Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2800 E. 2021/1158 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2018
ESAS-KARAR NO :….
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi dava vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin muhtara tebliğ edildiğini ve bu süreçte müvekkilinin seferde olması sebebiyle senede karşı İcra Mahkemelerinde itirazda bulunamadığını, gönderilen ödeme emri haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, söz konusu icra takibine dayanak yapılan senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığını, söz konusu tarihe ilişkin müvekkilinin keşide etmiş olduğu bir senedin bulunmadığını, takibe konu senette yer alan imzaların da müvekkiline ait olmadığını, müvekkilin imzasının taklit edildiğini, senedin keşide edilirken neye ilişkin olduğu belirtilmediğini, müvekkili ile davalı şirket nezdinde çekici alım satımı dışında başkaca bir ticari ilişkinin olmadığından, müvekkilimin davalıya borcu olmadığının tespitine, dava konusu 59.950,00 TL değerindeki bono nedeniyle açılan icra takibinin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile bonolarda yazılı miktar olan 59.950,00 TL’nin %20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davaya ve icra dosyasına konu olan senedin illetten mücerret olup, sebepten bağımsız, varlığı için sebebin varlığına muhtaç olmadığını, davacının icra dosyasına konu mezkur senet bedelince borçlu olduğunu, imzanın kendisine ait olduğundan haksız olarak açılmış davanın reddi ile takibin devamına karar verilmesini, davacı/borçlunun davasının reddi ile %20 icra inkar tazminatı ve %10 para cezalarına, kötüniyetli olması nedeni ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davanın İİK m 72 dayalı menfi tespit davası olduğu, davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibine geçtiği, takip dayanağının 28/10/2015 tanzim 15/11/2015 vade tarihli 59.950,00TL bedelli bono(senet) olduğu, bononun düzenleyenin …, lehtarının … Ltd.Şti.olduğu, davacının, icra dosyası alacaklısı olan … Ltd.Şti.’ne takibe konu senetten dolayı herhangi bir borcunun olmadığını, senette yer alan imzaların da kendisine ait olmadığını, imzasının taklit edildiğini, haksız olarak aleyhine icra takibine konulduğunu iddia ettiği, bu iddiaların davalı tarafça kabul edilmediği, davaya konu senette borçlu imzalarının …’in eli ürünü olduğu, senette tahrifatın yapılmadığı, imzası açıkça inkar edilmeyen senet yönünden davacının iddiasının taraflar arasındaki borç ilişkisi senede bağlandığından aksinin ancak HMK m 201 gereğince senetle ispatlanması gerektiği, davacı tarafın takibe konu senedin aksini yazılı bir belge ile ispat edemediği gibi 01/11/2017 tarihli duruşmasında davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde davalıya yemin teklifinde de bulunmadıklarından davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine, İİK.72/4.maddesi gereğince reddedilen kısım olan 59.950,00 TL’nin takdiren %20’si oranında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili, aldırılan ATK raporun eksik inceleme sonucu hazırlandığını, müvekkilinin aldırılan yazı örnekleri ile dava konusu bono üzerindeki yazı ve rakamların yazılış biçimi arasında hiçbir benzerlik olmadığını, bu hususta rapor alınması talep edildiğini ancak mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, davalılara verilen birtakım senetlerin asıl sebebinin müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişkilerden kaynaklandığını, müvekkilinin davalılardan … marka araç satın aldığını, bu alışverişten sonra da tarafların ticari ilişkileri devam ettiğini, davalılara düşük miktarlı senetler verildiğini, dava konusu senetlerin karşılığının ise davalılara ödendiğini, ödemelerden sonra taraflar arasında herhangi bir alacak verecek ilişkisi kalmadığını, davalı şirket yetkililerinin senetler üzerinde tahrifat yaparak olduğundan çok daha yüksek tutarları senet metnine yazdıklarını, aldırılan ATK raporunda rakamlar üzerinde bir takım oynamaların yapıldığının belirtildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 50.000,00 TL tutarındaki araç alım satım ilişkisi olduğunu, müvekkilinin davalılara 105.000,00 TL gibi bir borcunun bulunmadığını, davalının ticari defter ve kayıtları incelenmeden eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, takibe konu bonoda yer alan keşideci imzasının davacının eli ürünü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedine dayalı takip nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle usulüne uygun yapılan imza incelemesi neticesinde takibe konu bono üzerinde yer alan keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 28.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır