Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/3070 E. 2021/1286 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

.
.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2018
ESAS-KARAR NO :….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 12/07/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davacının, davalı şirket ile uzun zamandır ticaret yaptığını, davalı şirket ile aralarında düzenlenen faturalar ve davalının borcunu gösteren ekstrelerin taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve davalının borcunu gösterdiğini, bu ilişki neticesinde davalının, davacı şirkete 27216,89 TL asıl alacak şeklinde borçlu olduğunu, borçlarnı vadesinin 90 gün olduğunu, fatura kesim tarihinden itibaren bu zamanın geçtiğini ancak davalı tarafça borcun ödenmediğini, bunun üzerine Eskişehir 8. İcra Müdürlüğü’nün…. E sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça bu takibe yetki itirazında bulunulduğunu, ödeme emrine de itirazlarının bulunduğunu, bu nedenle takibin durdurulduğunu, bu itirazların haksız ve iyi niyetten uzak olduğunu bu nedenle davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Sakarya mahkemeleri olduğunu, ayrıca zaman aşımı itirazlarının bulunduğunu, esas yönünden ise; davalının, davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, davacı tarafın, davalı tarafa faturaya konu malı teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, her iki taraf ticari defterlerinde faturaların olmasının malın teslim edildiği anlamına gelmediğini, alacağın likit olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, davacının, davalıya ihtar çekmesi gerektiğini, ancak davacının herhangi bir ihtarının bulunmadığını, bu nedenle davalı şirketin temerrüte düşmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın öncelikle icra dairesi ve mahkeme yetkisine dair itirazın yerinde olup olmadığı, esas yönünden ise takip konusu alacak talebini haklı kılacak malın davalıya satılıp teslim edilip edilmediği hususlarında olduğu, davacı ticari defterlerinde yaptırılan inceleme sonucu aldırılan bilirkişi raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, davacı defterlerine göre davacı alacağı (asıl alacak) 27216,89TL olduğu, davalı defterleri üzerinde talimat mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda ise davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların ve ödeme tahsilat makbuzu fotokopilerinin davalı kayıtlarında da olduğu, davacı muhasebe kayıtlarında takip tarihi itibari ile davalı hesap tutarlarında yıllara devir alacak bakiyeleri olduğu, takip tarihi itibari ile yapılan ticari işlemler sonucunda, davalı defter kayıtları baz alındığında davalının davacıya 27.584,19TL borçlu bulunduğu, davada ise 27.216,89TL alacağa ilişkin itirazın iptalinin istediği, takip öncesinde davalının temerrüte düşürülmediği, takipte dava açılış tarihine kadar işlemiş faizleri ile beraber 27.216,89TL asıl ve 2.922,65TL faiz borcu ile 30.139,54TL borcu olduğu, davalı takiple temerrüde düşürüldüğü için davacının 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizi 2.m.ne göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi isteyebileceği, her iki tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarının takip konusu asıl alacak miktarını doğruladığı, davalının itirazının haksız olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili, davacının malzeme satışı nedeniyle 30.139,54TL ana para ve faiz alacağı bulunduğunu, alacak nedeniyle icra takibi yapıldığını, müvekkilinin takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, itiraz edilen takip nedeniyle itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiğini, her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan raporlar arasında çelişki bulunduğunu, davacının mal tesliminin gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda bilirkişi raporunda eksik inceleme ve değerlendirme yapıldığını, cari hesap ilişkisine dayalı ticari ilişkinin de alacak likit olmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmeden faiz talep edilemeyeceğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; taraflar arasında mevcut satım ilişkisi nedeni ile satım konusu malların davalıya teslim edilip edilmediği, alacağın likit olup olmadığı, işlemiş faiz istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, takibe konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmasına ve borcun ödendiğinin ispat edilememiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.859,18.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 500,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.358,48.-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 12/07/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.