Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2799 E. 2021/1156 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2018
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki tıbbi malzemelerin satımını konu alan fatura alacağından bakiye kalan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, takipte talep edilen asıl alacak tutarının henüz vadesi gelmeden icra takibine konu edildiğini, müvekkili tarafından davacı tarafa tanzim edilen ileri tarihli 10.02.2017 tarihli çek keşide edilerek çekin 24.01.2017 tarihinde dava tarihinden önce davacıya gönderdiğini, davanın konusu kalmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasındaki tıbbi malzeme satım sözleşmesini konu alan faturalardan bakiye kalan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davası açıldığı, davalı yanca taraflar arasındaki mutabakat gereğince fatura tarihinden 150 gün sonra fatura bedellerinin ödeneceğinin kararlaştırıldığının ve takibe konu edilen faturaların takip tarihi itibariyle muaccel olmadığının iddia edildiği, davacı yan fatura bedellerinin 150 gün sonra ödeneceğine dair taraflar arasında mutabakat bulunmadığını beyan ettiği, davalı yanca dava konusu fatura bedellerinin muaccel olmadığına yönelik iddiasını kanıtlayamadığı, icra takibinin 05.09.2016 tarihli, dava tarihinin ise 31.01.2017 tarihli olduğu, icra takibinden sonra davalının davacıya gönderdiği çeklerin ileri tarihli çekler olduğu ve davadan sonra tahsil edildiği, dava tarihi itibariyle çeklerin karşılığının çıkıp çıkmayacağının belli olmaması nedeniyle ödeme olarak kabul edilemeyeceği, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin icra müdürü tarafından infaz sırasında dikkate alınması (TBK. m.100, BK. m.84) gerektiği, somut olayda davacının faturalar nedeniyle dava tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğu, her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğü hususunun davacı yanca ispat edilememiş olması nedeniyle işlemiş faize yönelik talebin yerinde olmadığı, İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran vekili, müvekkilinin borcun varlığına ve borç tutarına itiraz etmediğini, alacağın vadesi gelmeden takip konusu yapılamayacağını, icra takibine konu 13.336,99TL’nin müvekkili tarafından davacı tarafa 10/02/2017 ödeme tariihli 13.336,99TL bedeli ile … ..şubesi nezdindeki hesaba keşide edilen …… nolu çek ile ödendiğini, dava tarihinden önce asıl alacağın ödendiğini, asıl alacağa müvekkili tarafından itiraz edilmemesinin itirazının asıl alacağa yönelik kısmının iptali ile takibin asıl alacak bakımından devamına karar verilmesinin ve müvekkili hakkında hiçbir gerekçe olmadan %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili tarafından asıl alacağın ödendiğini ancak hükümde bu yönde bir açıklık bulunmadığını ve infazda tereddüte sebep olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, alacağın vadesinin gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle davalı yanın alacağın 150 gün sonra muaccel olacağı iddiasını ispat edememiş olmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 911,05.-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 228,00.-TL harcın mahsubu ile bakiye 683,05.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 28/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır