Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2668 E. 2021/1037 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2018
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 21/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352.maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkiline ait olan … … Şubesine ait …. numaralı çek yaprağını boş olarak kaybettiğini, çek yaprağının doldurularak, davalı … tarafından bankaya ibraz edilmek suretiyle karşılıksız şerhi düşüldüğünü, daha sonra Ankara 11.İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyasında hakkında takip başlatıldığını, ancak çek üzerinde yer alan imzalar ile yazıların kendisine ve kendisi adına vekaleten çek düzenleme yetkisine sahip olan dava dışı …’a ait olmadığını, davalı hakkında suç duyurunda bulunulduğunu ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davaya konu çekin, davacının eski eşi olan ve davacı adına çek keşide etme yetkisine sahip dava dışı … tarafından kendisine dolu olarak teslim edildiğini, davacı ve dava dışı eski eşi hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı hakkında tazminat davası açma haklarını saklı tuttuklarını savunarak davanın reddini, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, hukuk davasına konu olay sebebiyle açılan ceza davasında, ceza mahkemesince saptanan maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine ait … Karar sayılı dava dosyasında sanık … hakkında verilen ve kesinleşen 29.11.2011 tarihli beraat kararının gerekçesinde katılan …’nun 18.02.2011 tarihli celsede, ”Sanık …’ın kendisinden borç para istediği ve ona 10.000 TL elden borç para verdiği, borca karşılık sanık …’nün kendisine dava konu çeki verdiği” şeklindeki beyanı nazara alınmak suretiyle davacı hakkında beraat kararı verildiği, buna göre davaya konu çekin davacı … tarafından düzenlenmediği gibi, davacı …’in bir borcuna karşılık verilmediğinin de kabul edildiği, …’ın 15.02.2011 tarihli duruşmada; dava konusu … adına keşide edilmiş 30.05.2010 tarih, 10.000TL lik çek fotokopisindeki imzanın kendisine ait olmadığını bildirdiği, …’in de kendisine ait olmadığını bildirdiği, mahkemece alınan raporlarda çekte yer alan imzanın davacı eli ürünü olmadığı gibi, çek tanzimine esas borcun da davacıya ait olmadığı, her ne kadar davalı vekilince, davacının vekili … tarafından usulüne uygun olarak verilen vekaletname çerçevesinde çekin tanzim edilerek davalıya verilmiş olduğu, … hakkında evrakta sahtekarlık suçundan mahkumiyet kararı verilmiş olduğu belirtilerek, davanın reddi gerektiği ifade edilmiş ise de sanık …’ın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararının, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, Ceza davasında verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların kesinleşmiş mahkûmiyet kararları olarak kabul edilemeyeceği, ceza dosyasında 18.02.2011 tarihli celsesindeki, çekin dava dışı …’a elden verilen borç para karşılığı alındığı yönündeki beyanı ile her davanın tarafları arasında hukuki sonuç doğuracağı temel ilkesi nazara alındığında, davalı vekilinin itirazları nazara alınmayarak, davacının davaya konu çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği belirtilerek;
-Davanın kabulüne, davacının Ankara 11. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı takip dosyasında, takibe esas, keşidecisi … lehtarı … olan, 30/05/2010 keşide tarihli, 10.000,00 TL bedelli, … nolu çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, Yasal koşulları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından; Ceza yargılamasının yok sayılmasının hatalı olduğu karar gerekçesindeki müvekkili … tarafından dava dışı …’a elden borç para verildiği ve buna karşılık … adına düzenlenen çek nedeniyle davanın kabulünün doğru olmadığı davacı … ile eşi ve vekili …’ın birlikte ticaret yaptığı, Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında 18. 5. 2011 tarihli celsede sanık sıfatı ile ifade veren davacı …’nin diş hekimliği haricinde ayrıca … şirketinin sahibi olduğu bu şirket ile ilgili … ile ticari ilişkisi olduğu ona vekalet verdiği; … … ihalesini yerine getiremedikleri için cezalı konuma düştükleri bu yüzden … şirketi üzerinde ihaleye girdikleri bu nedenle … tarafından vekalet verildiği, müvekkilinin jandarmanın açtığı ihale nedeniyle bu kurumdan olan alacağı … tarafından vekalet kötüye kullanılarak 02.04 2010 tarihli temlikname ile …’e temlik edildiği, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde bu nedenle açılan….. esas sayılı davanın lehine sonuçlandığı Ankara 18. Asliye Ceza Mahkemesince… karar sayılı kararla …’ın özel belgede sahtecilikten cezalandırılmasına karar verildiği, yani davacı … ile müvekkili Haydar’ın arasındaki ilişkinin sadece elden 10.000 TL verilmesi ile sınırlı olmayıp ortak ticaret yaptıkları adı geçen şahısların borçlarına mahsuben dava konusu çeki müvekkiline verdikleri mahkemenin aralarındaki ilişkiyi sadece borç almaya özgülemesinin hatalı olduğu, davacının dava dilekçesinde çekin rızası dışında ve boş olarak elinden çıktığını iddia ettiği, ancak taraflarınca çekin tam ve dolu olarak … tarafından verildiğini bildirdikleri ceza yargılaması sonucu varılan maddi gerçekliğin kendilerini haklı çıkarttığı, kararda dişçiye evrakta sahtecilik suçundan verilen cezanın HAGB ile ertelendiğinde mahkumiyet sayılamayacağı benimsenmişse de ceza yargılamasında tespit edilen maddi gerçeğin hukuk hakimini bağlayacağı, çekin … elinden çıkmadığı kabul edilse, çeki sekreterine ya da akrabasına imzalatmış olsa bile dava konusu çekin bir borç ilişkisi nedeniyle davalı müvekkiline … tarafından verildiğinin ceza yargılaması sonucu sabit olduğu, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davaya konu çekten dolayı davacının sorumlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, çek nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 11.İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasında; Davalı tarafından başlatılan 04.06.2010 tarihli, kambiyo senetlerine mahsus icra takip talebi ile 30.05.2010 keşide tarihli, 10.000 TL bedelli, keşidecisi …, lehdarı davalı … olan … no’lu çek nedeni ile, 10.000 TL asıl alacak ve diğer kalemlerle birlikte toplam 10.770TL’nin tahsili için takip yapıldığı, mahkemece verilen tedbir kararı ile teminat karşılığında icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu çek ibraz edilmiş ve 31.05.2010 tarihli karşılıksızlık şerhi düşülmüştür.
Altındağ 7. Noterliğine ait 28.08.2008 tarih ve … yevmiye no’lu vekaletname ile davacının, dava dışı …’a, adına çek ve belgeleri imzalama yetkisi verdiği anlaşılmaktadır.
Davacı … vekilinin, 28.05.2010 tarihli çek yaprağının kaybedilmesi talepli müracaatı üzerine, Ankara C.Başsavcılığına ait 04.06.2010 tarihli kararı ile, kaybedilmiş eşya hakkında ancak hak iddia edilmesi halinde suç oluşacağı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmiştir.
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 31.05.2010 Tarih ve …K. sayılı karar ile davacı … tarafından hasımsız olarak açılan 28.05.2010 tarihli, çek zayi nedeni ile iptal davasının, keşidecinin dava açma yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine ait …Karar sayılı dava dosyasında; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 26/11/2010 gün ve ..esas sayılı iddianamesi ile, sanıklar … ve …’ın birlikte çalışıp iş yaptıkları, sanık …’ye ait, … … Şubesine ait 31/05/2010 tarihli … nolu 10.000 TL bedelli çekin doldurulmuş halde sanık … tarafından müşteki …’na verildiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine Ankara 11.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konulduğunda sanık … nin Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. esas sayılı dosyasında çekteki imzanın kendisine ait olmaması nedeniyle tedbir kararı aldırarak müştekiyi zarara uğrattığı, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu çekteki imzanın sanık …’ye ait olduğunun anlaşıldığı, sanık …’nin çek bedelini ödememek için diğer sanık … ile birlikte hareket ederek atılı sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla cezalandırılmaları talebi ile kamu davası açıldığı; Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, Bilirkişi… tarafından düzenlenen Grafikolojik imza incelemesi neticesinde, çek üzerinde yer alan imzanın sanık …’ye ait olduğu, iğfal kabiliyetinin bulunduğu belirlenerek, 29/11/2011 tarih ve …. E.K sayılı ilamla, -Sanık …’nin üzerine atılı sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından Beraatine, -Sanık …’ın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına; -Sanık …’ın üzerine atılı dolandırıcılık suçundan ise cezalandırılmasına karar verilmiş; sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçu yönünden verilen hüküm itiraz değerlendirmesi sonucunda 13/02/2012 tarihinde kesinleşmiş, ancak dolandırıcılık suçu yönünden kurulan hüküm açısından temyiz nedeniyle dosya Yargıtaya gönderilmiş ve Yargıtay 15.Ceza Dairesinin 20/10/2015 tarih ve …E.K sayılı bozma ilamı ile bilirkişi incelemesi ile çekteki imzanın sanık …’ye ait olduğunun anlaşıldığı iddia edilen olayda sanığın suça konu çeki önceden aldığı borcuna karşılık verdiği anlaşıldığından mahkemenin beraat kararında bir isabetsizlik olmadığından Dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle bozma kararı verilmiş, mahkemece bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama neticesinde verilen 03.03.2016 Tarih ,…. karar sayılı karar ile bu kez, suça konu çekin önceden alınan borç ilişkisine karşılık verildiği, bu nedenle suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle, Sanık … dolandırıcılık suçundan da beraatına karar verilerek, hüküm Yargıtay 15. C.D. 20.09.2016 tarih ve ….karar sayılı düzelterek(vekalet ücreti noktasında) onama kararı ile kesinleşmiştir. Ceza mahkemesi 03.03.2016 tarihli ilk kararında; sanık … yönünden dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanığın söz konusu senedi önceden doğan borç karşılığında katılana (…) verdiği gerekçesi ile nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine karar verilmiştir. Bu karar Yargıtay 15.CD ce “…’na ait 31.05.2010 tarihli ….nolu 10 bin TL bedelli doldurulmuş haldeki çekin sanık … tarafından katılan …’na verildiği çekin karşılıksız çıkması üzerine Ankara 11. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konulduğunda sanık …’nin Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında çekteki imzanın kendisine ait olmaması nedeniyle tedbir kararı aldırarak katılanı zarara uğrattığı ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu çekteki imzanın sanık …’ye ait olduğunun anlaşıldığı iddia edilen olayda sanığın suça konu çeki önceden aldığı borcuna karşılık verdiği anlaşıldığından mahkemenin beraatine dair kararda bir isabetsizlik görülmediği” bildirilmiştir.
Ceza dosyasında alınan 22.11.2010 tarihli bilirkişi (grafoloji ve sahtecilik uzmanı) raporunda; 30.05.2010 keşide tarihli …. nolu çek incelenmiş ve … elinden çıkmış olması mümkün ve muhtemel olarak değerlendirilmişse de inceleme konusu imzanın fotokopi olması nedeniyle daha ileri derecede kesin bir kanaat beyanında bulunulamayacağı belirtilmiştir. Diğer grafoloji uzmanının 15.07.2011 tarihli raporunda ise dava konusu çekte … adı altına atılan imzanın … elinden çıktığı bildirilmiştir. Ceza davasına konu çek, eldeki davaya konu çektir.
Mahkemece alınan Jandarma Kriminal Laboratuarı Raporuna göre, çek üzerinde yer alan imza ve yazıların davacı … ve dava dışı …’a ait olmadığı, imzanın … imzası taklit edilmek suretiyle atıldığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından tanzim edilen 26.09.2012 tarihli rapor ile; çek üzerinde yer alan keşideci imzasının davacı … ve dava dışı …’a ait olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle dava konusu çekte keşideci olarak davacı adına atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığı, aynı çekle ilgili ceza dosyasında çekin dava dışı … tarafından düzenlendiği ve önceden alınan borcuna karşılık verildiğinin belirlendiği, …’ın davacının vekili olarak çeki imzaladığı da kanıtlanamadığına göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 683,10 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 171,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,10 TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 21/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır