Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2931 E. 2021/1467 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2018
ESAS-KARAR NO : ….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; paralel yapılanmadan kaynaklı terör örgütü soruşturması kapsamında İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğinin….sayılı dosyasından verilen kararla davacı şirketin yönetim organının tüm yetkilerini kullanmak üzere kayyım ataması yapıldığını, davalılardan … … kayyım atama kararının öncesinde ve hemen akabinde şirketten mal kaçırmak maksadıyla şirket kayıtlarında ve karar defterlerinde usulsüz kar payı dağıtımını gerçekleştirdiği şüphesiyle suç duyurusunda bulunulduğunu, bunun üzerine savcılık tarafından yapılan soruşturma kapsamında davacının tek hissedarı … … isimli şahıs tarafından usulsüz para transferi yapıldığına yönelik kuvvetli şüphe bulunduğundan yapılan usulsüz kar dağıtımı sebebiyle ödenmesi gereken gelir vergisi, stopaj ve damga vergisinin ilgili vergi dairelerine ödenmemesi hususunda tedbir kararı verildiğini, şirketin kayyım atamasından önceki tek yetkilisi olan davalının kayyım atamasından sonra şirkette hiçbir yetkisi kalmamasına rağmen müvekkili şirket adına, davalılardan … …’ a 128.757,55 TL bedelli ve 29/01/2016 tarihli çek keşide edildiğini ve ardından diğer davalı …’ya ciro ettiğini, bahse konu çekin muhattap bankaya ibrazı sonucunda yazılması ile çekten haberdar olan müvekkilince ulaşılan diğer davalı …’ya … … kendisine hangi hukuki ve ticari sebeplerle çeki ciro ettiği sorulduğunda ”daha önce yapmış olduğumuz bir iş sebebiyle” şeklinde geçiştirici bir cevap vermesi üzerine yapılan araştırma sonucunda şirket kayıtlarında çekin veriliş sebebine ilişkin herhangi bir bilgi, belge yahut kayda rastlanılamadığını, dava konusu çekle ilgili olarak her iki davalı hakkında da suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı … tarafından Ankara 32. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasıyla bahse konu çek için icra takibi yapıldığını belirterek müvekkilinin takibe konu çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ile çekin ve takibin iptaline, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı … vekili; müvekkilinin davacı şirketin sermayesinin %100’üne sahip olduğunu, 18/12/2015 tarihinde genel kurulda ihtiyat akçesi ayırarak 2014 yılı kar dağıtımını yaptığını, dağıtılan kara ilişkin olarak vergilerin beyan edildiğini ve defterlere işlendiğini, dağıtılan karın bir kısmının davalı … … tarafından nakit olarak alındığını, kalan kısmı için ise ileri tarihli, 128.757,55 TL tutarında çek keşide edildiğini, ileri tarihli keşide edilen çeki 3. kişiye ciro ettiğini, 29/12/2015 tarihli … ilanında şirkete kayyım atandığını, müvekkilin bu ilanın yayınlandığı tarihten sonra şirkette herhangi bir işlem yapmadığını, yönetim organı oluşturmak için atanan kayyımların müvekkilinin mülkiyet haklarını ihlal ettiğini, amacın şirketin kar etmesi yahut usulünce yönetilmesi olmayıp, müvekkilini ve şirketini zarara uğratmak olduğunu, bu amaçla da iş bu davanın açıldığını ve esasında hukuka uygun olan ileri tarihli çek keşide etme işleminin uyuşmazlık konusu edildiğini, müvekkilinin yapmış olduğu tüm iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğunu, 2014 yılı kar dağıtımı ve buna ilişkin olarak keşide edilen çekin de hukuka uygun olarak tanzim edildiğini davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin çekin yetkili hamili ve iyi niyetli 3. şahıs olduğunu, müvekkilinin çeki ciro yoluyla diğer davalı … …’dan aldığını, şirket kayıtlarında ve defterlerinde olan bir borçtan dolayı keşide edilen ileri tarihli çek nedeniyle müvekkili aleyhine açılan iş bu davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin 3. şahıs konumunda ciranta olduğunu, davacıyla diğer davalı arasındaki uyuşmazlığın müvekkilini bağlamadığını, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, davacının diğer davalıya ileri süreceği defileri müvekkiline karşı ileri sürmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacı şirketin 26/06/2014 tarihli kararına göre davalı …’ın davalı şirketi temsil ve ilzama 3 yıl süreyle yetkili olduğu, İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliğinin… sayılı dosyasından verilen 22/12/2015 tarihli kararla, davacı şirkete yönetim organının tüm yetkilerini kullanmak ve yeni yönetim kurulunu oluşturmak üzere kayyım kurulu atandığı, kararın 25/12/2015 tarihinde tescil ve ilan edildiği, böylece …’ın temsil yetkilerinin 25/12/2015 tarihinde sona erdiği, yetkileri sona eren …’ın şirket adına kayıtlı, dava konusu 128.757,55 TL miktarlı …. çekini 29/01/2016 tarihli olarak kendisine keşide etmiş olduğu, çekin, sonrasında diğer davalı …’ya cirolandığı, davalı … tarafından da dava konusu çeke dayanılarak diğer davalı … ve davacı şirket aleyhine Ankara 32. İcra Müdürlüğünün….Sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı, tüm bu hususlar hakkında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davalı … vekilinin ”davacı şirketin temsil ve ilzama yetkili tek ortağı olan müvekkilinin 18/12/2015 tarihli Genel Kurulda ihtiyat akçesi ayırarak geçmiş yıllara (2014) ait kar dağıtımını yaptığı, dağıtılan kara ilişkin vergilerin ödendiği, deftere kayıt edildiği, davalının dağıtılan karın bir kısmını nakit aldığı, kalan kısmı için şirkete mahkeme kararıyla kayyım ataması kararının tescil edildiği 22/12/2015 tarihinden önce, 18/12/2015 tarihinde 128.757,55 TL tutarındaki dava konusu çeki 29/01/2016 tarihli olarak keşide ettiği, kayyım kararı sonrasında herhangi bir işlem yapmadığını” iddia ettiği, dolayısıyla davalı … vekilinin temel olarak dava konusu çekin kar pay dağıtımı nedeniyle keşide edildiğini iddia ettiği, TTK’nun 616/1e maddesine göre limited şirketlerde kar payı dağıtımının Genel Kurulun yetkisinde olduğu, davalı vekilinin ise iddia ettiği 18/12/2015 tarihli genel kurul toplantı tutanağını veya tutanağın ilan edildiği … dosyaya ibraz etmediği, … web sitesinde yapılan araştırmada böyle bir genel kurul tescil ve ilanının yapılmadığının tespit edildiği, davacı şirketin dosyada mevcut 21/12/2015 tarihli mizan kayıtlarına göre, 2015 yılı aralık ayında ”Kar dağıtım stopajı” alt hesap adıyla kar payı dağıtımına ilişkin gelir vergisi kesintisi tahakkuku yapıldığı ancak şirketin 2015 yılı Aralık ayı damga vergisi beyannamesine göre kar dağıtımına ilişkin damga vergisi tahakkukunun olmadığının tespit edildiği, diğer yandan 2015 yılı sonu itibariyle, şirketin bankalarda mevcut toplam 298.516,17 TL mevduatına karşılık ödeme günü gelmiş/geçmiş 307.948,01 TL vergi + 10.578,20 TL … primi olmak üzere toplamda 318.526,21 TL vergi-… borcu olduğu, şirketin ayrıca 2015 yılını 192.481,73 TL zararla kapattığı, dolayısıyla şirketin ne yasal mevzuat ne de mali durum anlamında kar payı dağıtmasını gerektirecek bir durumu olmadığı, diğer davalı … yönünden ise; Davalı …’ın dava konusu çeki sonrasında diğer davalı …’ya ciroladığı, davacı şirketin incelenen 2015 ve 2016 yılı defterlerinde dava konusu çekin …’ya ciro edildiğine dair veya … ile ilgili herhangi bir kayda rastlanılmadığı, dava konusu çekin 128.757,55 TL bedelli olduğu, anılan davalının icra takibinde asıl alacağa ilişkin 127.497,55 TL talep ettiği, arada 1.290 TL fark olduğu, bu tutarın banka tarafından …’ya ödenen asgari tutar olduğunun düşünüldüğü, TTK’nun 818/e bendi atfıyla çeklerde de uygulama imkanı bulunan Türk Ticaret Kanununun 687. maddesinde, “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü yer aldığı, davacı şirketin 2015- 2016 yılı defterlerinde dava konusu çekin diğer davalı …’ya ciro edildiğine dair ve … ile ilgili herhangi bir kayda rastlanmadığı, davalılar arasında hangi sebeple dava konusu çekin kendisine verildiğine dair açıklama yapılmadığı, davalıların davacı şirketin malvarlığından yararlanmak amacıyla birlikte hareket ettikleri, senedi ciro yoluyla devralan ve icra takibi başlatan davalı …’nın senede dayanak borç ilişkisinin doğmadığını bile bile senedi iktisap ettiği ve bu iktisabında kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davacının çeke istinaden davalılara borçlu olmadığının tespitine, çeke istinaden davacı hakkında Ankara 32. İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyası ile yapılan takibin iptaline ve davalı … ‘nın icra takibinde kötüniyetli olduğu, takip miktarının %20’si oranında kötüniyet tazminatına karar verilmiş hükme karşı davalılar vekillerince ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … vekili; söz konusu kâr payı dağıtımında usulsüz bir durum bulunmadığını, müvekkil hakkında yapılan tüm iş ve işlemler hukuka uygun olup 2014 yılı kar dağıtımı ve buna ilişkin olarak keşide edilen çekin de hukuka uygun olarak keşide edildiğini, ilk derece Mahkemesi’nin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin iyiniyetli ciro yoluyla hamil olduğunu, lehtar cirantaya ileri sürülen iddiaların müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, mahkemece alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, gerekçenin de hukuki bulunmadığını bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; takibe ve davaya konu edilen çek nedeniyle davacı şirketin borçlu olup olmadığı, davalıların iyiniyetli hamil olup olmadıkları hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalılar vekillerinin ayrı ayrı istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı çek keşidecisi tarafından açılan menfi tespit davasında, çek lehdarı olan davacı şirket hakkında terör örgütü soruşturması kapsamında kayyım atanmış olması nedeniyle şirket ortağı lehtar ciranta ile ciro yoluyla hamil olan diğer davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit davasında verilen kararın usul ve yasa uygun bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.
Davalılardan hamil … tarafından Ankara 32.İcra Müdürlüğünün….sayılı takip dosyası ile 128.757,55 TL bedelli, 29.01.2016 keşide tarihli keşidecisi davacı, lehdarı davalı … … olan çeke dayanılarak davalı ciro yoluyla hamil tarafından 12.02.2016 tarihinde icra takibi başlatılmıştır.
Dosya üzerinde yapılan incelemede, davacı ve davalıların delillerinin toplandığı, İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin…. sayılı kararı ile CMK’nın 133/1 maddesi gereğince, kayyum atandığı, daha sonra yargılama sırasında … ‘ye devredildiği, davalılardan … …’ın muvazaalı işlemiyle davacı şirketin borçlandırıldığı, davaya konu çekin bedelsiz olduğu gerçek bir borcu ihtiva etmediği bu nedenle davacının çekin bedelsizliği ve diğer davalının da kötüniyetli ciro yoluyla hamil olduğu, davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptalini talep ettiği, mahkemece çekin iptaline ilişkin karar verildiği ve çekten dolayı davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, verilen kararın ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekillerinin ayrı ayrı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.613,10TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.403,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.209,83TL harcın istinaf eden davalı … …’dan alınarak Hazineye irat kaydına,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.613,10TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.403,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 7209,83TL harcın istinaf eden davalı …’dan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 28/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır