Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/612 E. 2021/882 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2017
ESAS-KARAR NO :…
DAVALI KARŞI DAVACI : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirketin dahili işleme rejimi kapsamında 27/06/2005 tarihli dahilde işleme izin belgesi ile 500.000,00 kg unu …. … ihraç ettiğini, davalıyla yaptığı 20/02/2006 tarihli sözleşme ile ihraç ettiği 500.000,00 kg un karşılığı satın alması gerekli olan 711.237,00 kg buğday yerine 2.980,00 kg düşürülerek ve daha sonra satın aldığı buğdaydan da 11.245,00 kg düşümü ile 14.225,00 kg eksik satış yapılarak 697.012,00 kg buğday satın alındığını, davalının müvekkiline gönderdiği yazı ile taahhüt edilen 500 ton undan 10 tonun ihraç edilmediği gerekçesi ile 708.250,00kg buğday bedelinin 10 yıl içinde ödenmesinin talep edildiği, buna karşılık müvekkilinin 500.000,00 kg buğdayı ihraç etmiş olup … Gümrük Müdürlüğü tarafından düzenlenen kapatma belgesi ve unların kamyonlarla nakliyesinin yapıldığına dair çeki listesine göre taahhüdün kapatıldığını, eksik ihracat yapıldığına ilişkin … tarafından davalı ve müvekkiline gönderilen yazının iptali için İdare Mahkemesinde dava açılacağını ileri sürerek 223.960,63TL borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Karşı davada davacı … vekili, müvekkili kurumun dahilde işleme izin belgesine sahip kişi ve kuruluşlara mamûl madde ihracı sonrası muafiyetli buğday satışı yapılmakta olduğunu, davalının 23/11/2005 tarihli ihracat beyannemesi ve buna bağlı 18/12/2005 tarihli ….. ve …. sayılı Kara Manifestolarında tahrifatlar yapıldığı,… sayılı kara manifestosunda 280 torba ibaresinin 380 torba olarak tahrif edildiği, yine aynı manifestoda 14.000,00 kg ibaresinin 19.000,00 kg olarak değiştirildiğinin gümrük müfettişleri tarafından tespit edildiğini, yine davalının 23/11/2005 tarihli ihracat beyannamesi ve buna bağlı 18/12/2005 tarih ve … sayılı kara manifestosunda 220 torba ibaresinin 320 torba, 11.000 kg ibaresinin ise 16.000 kg olarak tahrif edildiğinin tespit edildiğini, davalı şirkete sözleşmeye istinaden toplam 708.257 kg buğday için hesaplanan 221.484,73TL’nin ödenmesi için gönderilen ihtarnameye rağmen anılan tutarın ödenmediğini ileri sürerek 221.484,73TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalı … vekili, yetki itirazında bulunmuş olup davacının sözleşme kapsamında taahhüt edilen ihracatın tamamını yapmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Karşı davada davalı vekili, müvekkili şirket tarafından davalıyla yapılan sözleşme kapsamında ihracat yapıldığını, haksız olarak düzenlenen müfettiş raporunun iptalinin talep edildiğini, davalıya borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, gümrük müfettişi tarafından düzenlenen soruşturma raporunda; … Gümrük Müdürlüğü’nde işlem gören davacıya ait 23/11/2005 tarihli ihracat beyannemesi ve buna bağlı 18/12/2005 tarihli …. ve …. sayılı kara manifestolarında tahrifatlar yapıldığı, 198595 sayılı kara manifestosunda 280 torba ibaresinin 380 torba olarak tahrif edildiği, yine aynı manifestoda 14.000,00 kg ibaresinin 19.000,00 kg olarak değiştirildiğinin gümrük müfettişleri tarafından tespit edildiğini, yine davalının 23/11/2005 tarihli ihracat beyannamesi ve buna bağlı 18/12/2005 tarih ve …. sayılı kara manifestosunda 220 torba ibaresinin 320 torba, 11.000 kg ibaresinin ise 16.000 kg olarak tahrif edildiğinin tespit edildiği, … tarafından alacak davası açılmadan önce gümrük beyannamesi ile 500 ton buğday ununu tam olarak ihraç ettiğini ancak … Dış Ticaret Müsteşarlığı 27/06/20015 tarih,…..sayılı işleme izin belgesinin 490 ton ihracı ile 10 ton buğday ununun eksik olduğu gerekçesi ile beyannemeyi iptal ederek işlem yapmış, davacı-davalı şirket bu işlemin iptali için Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyasında dava açıldığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, karar Danıştay 10. Dairesi tarafından 15/05/2013 tarihinde onanarak kesinleştiği, gümrük memuru hakkında ceza davası açıldığı ve Silopi 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Karar sayılı dosyasında sanıkların atılı suçu işlediklerine dair delil bulunmadığı gerekçesi ile beraatlerine karar verildiği, uyuşmazlığın çözümü davacı-davalı şirket tarafından gümrük müfettişi tarafından tespit edilen taahhüt edilenden daha eksik mamûl madde ihraç edildiği halde beyannemelerdeki tahrifat ile tam ihracat yapılıp yapılmadığının tespiti noktasında olduğu, davacı tarafından …. Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın dahilde işleme izin belgesi taahhüt hesabının kapatılmasına ilişkin kararının iptali istemi ile açılan dava sonucunda düzenlenen her iki manifestoda beşer ton olmak üzere toplamda 10 ton unun eksik ihraç edildiği halde ihraç edilmiş gibi gösterildiği gerekçesi ile işlem yapılmış ise de … Gümrük Müdürlüğü’ndeki tescil defteleri kaybolduğu için karşılaştırma yapılamadığı, diğer firmalarla ilgili olarak düzenlenen soruşturma raporlarının esas alındığı, bu raporlardaki usulsüzlük şeklinin aynı olduğu, kara manifestoları üzerinde yapılan tahrifatların hangi aşamada yapıldığının tespit edilemediği, bu nedenle davacı şirket tarafından tahrifat yapıldığı somut şekilde ortaya konulamadığından işlem iptal edilmiş olup ayrıca yukarıda da değinildiği gibi şirket yetkilileri hakkında yapılan ceza yargılaması sonucunda da sahte işlem yaptıklarına dair delil bulunmadığından beraat ettiğini, dosya kapsamına göre taahhüt edilenden daha az ihracat yapıldığı iddiasının kanıt yükü davalıda olduğunu, hem idari yargı süreci sonrasında verilen karar hem ceza yargılaması sonucu davacı şirket yetkililerinin gümrük manifestolarında tahrifat yaptığının kanıtlamadığına ilişkin verilen karar dikkate alındığında davacı şirketin taahhüt edilenden eksik mamûl madde ihraç ettiği kanıtlanamadığından davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili, bilirkişi raporunda müvekkilinin Dahilde İşleme Rejimi, Bakanlar Kurulu Kararları, ilgili Sözleşme ve diğer mevzuat uyarınca haklı ve hukuka uygun işlem yaptığı belirtilerek mevzuat ve sözleşme gereğince alacak davası açıldığını, müvekkil kurumdan DİİB kapsamında ucuz buğday alan davacıya ait belge iptal edildiği bildirildiğinden işlemi dayanaksız kaldığından dava açıldığını, açılan davanın hukuka uygun ve haklı bir dava olduğunu, ilgili beyannameye bağlı kara manifestolarında her iki manifestoda 5’er ton olmak üzere toplamda 10 tonun cinsi eşyanın …’a ihraç edilmediği halde edilmiş gibi gösterildiğini ve kararda tespit edilerek beraat kararı verildiğini, ayrıca Mahkeme tarafından sanıkların herhangi bir menfaatten yararlanmadıkları, suçun iddia edildiği biçimde gerçekleşmesi halinde %2 oranında daha fazla menfaat kazanacağının kararda belirtildiğini, Mahkeme tarafından müvekkili ile yapılan sözleşme bilinmediği ve bu nedenle değerlendirilmediği de dikkate alındığında aslında sanıkların bu işlemle menfaatlerinin olduğu ve ceza yargılaması sonucu verilen kararda suç teşkil etmese de kararda tespit edilen fiillerin kurumla yaptığı sözleşme gereği hukuki ve maddi sorumluluk doğurduğunun açık olduğunu, tarafların ilgili sözleşmenin 13.m. gereği işlem yapmak zorunda olduğunu, davacıdan talep edilen bedelin bu madde nedeniyle sözleşmedeki satış fiyatının yurtiçi satış fiyatlarına dönüşmesi nedeniyle doğan fark olduğunu, mahkeme kararlarında 500 tonun tamamının ihraç edildiğine ilişkin de kesin delil bulunmadığını, evrakların bazılarının kaybolduğunu, evraklarda tahrifat yapıldığının sabit olduğunu ve kasıt olmaması gerekçesiyle ceza verilmediğini, taahhüt hesabının kapatıldığının kuruma iletilmediğini, bilirkişi raporunda da açıklık bulunmadığını, taahhüt hesabının kapatılıp kapatılmadığının, kapatılmamışsa nedenlerini sorulmadan davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; dahili işleme rejimi kapsamında dahilde işleme izin belgesi nedeni ile yapılan işlemlerden dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, davalının da davacıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, dahili işleme rejimi kapsamında ihraç edilmesi gereken miktardan daha az ihraç edildiği iddiası ile tahakkuk ettirilen borçtan ötürü borçlu olmadığının tespiti, karşı dava ise eksik ihracat nedeni ile alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, davacı şirketin dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç işlemi ile ilgili olarak kara manifestolarında sahtecilik yöntemi ile esasen ihraç edilmesi gereken tutarın altında ihracatın yapıldığının soruşturma neticesinde belirlendiği iddiası ile davacının dahilde işleme izin belgesi taahhüt hesabının kapatılmasına ilişkin işlemin iptali istemi ile Ankara 15.İdare Mahkemesinde Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı’na karşı dava açılmış olmasına, İdare Mahkemesince kara manifestoları üzerindeki tahrifatın davacı şirket tarafından yapıldığının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya konulmadığı gerekçesi ile işlemi iptal etmiş, Danıştay 10. Dairesi kararı onamış ve kesinleşmiş olmasına, davacı şirket yetkilileri hakkında açılan ceza davası neticesinde sanıkların üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile beraatlerine karar verilmiş olmasına, … Gümrük Müdürlüğünce yapılan ihracata ilişkin bulunması gereken, Kayıt Tescil Defteri ve bu defterin içerisinde yer alan Kara Manifestolarının ve çeki liste 2. asıl suretinin bulunmamış olması nedeni ile Müfettişçe usulsüz işlemlerin belge karşılaştırılması yapılmamış olduğu gözetildiğinde soruşturma raporunun soyut kalmasına, bu bakımdan davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ve karşı davanın reddinin usul ve yasaya uygun olmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı/Karşı Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.298,75.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.860,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.437,85.-TL harcın istinaf eden davalı …’nden alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 01/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır