Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2018
ESAS-KARAR NO : …..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkili aleyhine davalı tarafından 16/01/2016 vade tarihli ve 13.000,00TL bedelli bononun tahsili için icra takibi yapıldığını, ancak ilgili bedellerin göndericis…… 28/06/2016 tarihli, 600,00TL bedelli, göndericisi …. 23/06/2016 tarihli, 800,00TL bedelli, göndericisi …, alıcısı … …, 13/07/2016 tarihli, 450,00TL bedelli, göndericis……, 30/09/2016 tarihli, 5.500,00TL bedelli, göndericisi ….., 26/10/2016 tarihli, 4.700,00TL bedelli ve göndericisi …, alıcısı …, 03/11/2016 tarihli, 999,00TL bedelli havaleler ile ödendiğini ve ödenmeye devam ettiğini, ancak müvekkilinin 2016 yılında yaptığı bu ödemelere rağmen davalı tarafından 14/12/2016 tarihinde şikayette bulunulduğunu, müvekkili hakkında hapis cezası verildiğini, oysa alacaklı tarafından alınan bedellerin tekrar istenmesinin yasal bir dayanağının bulunmadığını beyan ederek haksız ve kötü niyetle açılan takibin iptali ile borçlu olmadıklarının tespitine, şartları oluşması halinde asıl alacağın %20’si oranında tazminatın taraflarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı tarafça süresi içerisinde cevap verilmediği, mahkemece aldırılan yemin beyanında; açılan davayı kabul etmediğini, davacı tarafça takipten sonra banka havalesi ile kendisine bir kısım ödemelerin yapıldığını ancak bu ödemelerin dava konusu bono ile ilgisinin bulunmadığını, davacının daha önceden kendisinden borç para aldığını, bu bankadan yaptığı ödemelerin de buna istinaden gönderildiğini,takibe konu bonodan dolayı alacağının halen durduğunu, icra dosyasına konu bonodan dolayı davacıdan herhangi bir ödeme almadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının icra takip dosyasına konu borcun davacı tarafça yapılan banka havaleleri ile ödendiği ileri sürülerek davacının borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalinin talep edildiği, davada takibin iptali talebi de bulunduğundan davacı vekiline takip miktarı 13.540,12TL üzerinden harç ikmali yapması için süre verilmesine rağmen davacı vekilince harç ikmali yapılmayacağının beyan edildiği, davada ispat yükü davacı tarafta iken, davalının yemin beyanında davacı tarafça yapılan ödemelerin başka bir alacağa yönelik olduğunu ileri sürüldüğünden davada ispat yükünün yer değiştirdiği, davalı vekiline ödemelerin başka bir alacağa yönelik olduğuna dair varsa delillerini ibraz için kesin süre verildiği, davalı tarafça bu konuda herhangi bir delil sunulmadığı, aldırılan bilirkişi raporuna göre; davacının dava tarihi itibariyle davalıya ödemeler düşüldükten sonra 8.409,95TL borcu bulunduğu anlaşılarak davanın kısmen kabulü ile davacının icra takip dosyasıyla ilgili olarak dava tarihi itibariyle 1.590,05TL borçlu olmadığının tespiti ile takibin bu miktar üzerinden iptaline, davacı vekilinin fazlaya ilişkin talebinin reddine ve takibin haksız ve kötüniyetli yapıldığı davacı tarafça ispatlanamadığından davacı vekilinin şartları bulunmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili, müvekkiline karşı 16/01/2016 tarih ve 13.000,00TL bedelli bononun tahsili için icra takibi yapıldığını, takibin halen derdest olduğunu ve hiç para ödenmemiş gibi güncel kapak hesabı yapıldığını ancak müvekkilinin 13.049,00TL’nin harici olarak ödendiğini, müvekkili tarafından havaleler ile borcun neredeyse tamamının ödendiğini, yerel mahkemece sadece 1.590,00TL’lik kısmının kabul edildiğini, kalan kısmın reddedilmesinin yasal olmadığını belirterek hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak bozulmasına karar verilmesini istinaf etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, davacının aleyhine yapılan takipten ötürü borçlu olup olmadığı hususundadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak yapılan takipten ötürü borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına ve özellikle davacının borçlu olmadığının ispat edilememiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, 15.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….