Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2695 E. 2021/964 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2018
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde 29.04.2014 tarih, ….. nolu faturalardan bakiye alacağının tahsili için başlatılan Konya 14. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasıyla icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, sözleşmenin yapıldığı ve ifa edildiği yerin Konya olduğu için yetkili yer mahkemesinin Konya Mahkemeleri olduğunu ileri sürüp, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile ticari ilişkisinin olduğunu, müvekkilinin takibe konu olan faturalarla ilgili herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin davacıyla ticari ilişkiye başlamadan önce 20.000,00 TL bedelli açık senet verdiğini, müvekkilinin davacıya iş karşılığı almış olduğu müşteri evraklarını peyder pey teslim ettiğini, mala ihtiyaç olduğu anda davacıdan mal aldığını, cari hesap ekstresinin dilekçe ekinde sunulduğunu, tarafların açık hesap olarak çalıştıklarını, müvekkilinin bu ticari ilişkide devamlı surette alacaklı konumda olduğunu, davacının aldığı malların kg fiyatını 1.085 ‘den 2,10 TL’ye çıkarınca aralarında ihtilaf başladığını, müvekkilinin yükseltilen birim fiyatları kabul etmediğini, davacının kötü niyetli bir şekilde müvekkilinin önceden almış olduğu açık faturaları takibe koyarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, taraf defterlerinin incelendiğinde müvekkilinin alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını bildirerek haksız davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, itirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan sadece takibe konu faturalar yönünden inceleme yapılması gerekeceği, takibe konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerine göre 29/12/2014 vade tarihli çek, 15/01/2015 vade tarihli çek ve 31/12/2014 tarihinde satıcılara yapılan ödemeler ile borcun ödendiğinin kayıtlı olduğu, davacının çekle yapılan bu ödemelerin başka alacağa ilişkin olduğunu beyan ettiği, bu durumda ispat yükünün davacıya geçtiği, davacının çekle yapılan bu ödemelerin başka alacağa ilişkin olduğunu yazılı delille ispat edemediği, davalıya yemin teklifinde de bulunmadığı, dava konusu bu çeklerin dava tarihinden sonra 29.12.2014 ve 15.01.2015 tarihlerinde davacı tarafından tahsil edildiği, bu nedenle 17.500,00 TL yönünden davanın konusunun kalmadığı, davacının davalı defterlerinde görünen 31/12/2014 tarihli ödemeyi kabul etmediği, davalının bu ödemeyi yaptığını yazılı delille ispat edemediği, davalının cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2015 tarih ….karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi 818 sayılı Borçlar Kanununun 114’üncü (6098 sayılı TBK m.133) maddesine göre borcun yenilenmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradeleri ile mümkün olup, mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması durumunda tarafların açık yenileme iradesi olmadıkça yenileme sayılamayacağı, çek verilmesi ödeme sayılmadığından vadeyi uzatmasının mümkün bulunmadığı, bu nedenle borcun bir kısmı için verilen ve ödenip ödenmeyeceği belli olmayan ileri tarihli çeklerin verildiği borç miktarı yönünden de davalının davaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından; -takibin 17.500,00 TL lik kısmına yönelik itirazın iptali davasının konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
-Davacının kalan kısma yönelik davasının kabulü ile, Davalının takibin 8.500,00 TL lik kısmına yaptığı itirazın iptaline, bu miktara değişen ve değişecek oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, takip konusu alacak olan 26.000,00 TL’ nin % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; Davacıdan aldığı malların parasını sürekli ödemesine rağmen alacaklı ürünlerin faturalarda bedellerini yükselterek müvekkilini borçlu duruma getirdiği, kararın hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davalının davaya ve takibe konu borçtan sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, faturaya dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Konya 14. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından, borçlu … hakkında 29.04.2014 tarih, …. nolu; 30.04.2014 tarih …. nolu; 07.05.2014 tarih … nolu faturalara dayalı olarak toplam 26.000,0TL alacak için 29.09.2014 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, 09.10.2014 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun 14.10.2014 tarihinde borcu bulunmadığı, tüm edimleri yerine getirdiğine dair süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği; Takibe dayanak irsaliyeli faturalar sac satımına ilişkin olup teslim eden …, teslim alan olarak ise … ve …. tarafından imzalanmıştır.
….. tarafından 29.12.2014 keşide tarihli …. numaralı 7500,0TL tutarlı çekin 29.12.2014 tarihinde, 15.01.2015 keşide tarihli(…..10.000,0TL tutarlı çekin de 15. 01.2015 tarihinde … … AŞ hesabından takas sistemi aracılığıyla ödendiği bildirilmiştir. Çeklerin incelenmesinde; 29.12.2014 keşide tarihli 7500,0TL tutarlı çekin …-… lehine keşideci ….AŞ tarafından düzenlenmiş olup, lehdar … … tarafından …’a ciro edildiği; 15.01.2015 keşide tarihli 10.000,0TL tutarlı çekin de aynı şekilde ciro edildiği görülmektedir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; takibe konu faturaların usulüne uygun tutulan davacıya ait ticari defterlerde yer aldığı toplam bedelinin 37.694,27TL olan faturaların takip tarihi itibariyle davalının davacıya takip konusu faturalardan kaynaklanan 36.730,83 TL tutarında borcunun bulunduğu; dava konusu faturaların davalı defterinde de yer aldığı, takip tarihi itibariyle davalının davacıya takip konusu faturalardan kaynaklanan 21.335,21 TL tutarında borcunun bulunduğu, davalı yevmiye defterinde takip tarihinden sonra 31.12.2014 tarihinde davalı tarafından davacıya 21.335,21 TL tutarında ödeme yapılmış olarak gözüktüğü 2014 yılı sonu itibariyle davalının davacıya borcu kalmadığı bildirilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle takibe konu faturalardaki malların tesliminde uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 36.730,83TL alacağı bulunduğu, takibe 26.000,0TL’yi koyduğu, iki çekle ödemenin davadan sonra vadesinde yapıldığı, mahkemece ödenen tutar düşülerek, bakiye tutara dair davalının ödeme yaptığını yazılı ispatlayamadığı ve davalının yemin delilini bildirmediğinden hatırlatılmasının gerekmediği anlaşılmakla ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 580,63 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 145,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 435,47 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 10/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır