlhan, … ve … yönünden ise 10.000,00’er TL manevi tazminatın davalılar … … ve … …’dan alınması gerektiği belirtilerek maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacılar vekili tarafından;
Hükme esas alınan bilirkişi raporundaki işleyecek aktif dönemde müvekkiline %45 pay ayrıldığı, ancak %50 pay ayrılmasının doğru olacağı, yine kusur oranlarının hatalı tespit edildiği, kusura ilişkin eksik araştırmanın tamamlanarak yeniden rapor alınması yönündeki taleplerinin mahkemece dikkate alınmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, tazminatın kapsamı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeni ile uğranılan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dosya kapsamında alınan Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı dosyasının incelenmesinden bu dosyada yapılan yargılama sonucu tali kusurlu bulunan sürücü … …’a ceza verildiği, bu karara Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının 25/05/2012 gün ve …. sayılı raporun esas alındığı, raporda araç sürücüsü … …’ın tali kusurlu bulunduğu, vefat eden … … ile yaralanan … …’ın ise olayda asli kusurlu bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece iş bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda müteveffa … …’in olayda %75, davalı araç sürücüsü … …’ın olayda %25 oranında kusurlu bulunduğu, … …’in eşi davacı … …’in ise asgari ücret üzeriden 37.161,60-TL miktarında maddi zararının olduğu bildirilmiştir.
Her ne kadar davacı yanca kusur raporuna itiraz edilmiş ise de mahkemece hükme esas alınan kusura ilişkin raporun yeterli araştırma ve incelemeyi içerdiği anlaşıldığından kusura yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Buna göre öncelikle gelirin tamamının, yardım görenlere tahsis olunmuş varsayılamayacağı, ölenin gelirinden bir bölümünü kendisine ayıracağı, bu tahsisten vazgeçilemeyeceği ve bu suretle yardımın (payların) geliri yutmaması ilkesi dikkate alınmalıdır. Ayrıca ölenin kendi geçim masraflarından artan miktarın tamamının (hiçbir tasarruf düşüncesine yer bırakmadan) destek görenlere dağıtılması da kabul olunamaz. Öte yandan, destek görecek kimselere ayrılacak miktar da, bunların ihtiyaçlarının toplamı kadar olmalıdır.
Yerleşik içtihatlar uyarınca eş, çocuk ile annenin pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuğa 1 pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır.
Somut olayda ise; mahkemece alınan bilirkişi raporunda aktif dönemde farazi olarak desteğe gelirin %55’i, davacı eşe ise gelirin %45’ini ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Bilirkişinin benimsediği yöntem sosyal gerçeklikten uzaktır. Buna göre müteveffadan istifade edecek geride bir tek davacı eş kaldığına göre; müteveffaya 1 pay ve eşe 1 pay ayıracak şekilde destek payları belirlenerek hesaplama yapılması gerekirken, yazılı şekilde hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınması da doğru görülmemiştir. Davacılar vekili tarafından bilirkişi raporuna anılan gerekçelerle itiraz edildiği ve mahkemece bu itirazlar üzerinde durulmaksızın hüküm tesis edildiği anlaşıldığından duruşma açılarak bu hususta ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Dairemiz tarafından alınan 05.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı … …’in maddi zararının 39.032,53.-TL olduğu tespit edilmiş olup bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmış, davada harçlandırılan değer de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekili 19.01.2021 tarihli celsede davalı … … hakkındaki davasından feragat etmiş olup, bu feragat ve sulh protokolüne ilişkin evrakları dosya kapsamına sunmuştur. Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragate yetkisinin olduğu, manevi tazminat yönünden feragatin müşterek ve müteselsil borçlu … …’a da sirayet ettiği, maddi tazminata yönelik feragatinin ise TBK’nın 166. maddesi uyarınca diğer davalılara sirayet etmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davacılar vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
2-Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27/03/2017 tarihli … Karar sayılı kararın HMK’nun 356/2.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
4-A)Maddi tazminat yönünden;
a-Davanın KABULÜ ile,
37.161,60 TL’nin davalılar … … ve …. … A.Ş.’den müteselsilen alınarak davacı … … verilmesine, bu miktara davalı … şirketi yönünden dava tarihi olan 06/08/2012 tarihinden itibaren, diğer davalı … … yönünden ise olay tarihi olan 15/05/2011 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
b-Davacının davalı … … yönünden açtığı davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
c-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.538,50.-TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 487,04.-TL’ harcın mahsubu ile bakiye 2.051,46.-TL harcın davalı … … ve … şirketinden alınarak Hazine’ye gelir yazılmasına,
d-Davacı … … tarafından yapılan 1.475,00.-TL yargılama giderinden takdiren 725,00-TL’sinin davalı … … ve … şirketinden alınarak bu davacıya verilmesine, kalan ve davalı … … yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı … … davada kendisini vekille temsil ettirmiş olup 5.574,15.-TL vekalet ücretinin davalı … … ve … şirketinden alınarak bu davacıya verilmesine,
f-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B)Manevi tazminat yönünden;
a)Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
b)Alınması gereken 59,30.-TL harcın davacılardan alınıp Hazineye gelir kaydına.
c)Sulh protokolü nedeni ile vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
e)HMK’nun 333.maddesi uyarınca gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
5-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
7-İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan 285,50.-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
8-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Davacı vekili ile davalı … …’ın yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda HMK’nin 356/2.maddesi uyarınca duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1.maddesi gereğince kesin olmak üzere, 06/04/2021 tarihinde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

….