Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2651 E. 2021/1162 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

…. HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2017
ESAS-KARAR NO : ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 06/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigortası ile sigortalı olan otobüsün karıştığı kazada 16.02.2015 tarihinde yaralandığını ve sakat kaldığını, araçta yolcu olduğunu, tarım işçisi olarak çalıştığını, aylık 1500-2000TLarası gelir elde ettiğini, kalıcı iş göremez hale geldiğini, davadan önce sigorta şirketine başvurmasına rağmen zararının karşılanmadığını belirterek, dava dilekçesinde sakatlık maddi tazminatına mahsuben şimdilik 5.000,00 TL’nin 08.04.2015 temerrüt tarihinden itibaren artan oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; Davacı vekili 04.05.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 2.576,88 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 10.194,73 TL daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 12.771,61 TL olarak belirlemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı Sigorta vekili, kusur durumunun ve maluliyetin bilirkişi raporu ile belirlenmesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, davacı yanca davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigortası ile sigortalı olan aracın içerisinde yolcu olduğu halde karıştığı kazada 16.02.2015 tarihinde yaralandığını ve kalıcı iş göremez hale geldiğini belirterek kalıcı iş göremezlik tazminatı için iş bu davayı açtığı, 11.04.2016 tarihli ön inceleme duruşma tutanağında davacı vekili tarafından da imzalanan uyuşmazlık konusunun tespitinde dava konusu uyuşmazlığın daimi maluliyet tazminatı olduğunun belirlendiği, olay nedeniyle davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dava konusu olay nedeniyle 3 ay süre ile iş göremez halde kaldığı, %5,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, davacının olay nedeniyle net gerçek zararının 2.576,88 TL geçici iş göremezlik, 10.194,73 TL olduğu daimi iş göremezlik olduğu, her ne kadar davacı yanca 04.05.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 2.576,88 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 10.194,73 TL daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 12.771,61 TL olarak ıslah edilmiş ise de dava dilekçesinde dava konusu olmayan geçici iş göremezlik tazminatının ıslah ile dava konusu edilemeyeceğinden bu kalem yönünden davacı talebinin haklı olmadığı, davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü hususunun ispat edilemediği, hükmedilecek tazminata dava tarihi 27.07.2015 tarihinden itibaren sigortalı aracın ticari araç olması nedeniyle ticari (avans) faizi hükmedilmesinin uygun olacağı gerekçesi ile; davacının davasının kısmen kabulü ile 10.194,73TL daimi iş göremezlik tazminatının dava tarihi 27.07.2015 tarihinden itibaren ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Uyuşmazlık tespitinde geçici ve sürekli işgörmezlik istemlerinin belirtildiği, geçici işgörmezlik tazminatı taleplerinin reddinin hatalı olduğu, ıslah da da belirtildiği, ayrıca kabul edilen tazminata temerrüt tarihi değil, dava tarihinden faiz yürütülmesinin hatalı olduğu, zira dava açılmadan önce başvuru yapıldığı, davalının kendisine hasar ihbarı yapıldığı günden itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düştüğü, aleyhe vekalet ücreti, yargılama gideri takdirinin hatalı olduğu bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamı ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle işgörmezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.

ZMMM poliçesinden davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan … plakalı otobüs, poliçenin 18.01.2015/2016 dönemini kapsadığı, 290.000TL limitli olduğu … adına sigortalı olduğu anlaşılmaktadır.
Kaza 16.02.2015 tarihinde davacının yolcu olduğu otobüste gerçekleşmiştir.
… …. Başkanlığından alınan 27.10.2016 tarihli raporda; …’ın dava konusu olay nedeniyle 3 ay süre ile iş göremez halde kaldığı, %5,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, 1,5 ay bakıcı ihtiyacı olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi de 30.03.2017 tarihli raporunda; 2.576,88 TL geçici iş göremezlik, 10.194,73 TL daimi iş göremezlik tazminatı hakkı olduğu belirlenmiştir.
Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesine denir (HUMK m. 83, HMK m. 176) (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C: IV, İstanbul 2001, s. 3965). Islah müessesi, dava değiştirme, başka deyişle iddia ve müdafaanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağını bertaraf eden bir imkandır. Zira bu suretle, aslında yasal itiraz ile karşılaşılabilecek olan herhangi bir taraf muamelesi, ıslah kurumu yardımı ile artık bu itirazı davet etmeksizin yapabilmektedir (Üstündağ, S.: Medeni Yargılama Hukuku, Cilt: I-II, 5. Baskı, İstanbul 1992, s. 534 ).
Islahın konusu tarafların yapmış oldukları usul işlemleri olduğu için, ıslahla düzeltilecek usul işlemlerinin neler olduğundan da söz etmek gerekir. Gerek öğreti, gerekse Yargıtay uygulaması davanın değiştirilebileceğini ve genişletilebileceğini aynı şekilde savunmanın genişletilebileceğini ilke olarak kabul etmektedir. Yine müddeabihin arttırılıp artırılmayacağı hususu da bir usul işlemi olup, ıslahın konusudur (Kuru, s. 4035).
Islahın amacı, yargılama sürecinde, şekil ve süreye aykırılık sebebiyle ortaya çıkabilecek maddi hak kayıplarını ortadan kaldırmak olduğundan, hak ve alacağı bu sürecin dışında ortadan kaldırmış olan işlemlerin, yani maddi hukuk işlemlerinin ıslah yoluyla düzeltilebilmesi elbette ki mümkün değildir. Bir başka deyişle, maddi hakkı sona erdiren maddi hukuk işlemleri, ıslahla düzeltilemez. Feragat, kabul, sulh gibi işlemler, velev ki dava içinde yapılsın, asıl hakkı ortadan kaldırdıklarından, usul işlemi olduğu kadar (davayı etkilediği için usul işlemidir) maddi hukuk işlemi mahiyetini de taşımaktadır ve bu sebeple, bu işlemlerin ıslah yoluyla düzeltilmesi imkânsızdır; çünkü ıslah, yargılama hukukunun şekle ve süreye bağlılığından kaynaklanan zımni hak kayıplarının telafisi için öngörülmüş bir müessesedir. Açık bir irade beyanı ile terk edilen haklar, maddi gerçeğin şekle feda edilmesi gibi bir sonuç doğurmadığı için, ıslahın konusu olamaz. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 07.06.2017 tarihli ve …. ile 02.04.2019 tarihli ve ….sayılı kararlarında da aynı ilkeler benimsenmiştir
Islah işleminin ne şekilde yapılacağı 6100 sayılı HMK’nın 177. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre; “Islah, sözlü veya yazılı olarak yapılabilir.”. Görüldüğü üzere ıslah işleminin gerçekleştirilmesi için 6100 sayılı HMK’da herhangi bir şart öngörülmemiş, ıslahın sözlü veya yazılı olarak yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Islah, 6100 sayılı HMK’nın 177/1. fıkrası uyarınca tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 180. maddesi davanın tamamen ıslahını; 181. maddesi ise davanın kısmen ıslahını düzenlemiştir.Davacının, davalının açıkça muvafakat etmemesi halinde, davasını değiştirmesi ancak tamamen ıslah yolu ile mümkün olabileceği, davacının davasını değiştirmeyip sadece genişletmesi ise (davalının açıkça muvafakat etmemesi halinde) kısmi ıslah yolu ile mümkündür. Davanın tahkikat aşamasında ise ıslah yolu ile talep sonucu arttırılabilir veya genişletilebilir. Aynı şekilde davacı tahkikat aşamasında, davasını kısmen ıslah ederek dava dilekçesindeki talep sonucuna yeni talepler ekleyebilir( Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı …..sayfa 535, yine Baki Kuru İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı sayfa 434).
Somut olayda, Mahkemece her ne kadar davacının talebinin kalıcı sakatlık tazminatına yönelik olduğu benimsenerek ve ıslahen dava dilekçesinde bildirilmeyen taleplerin eklenemeyeceği belirtilerek geçici işgörmezlik tazminatının reddine karar verilmişse de; davacının dava dilekçesinde sakat kaldığını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tazminat talep ettiği, ön inceleme duruşmasında davacı vekili talebinin geçici ve sürekli işgörmezlik tazminatı olduğunu belirttiği, her ne kadar mahkemece uyuşmazlık daimi maluliyet tazminatı isteyip isteyemeceği şeklinde zapta geçmiş, davacı vekili de uyuşmazlık konusuna itirazımız yoktur demişse de sonrasında sunduğu ıslah dilekçesinde de geçici işgözmezlik talebini de ayrıca belirterek talepte bulunduğundan, dava dilekçesinde sakatlığı belirttiği gibi ıslah ile dava dilekçesine yeni talepler de eklenebileceği gözetildiğinde mahkemece davacı yanın fazlaya dair hakkını saklı tutarak talep ettiği geçici işgörmezlik tutarı olan 2.576,88 TL ye de hükmedilmesi gereklidir.
Öte yandan, davalı sigorta şirketi 09.11.2015 tarihli yazı ile kaza nedeniyle 16.02.2015 tarihli… nolu hasar dosyası açıldığını, davacının talebinin dava dilekçesine ekli olup, davacıya bir ödeme yapılmadığını bildirmiştir.Davacı dava dilekçesi ekinde davalı sigorta şirketine başvurarak sakat kaldığını belirtip araştırma yapıp zararının ödenmesini istemiştir. Dilekçede tarih bulunmamaktadır, ama bu başvuru davalı sigorta şirketinin kabulündedir. Temerrüt tarihini her ne kadar hasar dosyasının açıldığı 16.02.2015 başlangıç kabul edilip 8 iş günü esas alınarak hesaplanması gerekse de davacı yan temerrüt başlangıcı olarak daha geç bir tarih olan 08.04.2015 olarak bildirdiğinden faize bu tarihten itibaren hükmetmek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….06/07/2017 Tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
2) a-Davacının davasının KABULÜ ile,
10.194,73 TL daimi iş göremezlik tazminatı ile 2.576,88 TL geçici iş görmezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 08.04.2015 tarihinden itibaren ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Alınması gereken 696,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL ve ıslah ile alınan 29,00 TL harcın düşümü ile kalan 639,70 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
c-Peşin ve başvuru harcı ile ıslah harcı olarak alınan 84,40 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
ç-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 778,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde HMK 333.maddesi uyarınca masrafı içerisinden alınmak kaydıyla davacıya iadesine,
e-A.A.Ü.T. uyarınca karar tarihi itibariyle hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf harç masraf ve yargılama giderleri yönünden;
3)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
4)İstinaf eden davacı tarafından yapılan 87,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5)İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6)HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7)Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 28/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.