Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2916 E. 2021/1215 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2018
ESAS-KARAR NO : ….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalının müvekkilinden teminat olarak kullanılmak üzere 80.000,00 TL’lik bonoyu istediğini, iyi niyetinden yararlanarak bonoyu icra takibine koyduğunu, borçlu olmadığı halde kendisini bu davayı açmak zorunda bıraktığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve ödenmiş olan paranın istirdatına, %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkilinin davacıdan olan nakit alacağına karşılık davacı tarafça imzalanıp müvekkiline verildiğini, müvekkilinin o dönemde memuriyetten emekli olduğunu, emekli tazminatı ve birikimini yapı kooperatifi başkanı olan davacının ısrarlı talepleri sonucu davacıya nakden teslim ettiğini, bu bedelin karşılığında davacı tarafça bono verildiğini, zaten bononun ilgili bölümünde de bedeli nakden ahzolunmuştur ibaresi mevcut olduğunu, ancak davacının bono bedelini vadesinde ödeyemediği için kendisine icra takibi başlatıldığını, bu davadan önce davacının takibe konu bono yönünden imza itirazında bulunduğunu ve dava açtığını ancak bu davada alınan adli tıp raporunda bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğunun belirlediğini ve davasının reddolduğunu bildirerek davanın reddine, dava değerinin en az %20’si oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacının iddialarını usulüne uygun yazılı delillerle kanıtlayamadığı gibi yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine, tedbir kararı üzerine takibin durudurulduğu, İİK’nın 72/4. Maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak 80.000 TL’nin takdiren %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiş hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; senet metninin davalı tarafından talil edildiğini senedin bedelsiz olduğunu hatır için düzenlendiğini, ispat yükünün davalıda olduğunu ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu bononun teminat senedi niteliğinde olup olmadığı, teminat fonksiyonunun devam edip etmediği ve bedelsiz kalıp kalmadığı ile ispat yükünün kimde bulunduğu noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı alacaklı üzerindedir. Ancak dava kambiyo senetlerine ve bononun teminat amacıyla verildiği ve bedelsizlik iddiasına dayalı ise davacı borçlu bu durumu yazılı delillerle ispatlamak zorundadır.
Somut olayda, davacı keşideci sıfatıyla, emre yazılı 80.000,00TL bedelli bonoda yer alan imzasını inkâr etmiş değildir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gereklidir. Davacı tarafından da dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre senedin teminat fonksiyonun kalmadığı ve bedelsizlik iddiasını, yazılı deliller ile kanıtlaması gerekirken, iddialarını ispata yarar herhangi bir yazılı delil sunmadığı gibi davalı yana yemin deliline da dayanılmadığı ve davacı iddiaların kabul edilmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-2.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 01/07/2021tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….