Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2819 E. 2021/1213 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2018
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili: Müvekkilinin cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili: Davacının icra takibini cari hesap alacağına dayandırdığını ancak dava dilekçesinde alacak iddiasının hangi sebepten kaynaklandığı yönünde herhangi bir açıklamada bulunmadığını, taraflar arasında yapılmış bir cari hesap sözleşmesinin varlığının ispatlanması gerektiğini, davacının kötüniyetle müvekkili şirket aleyhine icra takibi yaptığını bildirerek davanın reddi ile davacının kötüniyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; davacı tarafça 6100 sayılı HMK 200 maddesi 6102 sayılı TTK 89.maddeleri uyarınca taraflar arasında usulen düzenlenen cari hesap sözleşmesinin varlığının usulen kanıtlanmaması, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki sebebiyle davalının davacıdan 8.299,95 TL alacaklı olması, davacı tarafça düzenlenen 30/04/2016 tarihli … nolu 400.000.000 TLbedelli, 23/06/2016 tarihli … nolu 21.657,72 TL bedelli ve 30/06/2016 tarih 005203 nolu 80.000,00 TL bedelli faturaların ticari teamüle göre bedeli nakden ödenen kapalı fatura niteliğinde düzenlenmiş olması karşısında davacı tarafça davaya konu cari hesap alacağının varlığı usulen ispatlanmadığı, gerekçesiyle davanın reddine, İİK 67.maddesi uyarınca davaya konu takipte davacı alacaklının kötüniyetli olduğu davalı tarafça usulen ispatlanmadığı davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; davaya konu icra takibinde, takip dayanağı olan “cari hesap alacağı” yönüyle değerlendirme ve araştırma yapılması gerekirken yapılan yargılamayı taraflar arasındaki kapalı faturalar olarak kabulü ve cari hesap ilişkisinin cari hesap sözleşmesi kapsamındaki kabulü hatalı ve yanlış bir netice ile davanın reddi gerekçesi yapılmış olmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, düzenlenen faturaların da kapalı fatura olmasının, bedelinin nakden ödendiği hususunda kesinlik taşımadığını, karinenin aksinin davalının ticari defter kayıtları ile sabit olduğunu, davalının fatura bedelinin ödenmediğinin ortada iken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; takibe ve davaya konu cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın dayanağı kapalı faturanın peşin ödemeye karine teşkil edip etmediği, davacının bakiye alacağını usulüne uygun delillerle kanıtlayıp kanıtlayamadığı hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım akdinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355.madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı vekili, takibe konu borcun ödendiğini, dayanak faturanın kapalı fatura olduğunu belirterek davanın reddi ile % 20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunmadığı, kapalı faturanın bedelin ödendiğine karine teşkil ettiği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında toplam üç adet fatura düzenlendiği, faturaların 30.04.2016 400.000,00 TL., 23.06.2016, 21.657,00TL., 30.06.2016 80.000,00TL.tarih ve bedelli dava konusu faturaların kapalı fatura olarak düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Kapalı fatura, ödemenin peşin yapıldığına dair karine teşkil ettiğinden, dava konusu alacağın dayanağı fatura yönünden ispat yükü aksini iddia eden davacı üzerindedir. Faturanın kapalı fatura olarak düzenlenmiş olması ve davalı borçlunun ödeme def’inde bulunmuş olması karşısında ispat yükü kural olarak davacı alacaklı üzerinde ise de davalı cevap dilekçesiyle davaya konu fatura bedellerinin ödeme yapıldığı savunması ve davalının ticari defterler kayıtlarından da satış bedelinin peşin olarak ödenmediği faturaların düzenlenme tarihinden önce ve sonra toplam da 501.657,72 TL fatura bedelinin 476.000,00 TL olarak ödeme olarak kaydedildiği, hal böyle olunca bedeli ödenmeyen kapalı ihtilafa konu fatura 23.06.2016 tarih ve 21.657,00 TL bedelli fatura bedelinin ödenmediği davalı tarafından tek taraflı olarak düzenlenen iade faturası ile alacak borç ilişkisinin kapatıldığı, anılan fatura yönünden peşin satışta bedeli ödenmiş gerçek bir kapalı fatura olmadığı, karinenin aksinin ispat edildiği anlaşılmıştır.
Davalının borcu ödediğini savunması ve teslim edilmeyen mal bedeli için iade faturası düzenlendiğini savunması nedeniyle ispat yükünün üzerinde olduğu, davacının da kabulünde olan 476.000,00 TL.lik ödeme dışında, bakiye bedel olan 21.657,00TL. ödeme ve sonrasında düzenlenen iadeye ilişkin davalı yanın delillerini ibraz olanağı tanınarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken kanıt yükünün yanlış tayiniyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
O hâlde açıklanan nedenlerle mahkemece, ispat yükü kendisinde olan davalıya savunmasını kanıtlayabilmesi için olanak verilip, tüm delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükünün davacıda olduğu gerekçesiyle yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Bu durumda, kanıt yükünün davalı borçluda olduğunun kabulü suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacının istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, …Karar sayılı ve 19/03/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.’nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 01/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi. Başkan…