Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2728 E. 2021/1271 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2018
ESAS-KARAR NO :….
KARAR TARİHİ : 07/07/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Asıl davada
Davacı vekili, …. ilinde faaliyette bulunan sağlık kuruluşlarına … ürünler tedarik işleri ile uğraşan … … firmasının sahibi ve imzaya yetkili kişisi olduğunu, davalı şirketin ise ana dağıtım firması olarak faaliyet gösteren iştigal alanı ile ilgili … ürünleri tedarikçi firma konumunda kendilerine tedarik eden bir şirket olduğunu, sorumlusu olduğu firmanın davalı şirketin bayisi olarak yaklaşık 5 yıldır davalı şirkete ait malları pazarlayan ve ihalelere giren bir şirket olduğunu, davalı şirketin ana dağıtım firması olarak kendisi gibi alt firmalara ürün çeşitliliği ve sayısına göre kendilerine sattıkları ürünler karşılığı kar payı verdiği gibi bazen de kendilerine belli bir fiyat aralığı bandı tanıyarak tıbbi cihazları satmalarına müsaade etmekte olduğunu ve alış satış arasındaki farkların kendi karı olduğunu, özellikle kar payı olarak sattıkları ürünlerin karşılığı bedellerin ise, kendilerinin bildirimlerinden sonra, kendi banka hesaplarına yatırıldığını, çalışma sistemi olarak davalı firma ile çalışmasının ise, internet üzerinden yapmış olduğu görüşmeler sonrasında, talep ettiği tıbbi cihazların listesini verdiğini, gerekli mutabakata vardıktan sonra teminat kabilinde belirli vadeli çekleri yazarak, firmaya gönderdiğini, satışları yaptıktan sonra mal bedellirini ana firmaya gönderdiğini, ödeme yaptığına ve malları teslim aldığına dair faturalarını almakta olduğunu, davalı firma ile olan dava konusu uyuşmazlığın ise bu ay içerisinde davalı firmanın vermiş olduğu firma adına 02/06/2015 tarihinde davalı firma yetkili birimleri ile devam ede gelen uygulamaları gereğince, internet üzerinden irtibata geçerek, 50 adet flotrac ve bunların kullanımı sağlayan vigileo marka monitör alımı için kendilerine sipariş verdiğini, karşı tarafın talebini uygun görmesi üzerine kendilerine 30/01/2016 vade tarihli 21.600,00 TL bedelli bir adet çek gönderdiğini, ancak flotrac isimli malzemelerin esas ana parçası olan monitörü göndermediğini, ancak flotrac isimli malzemelerin esas ana parçası olan monitörü göndermediğini, bu durum üzerine yine firma yetkilisi ve ayrıca imza yetkilisi olduğunu bildirdiği … isimli şahısla irtibata geçtiğini, şahsına kendisine,” söz konusu monitör cihazının ithal bir ürün olduğunu ancak geçen sürede temin edemediklerini, işbu nedenle de firmamıza teslim edemediklerini ancak en kısa sürede teslim edeceklerini, ancak tarafımızdan gönderilen çek bedelinin eksik olduğunu, iş bu nedenle teminat kabilinden 21.600,00 TL’lik çeki teslim alıp, taraflarına 22.150,00 TL’lik yeni bir çek vermesi” gerektiğini söylediklerini, daha sonra ilişkileri bozmamak için davalı firmaya 21/05/2016 vade tarihli 22.150,00 TL bedelli, … ait …-4 hesap nolu, …. çek nolu, alacaklısı davalı firma borçlusu sorumlusu olduğu şirket adına olan çeki imzalayıp davalı fırmaya kargo ile gönderdiğini, diğer çeki ise teslim aldığını, davalı tarafın gönderdiği 50 adet flotrac cihazını, söz konusu monitör cihazı olmamasına rağmen , sağlık kuruluşlarına sattığını ve bedelini davalı firmaya gönderdiğini, fakat davalı firmanın , sağlık kuruluşlarına sattığını ve bedelini davalı firmaya gönderdiğini, fakat davalı firmanın çeki iade etmediği gibi, çekin tahsil edilmesi amacıyla takibe konulacağını söylediklerini, yaklaşık 1 yıldır monitörleri göndermediklerini ve kendisinin şirketinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada
Davacı vekili; davalı şirket ile 5 yılı aşkındır açık hesap usulü bayisi olarak çalıştıklarını, davalı ile yaptıkları ticarette zaman zaman gelen malların karşılığında birebir çekler gönderdiklerini, zaman zaman da gelen malların karşılığı çekleri hemen değil kısa süreli biriktirip gönderdiklerini, davaya konu 23/07/2016 tarihli 10.000,00TL bedelli …. şube kodlu … ait …… çek nolu 16/06/2015 basım tarihli çekin yargılama bitip karar kesinleşinceye kadar davalılara ödenmesinin engellenmesi için mahkemece ihtiyati tedbir verilmesini, kararın yargılama bitip kesinleşinceye kadar devam etmesini yapılacak yargılama neticesinde taraflarının veya şirketlerinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Asıl davada davalı vekili, davacı şirketin çeki teminat olarak verdiği iddasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirketin pek çok uluslarası … sarf malzemesinin Türkiye distribütörü olan saygın bir kuruluş olduğunu, müvekkili şirketin davacı dahil olmak üzere hiçbir şirketle resmi ve süreklilik arz eden bir bayilik uygulaması olmadığını, müvekkili şirketin davacı ile hastanelerce açılan ihalelere göre proje bazlı olarak çalışmakta olduğunu, davacı tarafın keşide ettiği tüm çeklerin tahsil amacıyla fatura karşılığı düzenlendiğini, davacı … 50 adet flotrac sensör siparişi verdiğini, ürünlerin davacıya teslim edildiğini, davacının ürünleri teslim aldığını dilekçesinde ikrar ettiğini, 30/09/2015 tarihli 21.600,00TL bedelli …. nolu irsaliyeli faturanın 02/10/2015 tarihinde davacı şirkete teslim edildiğini, buna karşılık davacı tarafça … …. Şubesi’ne ait 30/01/2016 vadeli … seri numaralı 21.600,00TL tutarındaki çekin keşide edildiğini, bir süre sonra davacı ödeme güçlüğü yaşadığı için çekin vadesini ertelemeyi talep ettiğini, müvekkili şirketin bu talebi kabul ettiğini, bu sebeple davacının çekin yerine davaya konu …’nın 21/05/2016 tarihli … seri nolu 22.150,00TL çeki keşide ettiğini, müvekkili şirketin vade farkı karşılığında 550,00TL tutarlı 02/02/2016 tarih ve ….. nolu fiyat farkı açıklamalı irsaliyeli faturayı düzenlendiğini, bu faturanın davacıya 04/02/2016 tarihinde teslim edildiğini, bu itibarla dava konusu çekin 29/01/2016 tarihine müvekkili şirket tarafından alacak olarak ticari defter ve kayıtlara işlendiğini, kısacası dava konusu çekin borcun ödenmesi için verildiğini, davacının fatura konusu malları teslim aldığını kabul ettiğini, davacının verdiği çek üzerinden teminat olarak verildiğini ve ciro edilemeyeceğine ilişkin bir şerhte bulunmadığını savunarak davanın reddine, haksız ikame edilen dava nedeniyle %20 icra tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada
Davalı ……keşideci konumunda bulunan davacının dava açma ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, ödeme yasağı ve icra takiplerinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbirin ivedilikle kaldırılmasına, taleplerinin kabul edilmediği takdirde teminat miktarının %130 a çıkarılarak 13.000,00TL olarak belirlenmesine( çek bedeli, %10 karşılıksız çek tazminatı, %20 inkar tazminatı), davanın reddi ile haksız ikame edilen dava nedeniyle müvekkil şirkete %20 icra inkar tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı ……. yapılan ticari ilişki neticesinde çeklerin verildiği çek karşılığı mal kadar mal alınmadığı ve davalı şirkete kendi muhasebe kayıtlarına göre fazla ödeme yapıldığını ve bu kapsamda çek verildiğini, çekin bir borç münasebeti nedeniyle müvekkil bankaya verildiği gerekçesi ile davalı …. karşı borçlu olmadığının tespiti ve 23/07/2016 tarihli 10.000 TL bedelli …. şube kodlu … ait ….hesap .. çek numaralı çekin iptali talepli dava ikame ettiğini, açılmış bulunan davanın haksız olduğunu ve reddini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, davacının asıl birleşen dosyadaki davasının icra takibi öncesi açılan menfi tespit davası olduğu, davacının asıl davada 22.150,00TL bedelli 21/05/2016 vade tarihli … nolu çek; birleşen davada ise 10.000,00TL bedelli 23/07/2016 vade tarihli …. nolu çek nedeniyle olmak üzere ayrı ayrı davalılara karşı borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davanın kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davası olması nedeniyle ispat yükünün davacıda olduğu, davacının da dava konusu edilen çeklerin teminat amacıyla verildiğini beyan ettiği, dava konusu çeklerde de teminat amacıyla verildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de davalı … … ödediği kar paylarını faizle borç para vermiş gibi gösterdiğini beyan ettiği, davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtlarında bir tespitin yer almadığı, davalı şirket kayıtlarına göre davalı şirketin düzenlediği faturalar ve ödeme kayıtları ile davacının davalıya yaptığı ödemeler dikkate alındığında davalı …. davacıdan alacaklı olduğu, aldırılan bilirkişi raporlarının denetime açık, hüküm kurmaya elverişli ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelenerek yeterli olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davada kendi ticari defter ve kayıtları dışında ispata yarar herhangi bir delil sunamadığı, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarının da tek başına davacı üzerindeki ispat yükünü yerine getirecek kudrette olmadığı, davacının asıl ve birleşen davasını ispatlayamadığından asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı davanın reddine, İİK’nın 72/4.maddesi gereğince asıl ve birleşen dava yönünden davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin tazminat talebinin kabulüne karar verilerek dava değerleri üzerinden ayrı ayrı %20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, dava konusu edilen çeklerin esasen teminat olarak verildiğini, ancak davalı şirketin çekler üzerine teminat kaydı konulmasını istemediğini, birleşen davadaki çekin teminat olarak diğer davalı bankaya verilmesinden bu durumun anlaşıldığını, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalı yana fazladan ödeme yapıldığını, her hangi bir borç bulunmadığının tespit edildiğini, davalı elinde bulunan çek miktarı kadar faturalı borcun bulunmadığının ek bilirkişi raporu ile belirlendiğini, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; dava konusu çeklerin teminat olarak verilip verilmediği, çekler nedeni ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı, bedellerinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, takibe konu kambiyo senetlerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.

Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle davacının dava konusu 2 adet çekten dolayı borçlu olmadığını ve teminat olarak verildiğini ileri sürmesine karşın çeklerde teminat kaydı yer almamasına, davalının ise dava konusu çekler karşılığında fatura edilen malların davacıya teslim edildiğini ileri sürmüş olup, sözkonusu faturaların davacı defterinde kayıtlı olmasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl davada;
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90.-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.-TL harcın istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Birleşen davada;
Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.-TL istinaf karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazineye İrat Kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-HMK m. 359/4 uyarınca kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 07/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Katip…
¸e-imza