Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2638 E. 2021/1168 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
ESAS-KARAR NO : …..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili …’nin ….. sayılı … çerçevesinde faaliyet gösteren bir aracı kurum olduğu, davalının müvekkilinin Ankara Şubesinin … nolu müşterisi olup müvekkili ile davalı arasında “… araçları alım satım ve aracılık çerçeve sözleşmesi ve portföy yönetim sözleşmesi” aktedildiğini, sözleşme kapsamında davalının yatırım hesabı üzerinden …. A.Ş’de … araçları alım ve satım işlemlerinde bulunduğu, davalının bu işlemlerle ilgili 24/03/2014 ve 31/03/2014 tarihli dilekçelerinde hesabında bilgisi dışında teyitsiz işlemler bulunduğunu belirterek müvekkili şirket tarafından elde edilen 105.000,00 – 110.000,00 TL arası komisyonun kendisine iadesini istediği, bu şikayetlerle ilgili müvekkili şirketin teftiş kurulu tarafından yapılan inceleme sonunda 12.841,40 TL zararın iyi niyetle tazmin edildiği bilgilendirildiği, davalı buna rağmen kendilerine gönderdiği ihtarname ile işlemlerinin komisyonlarının iadesini istediği, bu talebinin haksız ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, bu kapsamda …. A.Ş’ye başvurduğu, başvuruyla ilgili Menkul Kıymetler Borsaları hakkında kanun hükmünde kararnamenin 11. mdsi ve yönetmeliğin 44. mdsi gereği borsada çözümlenebileceği gibi yargı mercilerine de başvurulabileceği, yargılama yapıldığında tüm işlemlerin davalının bilgi ve talimatları dahilinde gerçekleştiği, sözleşmenin ayrılmaz parçası olan … işlemleri, risk bildirim formu imzalanmış olduğu davalının iddia ve taleplerinde haklı olmadığı iddiaları ile davalının müvekkili …’den alacağı bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 17/04/2015 tarihli açıklama dilekçesinde dava dilekçesinde eksik olan dava değerinin 110.000,00 TL olarak belirttiklerini beyan etmişlerdir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkili arasında yapılan sözleşme kapsamında, sözleşmenin imzalamasında 20/03/2014 tarihine kadar tüm hisse senet alım ve satım işlemlerinin, müvekkilinin bilgi ve talimatı ile olmadığı, müşteri temsilcisi olan … isimli davacı çalışanının müvekkilinin telefon ile arayıp yönlendirmesi ve tavsiyesi ile onay alarak gerçekleştiği, hiç bir belgeye imza atmadığı ses kayıtları ile bu hususunu ispatlayacakları, işlemlerin taraflar arasındaki sözleşmenin 6. hükmüne aykırı olarak gerçekleştiği, müvekkili adına gerçekleştirilen alım satımların portföy yönetimi esas ve usulleri kapsamında yapılmadığını, portföyün yönetim sözleşmesinin ek3’ünde portföy yönetiminin ancak genel müdür … tarafından yapılabileceğinin belirtildiği, ancak portföy yöneticisi sıfatı olmayan davalı şirket müşteri temsilcisi … tarafından yapıldığı müvekkilini arayarak hisse alım satımı konusunda yönlendirip önceden teyit, genel teyitler alarak işlemi gerçekleştirdiği, bu kapsamda …’e davalı şirket yönetimine şikayet ederek komisyon gelirini istedikleri sözleşmenin imzalamasında 20/03/2014 tarihine kadar geçer sürede gerçekleştirilen işlemler sonucu davacı şirketin yaklaşık 110.000,00 TL komisyon geliri elde ettiği, müvekkili tarafından bu miktarın talep edildiği iddiasıyla müvekkilinin bu işlemler sonucu oluşan zararın tespit edilerek faiziyle komisyon iadesi olarak verilmesinin tespitini portföy yönetimi sözleşmesi usul ve esaslarına uymadığından gerçekleştirilen bütün işlemlerin yok hükmünde sayılmasının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece; Davacı şirketle davalı şahıs arasında 10/09/2013 tarihinde … araçları alım satımı ve portföy yönetim sözleşmesi düzenlendiği, davalının Ankara Şubesinin …. nolu müşterisi olduğu ve sözleşme kapsamında işlemler yapıldığının tarafların kabulünde olduğu, davalı yan portföy yönetim sözleşmesinin usul ve esaslarına uyulmadığından bu sözleşme kapsamında yapılan işlemlerin yok hükmünde sayılmasına, diğer işlemlerle ilgili de 110.000,00 TL komisyon alacakları ihtarname ile talep etmekle, uyuşmazlığın bu hususlarda olduğu, alınan raporların hüküm kurmaya yeterli olduğu, bilirkişinin alternatifli raporunda belirttiği birinci durum tüm işlemlerin yok sayılması gerekmesi halinde sözleşmenin taraflar yönünden feshi ve tasfiyesinin söz konusu olacağı, davacı yanın dava ile sözleşmenin feshi ve tasfiyesi talebinde bulunmadığı, davalı müşterinin hesabında bilgisi dışında teyitsiz işlemler bulunduğunu belirterek komisyonun kendisine iadesi için talepte bulunduğundan bahisle, yasal borsa mevzuatına uygun işlem yaptığını belirtip borcunun olmadığının tespiti için dava açtığı, taraflar arasındaki sözleşme niteliği itibariyle sadece teyitsiz işlemlerden ibaret olmayıp diğer işlemlerin de olduğu, bu kapsamda davacı şirket tarafından davalıya ödemeler yapıldığı, davalı yan zararın tazminini istediği, davacı şirkette tazmini istenen zarar yönünden davalının talepte haklı olmadığının tespitini istemekle, her iki tarafın da sözleşmenin feshini istemediği anlaşılmakla bilirkişinin raporunun sonuç kısmında tablo1’de gösterdiği tüm işlemlerin yok sayılması alternatifinin bu dava için uygulanamayacağı, ancak sözleşmenin feshedilmediğinin kabulü ile tablo2’de gösterilen davalının teyitsiz olduğu gerekçesiyle itiraz ettiği işlemlerden doğan zararının davacı tarafından karşılanmasına karar verilmesi, buna göre davacı şirketin davalıya 77.956,85 TL borçlu olduğunun tespiti ile 32.043,15 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği bildirilerek;
-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Davacı şirketin davalı …’a 77.956,85 TL borçlu olduğunun tespiti ile 32.043,15 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
MAHKEMECE 10/07/2018 TARİHLİ EK KARARDA; Muhtıraya rağmen istinaf harçlarının yatırılmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; ayrıntılarını belirttiği istinaf dilekçesinde özetle davalının mevzuatta yazılı hükümlerden doğan haklarını kötüye kullanmak suretiyle kendi bilgi ve onayıyla yapılan işlemlere ilişkin komisyonların iadesini talep ederek haksız kazanç elde etme çabasına girdiği, bu kapsamda davacının iyi niyetle tazmin ettiği zararlar dışında davalının kendi bilgisi ve onayıyla yaptığı işlemlerden doğan komisyon iade talebi, haksız olması, hakkın kötüye kullanılmasını teşkil etmesi sebebiyle kabul edilmediği, davalı tarafın bilinçli olarak günlük fiyat değişikliklerinden kazanç sağlamak amacıyla kendi bilgi ve inisiyatifiyle borsada alım satım işlemi yapan bir kişi olduğunun bilirkişi raporlarında da kabul edildiği, telefon kayıtlarında yer alan konuşmalar dinlendiğinde davalı taraf ile müşteri temsilcisi arasındaki konuşmalarda kullanılan jargondan davalı tarafın söz konusu işlemlerde alınacak satılacak hisse tutarından da bilgi sahibi olduğunun açık olarak anlaşıldığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davacının davaya konu borçtan sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, portföy yönetim sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Öncelikle mahkemece verilen ek karar yönünden yapılan incelemede; Mahkemece istinaf harcını yatırması için çıkartılan muhtıra davacı tarafa 02.07.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı ise harcı 27.06.2018 tarihinde süreden önce yatırmış olduğundan ek kararın kaldırılarak davacı vekilinin istinaf itirazları yönünden istinaf incelemesi yapılması gerekmiştir.
Diğer taraftan taraflar arasında 09.09.2013 tarihinde düzenlenen … araçları alım satım ve aracılık çerçeve sözleşmesinin incelenmesinde; risk bildirimi konusunda sermaye piyasalarında yapıacak işlemler sonucunda kar elde edebileceği gibi zarar riskinin de bulunduğu, Bu nedenle işlem yapmaya karar vermeden önce piyasada karşılaşabileceğiniz riskleri anlamanız mali durum ve kısıtlarının dikkate alınarak karar vermesi gerektiği, Müşteri emirlerinin şirkete ulaştırılması ve işleme alınması başlıklı 6 madde altında sayılan hükümlerde; 6.2; müşterinin şirkete ulaştıracağı emir ve her türlü talimatın açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde yazılı olması esastır ancak şirket internet vesaire telefon gibi iletişim araçlarıyla ya da sözlü olarak kendisine iletilen emirleri de kabul edebilir şirket bu yolla aldığı emirleri yazılı hale getirir ve emir takip formuna işler veya doğrudan bilgisayara kaydeder şirketin sözlü emirleri yerine getirdiği durumlarda müteakiben gelen yazılı teyitlerin sözlü emirlerden farklı olması halinde şirketin sözlü emirlere binaen gerçekleştirdiği işlemler geçerli olacaktır… Müşteri emirlerinde bulunacak bilgiler başlıklı 7. madde altında bir müşteri emrinde en az bulunacak bilgiler sayılmış olup buna göre emrin alım emri mi satım emri mi olduğu satın alınacak veya satılacak … aracının cinsi tanımı adedi varsa … Değer tutarı, emrin limitli mi yoksa serbest fiyatlı emir olarak mı verildiği, limitli emirlerde limit fiyatı varsa emrin geçerlilik süresi gibi hususları içerdiği belirtilmektedir.
Davalı ile Davacı şirket arasında düzenlenen 10.09.2013 tarihli portföy yönetim sözleşmesinin( işlem teyitli) incelenmesinde; 2. madde c bendinde portföyün değer kaybetmesi halinde müşterinin şirketten her ne ad altında olursa olsun herhangi bir talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt ettiği; Portföy yönetim esaslarının düzenlendiği 3. maddede şirketin müşteriye ait portföyü bu sözleşme hükümleri ile müşterinin risk üstlenme anlayışı ve yatırım hedefleri doğrultusunda koyacağı sınırlamalar dahilinde portföy yöneticileri aracılığı ile yöneteceği; 4.1 maddesinde şirket portföyün idaresi sırasında Müşteri tarafından konulan sınırlamalar içinde olmak kaydıyla müşteriden önceden teyit alarak işlemleri gerçekleştirir söz konusu tehditlerin yazılı olması esastır ancak şirket telefaks internet elektronik posta gibi iletişim araçlarıyla ya da sözlü olarak kendisine iletilen teyitleri de kabul edebilir ve bu yolla aldığı tehditler yazılı hale getirir ve teyit takip formuna işler veya doğrudan bilgisayara kaydeder bu kayıtların delil ya da yazılı delil başlangıcı olarak dikkate alınacağı; 9.maddede sorumlulukla ilgili düzenleme bulunduğu; 11. maddede müşteriye ekstre gönderimi başlıklı kısımda 11.5’de “anılan hesap ekstrelerinde yer alan bilgi ve işlemlere müşterinin herhangi bir itirazı var ise anılan itiraz nedenleri ile birlikte ekstre tarihinden itibaren makul süre içinde şirkete ulaştırır denildiği; 12. maddede yönetim ücreti komisyon ve masraflarının düzenlendiği görülmektedir.
… Kurulu aracılık faaliyetleri Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 14.03.2017 tarihli yazıda; davalı şikayeti üzerine yapılan inceleme sonunda Osmanlı Yatırım Menkul Değerler şirketinin durumunun değerlendirildiği kurulun 03.03. 2017 tarihli 9 sayılı toplantısında aracı kurum hakkında portföy yöneticiliği faaliyeti kapsamındaki bazı işlemlerde dahil olmak üzere hesap işleyişinin fiili olarak gerekli lisans belgesine sahip olmayan portföy yönetim sözleşmesinde adı geçmeyen müşteri temsilcisi … ile yürütülmesi hususunun seri V, no:59 sayılı Portföy Yöneticiliği Faaliyetine Ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Tebliğinin 23. ve no 34 sayılı Sermaye Piyasasında Faaliyette Bulunanlar İçin Lisanslama Ve Sicil Tutmaya İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğin 6. maddesine aykırılık teşkil ettiği bu nedenle … Kanununun 103 maddesi uyarınca 2014 yılı için belirlenen idari para cezasının uygulanmasına; yine müşteri emirlerinin seri V no:6 daki Aracılık Faaliyetlerinde Belge Ve Kayıt Düzeni Hakkında Tebliğ 9. maddesi 1. Fıkrasına aykırı olarak gereken bilgileri taşımaması ve emir alınmasına ilişkin esasların uygulanmaması nedeniyle aynı şekilde para cezası uygulanmasına; Diğer taraftan iyiniyet kurallarına aykırı olarak yatırımcının hak ve yararlarını zedeleyici nitelikte işlem yapılması nedeniyle tebliğin 58. 1. maddesine aykırılığı nedeniyle para cezası uygulanmasına 68 nolu aracı kurumlarda uygulanacak İç Denetim Sistemine İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğin 4. maddesine aykırı olarak iç denetim sisteminin aracı kurumun faaliyetlerinin kapsam ve yapısı ile uyumlu değişen koşullara cevap verebilecek nitelik yeterlilik ve etkinlikte idame ettirilmemesi nedeniyle para cezası uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece borsa uzmanı bilirkişiden alınan rapor ve itirazlar üzerine düzenlenen ve davacının dikkate alınmasını istediği telefon kayıtları da incelenerek düzenlenen ek raporda; davalının davacı şirketin ….numaralı müşterisi olduğu, aralarında 10.09.2013 tarihli portföy yönetim sözleşmesi( işlem teyitli) ve 09.09.2013 tarihli … araçları alım satım ve aracılık çerçeve sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında hesap ekstrelerinde yapılan incelemede 13.09.2013 ile 25.03.2014 tarihleri arasında işlemler yapıldığı, ekstre dökümlerine göre davalının davacıya bu sürede 111.889,57TL komisyon ücreti ödediği, bu sürede bist’te işlem gören 49 farklı hisse senedinde işlem yapıldığı, işlem yapılan 49 farklı şirketin hisse senedinden 5 i dışındaki 44 şirketin hisse senedinden alışların tamamının aynı gün ya da ertesi gün satıldığı,25.03 2014 tarihinde davalının hesabında kalan senet olmadığı bakiyenin sıfır olduğu belirtilip yapılan işlemler tek tek yazılarak, davacı çalışanı ile davalı arasındaki telefon görüşmeleri ses kaydı dökümünün de değerlendirildiği ; 19.03.2014 tarih “…” hisse senedinde davacının teyitsiz olduğunu kabul edip zararı iade ettiği aldığı Komisyonu iade etmediği, aynı tarihli …. hisse senedinde davalının verdiği teyitten 70000 adet fazla alış 70000 adet fazla satış işlemi gerçekleştirdiği, aynı tarihli …. hisse senedinde İMKB Yönetmeliği madde 29/a aykırılık bulunduğu miktar teyidinin olmadığı( miktar teyidinin alımlarda asgari unsur olduğu), 10.03.2014 tarihli … hisse senedinde davalının 2000 adet satış istediği davacının 2500 adet sattığı 500 adet fazla satış olduğu, yine davalının verdiği teyitten 5800 adet fazla alış 11200 adet fazla satış işlemi olduğu, aynı tarihli aynı hissede davalının verdiği teyitten … adet fazla alış ve aynı tutarda fazla satış işlemi olduğu; 28.02.2014 tarihli … hisse senedinde miktar teyidi olmadığından madde 29’a aykırılık bulunduğu, 30.01.2014 tarihinde … hisse senedinde miktar teyidi olmadığından madde 29 aykırılık olduğu ve 30.01.2014 tarihinde … hisse senedinde miktar teyidi olmadığından madde 29 aykırılık bulunduğu belirtilerek, bundan dolayı oluşan zararlar hesaplanarak; Bilirkişice burda üç olasılık bildirilmiş; 1. olasılıkta dava konusu hesapta gerçekleştirilen tüm işlemlerin yapılmamış sayılarak yok hükmünde karar verilmesi halinde tarafların borçlarının ne olacağı belirtilerek sonuçta mahkemece işlemlerin yok sayılması halinde davacının davalıya olan borcunun 139. 448,48 TL olacağı;
2. olasılıkta; davalının teyitsiz olduğu iddiası ile itiraz ettiği işlemler sonucu oluşan zararının davacıya iadesine karar verilmesi halinde; davalının ilk kez Şubat 2014 ayı ekstresini aldıktan sonra 24.03.2014 tarihinde teyitsiz olduğu iddiasıyla hesabındaki bazı işlemlerden doğan borca itirazda bulunduğu, kök raporda da belirtildiği üzere 6 sayılı tebliğ madde 4’e göre davacının hesap ekstresini aylık dönemler itibariyle ilgili dönemi izleyen 7 gün içinde davalının elektronik posta adresine göndermek zorunda olduğu SPK seri V no 46 tebliğ madde 49 a göre hesap ekstresini elektronik ortamda gönderildiğine veya elektronik ortamda ekstreye erişim sağlandığına ilişkin ispat yükünün davacıya ait olduğu ve hesap ekstresinde yer alan bilgilerin belirli süre geçtikten sonra Müşteri tarafından kabul edilmiş sayılacağına ilişkin sorumsuzluk kayıtlarına çerçeve sözleşmelerde ve ilgili diğer belgelerden yer veremeyeceği, ancak 6762 sayılı TTK cari hesaplarla ilgili 94 maddesinin “ saptanan artan tutarı gösteren cetveli alan taraf aldığı tarihten itibaren 1 ay içinde noter aracılığıyla taahhütlü mektupla telgrafla veya güvenli elektronik imza içeren bir yazıyla itirazda bulunmamışsa bakiyeyi kabul etmiş sayılır hükmünün bulunduğu, Tablo 2’de bilirkişice belirlenen zarar tutarının 77.956, 85 TL olduğu, buna göre davalınan ilk itirazını Şubat ayı ekstresi gönderilmesi sonrası 24.03.2014 tarihinde yaptığı dikkate alındığında Tablo 2’de son 3 satırdaki 30.01.2014 tarihli işlemlere davalının 1 aylık itiraz süresi içinde itiraz etmediği ve bu üç işleme itirazının dikkate alınamayacağı kanaatinin oluştuğu bu olasılıkta davacının davalı olan zarar nedeniyle borcunun 48.658,53 TL olduğu;
3. olasılığın ise tüm işlemlerin geçerli sayılarak davalının davacıdan hiçbir alacağının olmadığına karar verilmesi olduğu bildirilmiştir.
Davalı taraf bilirkişi raporuna itirazlarını sunduğu 21.06.2016 tarihli dilekçesinde 30.01. 2014 tarihinde teyidi olmadan … … hisselerine ilişkin işlemlerin tarafına normalde takip eden Ayın ilk 7 gün içerisinde gönderilmesi gerekirken bir ayı geçkin sürede 03. 03.2014 tarihli ekstre ile süreden sonra bildirildiği, buna karşılık 24. 03.2014 ve 30.03.2014 tarihli itiraz dilekçelerini sunduğu ve 10 Nisan 2014 tarihli noter iftarını gönderildi ye 28.02.2014 tarihinde teyidi olmadan yapılan … işleminin ekstresinin 01.04. 2014 tarihinde düzenlendiği buna karşıda 30.03.2014 tarihli itiraz ile 10 Nisan tarihli noter ihtarının gönderildiği,10.03.2014 tarihli teyidi olmayan … işlemi içinde 19 03 2014 tarihli teyitsiz … işlemlere içinde aynı tarihli itiraz ve ihtarnamenin gönderildiği bildirilmiştir.
Davalı tarafın sunduğu ekstrelerden; 03.03.2014 düzenleme tarihli olanda (ekstre dönem aralığı 01.02.2014-28.02.2014); 01.04.2014 tarihli ekstrede (dönem aralığı 01.03.2014-31.03.2014) olduğu görülmüştür.
Davalı tarafından 10.04.2014 tarihli noterden düzenlenen ihtarnamede ise; Eylül 2013- 21 Mart 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen işlemlerin bir kısmında bilgisi olmasına rağmen yüksek miktarlı önemli bir kısmında kurumun müşterinin çıkarını koruma ilkesine riayet etmek istedim tarafından genel teyitler alınarak çalışılmak ve şahsı yanıltılarak hesabından izinsiz işlemler yapıldığı, daha sonra gün sonunda aranarak gün içerisinde izinsiz gerçekleştirilen işlemler hakkında tek tek belirtilmeksizin genel bilgilendirme yapılarak teyit alınmaya çalışıldığı, bu nedenle zarara uğradığı, uğratılan zarar nedeniyle adına gerçekleştirilen tüm alım satımlarda elde ettikleri yaklaşık 110 bin TL komisyon bedelini üç gün içerisinde ödenmesi istenilmiştir.
Mahkemece alınan ek raporda davacının istinaf dilekçesindeki itirazlarının karşılandığı görülmüştür.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına ve özellikle bilirkişi ek raporunda belirlenen tablo 2’de gösterilen alım miktarı ve kapsamının teyitsiz olduğu belirlenen ve davalı tarafça da itiraz edilen işlemler nedeniyle oluşan zararı belirlenerek davacı şirketin davalı …’a 77.956,85TL’den borçlu olduğu belirlenerek 32.043,15TL’den borçlu olmadığının tespitine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … 10/07/2018 Tarihli EK KARARININ KALDIRILMASINA,
2-Davacı vekilinin Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … 21.03.2018 Tarihli karara yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 583,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 523,82 TL harcın istinaf eden davacıya İADESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda olmak üzere 28/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.