Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2758 E. 2021/1005 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2018
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davacı şirketin davalının toptan alışveriş yaptığı gıda pazarlama ve dağıtım şirketi olduğunu, davalı hakkında 31/10/2014 ve 13/10/2014 tarihli fatura nedeni ile 48.099,14TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, davalının itirazında kendisinin alacaklı olduğunu iddia ettiğini ancak ödeme belgesini sunmadığını, davalının bu şekilde akdi ilişkiyi kabul ettiğini belirterek davalının icra takip dosyasına yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10/04/2016 tarihli dilekçesi ile davayı ıslah ederek alacak davasına dönüştürdüklerini, davalı şirketten mal alan davacının bir kısım ürünlerin bozuk ve son kullanma tarihleri geçmiş olduğundan iadesi yapılmak istendiğini ve iade faturaları düzenlendiğini, faturalardan birinin davalı firma bölge müdürü …. imzasına teslim edildiğini, satın alınan mallar karşısında davalıya 2 adet çek verildiğini, çeklerden birinin tahsil edildiğini, tahsil edilmemiş çekin talep edilmesine rağmen iade edilmediğini, ürünleri davalı şirkete iade eden davacı firmanın davalı tarafından tahsil edilen 2 çekin toplamı olan 47.571,29 TL alacaklı olduğunu belirterek bu miktarın temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davalı şirketin meyve suyu üretimi yapıp toptan satan bir firma olduğunu, taraflar arasında 05/02/2014 tarihinde başlayan ticari ilişki sonucunda davacının talep ettiği miktarda ürünleri davacıya sattığını, 31/10/2014 ve 13/12/2014 tarihlerinde davacının iade faturası düzenleyerek bir kısım ürünleri iade edilmek istendiğini ve bedellerinin talep edildiğini, iade edilmek istenen ürünlerin son kullanma tarihi geçmiş ürünler olduğunu, davalı şirket tarafından %100 doğal olarak üretilen meyve sularının tüketim zamanının maksimum 10 ay olduğunu, 5 Şubat 2014 tarihinde satılan ürünlerin 9-10 ay sonra iade edilmek istendiğini bu durumda davalı şirketin son kullanma tarihi geçenleri alıp yeni ürünler vererek ticari ilişkiyi devam ettirmek istese de davacı şirketin bu hususu kabul etmediğini, tarafların son kullanma tarihi geçen ürünlerin karşılığında yeni ürün vereceği hususunda anlaşmaya vardıklarını, ancak davacı şirketin bedel iadesi talep ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, dava konusu 2 adet iade faturası gereğince davacının davalıdan alacağının olup olmadığı, satım konusu ürünlerin son kullanma tarihlerinin geçmesinde davacı firmanın kusurunun olup olmadığı, iade edilen bir kısım ürünler yerine yeni ürünlerin alınıp alınmadığı, faturalara konu ürünlerin tamamen iade edilip edilmediği noktalarında taraflar arasında uyuşmazlık olduğu, davacı ve davalı firmanın 2014 yılı ticari defter, kayıt ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, noter açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, ancak noter kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı, bu nedenle HMK’nun 222/2-3.m. göre kayıtların taraflar aleyhine delil teşkil edeceği, taraflar arasında 2014 yılındaki ticari ilişkide düzenlenen alıma ait 6 adet faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davaya konu 13/12/2014 tarihli iade faturasının da her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve iade edilen ürünlerin bir kısmı için davacı firmanın yeni ürün aldığı, ancak 31/10/2014 tarihli iade faturasının davacı defterlerinde yer almasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, tarafların bu nedenle defter kayıtlarının birbirini teyit etmediği, davacı firma kayıtlarına göre her iki faturadan kaynaklanan 47.571,29TL alacağının bulunduğu, davalı firma kayıtlarına göre ise 8.205,64TL davacı firmaya borçlu bulunduğunun anlaşıldığı, taraflar arasında gıda alım satımına ilişkin sözlü bir anlaşma olduğu, davacı şirket kendisinin kusurlu bulunmadığını dosyaya sunduğu delillerle ispat edememiş ve yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, davanın tamamen kabulü gerekirken kısmen kabulünün hatalı olduğunu, satıma konu malların kendilerine teslim edildiğinde son kullanma tarihlerinin geçmiş olduğunu, bu hususun davalı şirket yetkilileri ile görüşüldüğünü ve iade konusunda anlaştıklarını, ürünlerin davalının şirket müdürü olan kişiye iade edildiğini, irsaliyeli iade faturasında bu kişinin imzasının bulunduğunu, sözkonusu ürünlerin davalıya teslim edildiğini ve davalı tarafından hiçbir itiraz veya beyanda bulunulmadan teslim alındığını, esasen bu hususun da çekişme konusu olmadığını, davalı yanın ürünleri mevcut halleri ile teslim almasına karşın bu hususun dikkate alınmaksızın davanın kısmen kabulünün doğru olmadığını belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, satıma konu malların iade edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu malların iadesi iddiasına dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir. İtirazın iptali istemli açılan dava, yargılama sırasında davacı yanın ıslah istemi ile alacak davası olarak ıslah edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği satıma konu mallardaki ayıbı ortaya koyar herhangi bir delil sunamamış olmasına, satım tarihinden sonra TTK m. 23 ve TBK m. 223/2 hükümleri uyarınca süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunduğunu ortaya koymamış olmasına ve ayıplı olduğunu iddia etmiş olduğu malların davacıya iade ettiğini dava dilekçesinde dayanmış olduğu delillerle ispat edememiş olmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 15.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Katip …
¸e-imza