Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2635 E. 2021/901 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

… HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2017
ESAS-KARAR NO :…
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 02/07/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin Almanya’da yerleşik bir şirket olup Avrupa’da faaliyet gösteren uluslararası nakliye firmalarına ön ödemeli yakıt kart hizmeti verdiğini, bu kapsamda müvekkili ile davalı arasında bu hizmetin verilmesi konusunda sözleşme akdedildiğini ve davalı şirketin müvekkilinden bu hizmeti aldığını, hatta buna dair teminat senedi alınması konusunda 03.07.2013 tarihli protokol imzalandığını, verilen hizmete ilişkin faturaların ödenmediği için Ankara 1.İcra Müd….. sayılı dosya ile davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili, müvekkili şirketin davacıya iddia edilen şekilde bir borcu olmadığını, bu durumun yapılacak defter incelemesi ile anlaşılacağını, alacağın dayanağı olarak gösterilen faturaların müvekkiline ibraz edilmediğini belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin takip dayanağının 9 adet fatura ile sınırlı olmadığı, takip dayanağı 9 adet fatura toplamı 106.889,20 Euro etmesine rağmen icra takibinde tahsili istenen asıl alacak tutarının 80.323,39 Euro olduğu, takip tarihi itibariyle borç/alacak durumunun ortaya çıkarılması için cari hesap ilişkisinin bir bütün olarak incelenmesine gerek duyulduğu, alınan bilirkişi raporundan davacının düzenlediği ve davalının kayıtlarına aldığı satış faturaları toplamının 156.754,11 Euro olup davalının ödemeler toplamının ise 76.364,74 Euro olduğu, davalı vekilince ibraz edilen muavin kayıtları dikkate alındığında takip tarihi itibariyle alacak tutarının 80.389,37 Euro olup davalının bu miktar kadar davacıya borçlu olduğu belirtildiği, takip talepnamesine göre ise asıl alacak tutarının 80.323,39 Euro olup taleple bağlı kalınması gerekeceği; icra takibinde ayrıca 1.738,70 Euro işlemiş faiz talep edildiği, takip talepnamesinde temerrüt tarihi, işlemiş faizin nasıl hesaplandığına ilişkin açıklama yapılmadığı, davacı vekili tarafından 05.10.2017 tarihli dilekçede; faturaların kesin vadeli faturalar olup fatura tarihlerinden itibaren alacağa faiz işletildiğinin belirtildiği, buna göre faturaya dayalı alacak talebinde takip öncesi davalıyı temerrüde düşürücü ihtar keşide edilmediği, düzenlenen faturalara bir vade tarihinin konulması borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte olmayıp fatura veya vade tarihinde alacağa faiz işletilmesinin olanaklı olmadığı, bu nedenle temerrüdün icra takibi ile başladığı kabul edilerek;
-Ankara 1. İcra Müd….. sayılı takip dosyası ile ilgili olarak davalının itirazının 80.323,39 Euro asıl alacak için iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar yıllık %7’yi geçmemek üzere kamu bankalarının 1 yıl vadeli Euro mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
-80.323,39 Euro’nun dava tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı olan 220.664,41 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
-Davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine, -Fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından; davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı, sunulan belgelerin fotokopi olduğu, borcu kabule dair mail gönderilmediği, maille gönderilen evraktaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı, faturaların tebliğ edilmediği, takip sürecine kadar faturalardan haberdar olunmadığı, davacı tarafın tüm davasını bir takım faturalara ve bir adet maile dayandırdığı ancak bunların aslını mahkemeye sunamadığı, ayrıca yine davacı tarafınca müvekkil tarafından borcun kabul edildiğine ilişkin bir mailin gönderildiği iddia edilmiş ise de müvekkili şirketin iddia edilen bu borcu hiçbir suretle kabul etmediği ve buna ilişkin bir mail göndermediği, mail ile gönderilen evraktaki imza şirket yetkilisine ait olmadığı bildirilmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Davalının davaya ve takibe konu borçtan sorumluluğunun kapsam ve miktarı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, satıma dayalı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 1.İcra Müd…. sayılı dosyasında; davacı DKV Şirketi tarafından 9 adet faturaya dayalı olarak başlatılan 17.12.2013 tarihli ilamsız icra takibinde davacı; 80.323,39 Euro asıl alacak 1.738,70 Euro işlemiş faiz olmak üzere 82.062,09 Euro (230.594,48TL) alacağın davalıdan tahsili istenmiştir. Takibe dayanak faturalar 31.05.2013 tarih 35.333,39 Euro, 15.06.2013 tarihli 27.352,46 Euro, 30.06.2013 tarihli 22.254,79 Euro, 15.07.2013 tarihli 9.387,94 Euro, 31.07.2013 tarihli 7.195,52 Euro, 31.08.2013 tarihli, 1.846,26 Euro, 15.08.2013 tarihli 3.242,87Euro, 15.09.2013 tarihli 247,25 Euro 15.10.2013 tarihli 28,72 Euro olmak üzere toplam 106.889,20 Euro bedellidir. Davalı borca itiraz dilekçesinde; taraflar arasında cari hesap usulü işleyen ticari ilişki olduğunu, alacaklının müvekkilinden nasıl hesaplandığı belli olmayan alacak talebinde bulunduğunu, mal ve hizmet teslimi yapılarak faturası tebliğ edilmeyen alacak iddialarının kabul edilemeyeceğini belirtmiştir.
Davalıların takibe itiraza ilişkin dilekçeleri alacaklı-davacıya tebliğ edilmediğinden 1 yıllık süre işlemeye başlamadığından davanın hak düşürücü sürede açıldığının kabulü gerekmiştir.
Davalı firmanın kaşe ve imzasını içeren ve davacıya hitaben düzenlenen 23.08.2013 tarihli belgede; 94.328,58 Euro’luk tutarın 14.328,58 Euro’luk bölümünün 15.09.2013 tarihinde, 30.000 Euro’sunun 15.10.2013 tarihinde, 20.000 Euro’sunun 30.10.2013 tarihinde 30.000 Euro’sunun da 15.11.2013 tarihinde ödeneceği taahhüt edilmiştir. Yine e-mailde “… Merhaba… Sistemde DKY’ye 80.389,37Euro borcunuz olduğunu görüyorum. 31.05.2013 tarihli faturanıdan itibaren ödenmeyen faturalarınızı aşağıda görebilirsiniz, eksi bakiye olanlar yapmış olduğunuz ödemelerdir içerikli yazışmada 23.08.2013 tarihli ödeme planı vermişsiniz ödeme planına 31.10.2013 tarihi itibariyle uymamışsınız diyerek yukarıdaki ödeme planını bildirmiştir davacı şirket 16.05.2017 tarihli mali müşavir-hukukçu bilirkişi ek raporunda;davalının BA formlarında yapılan incelemede davacıya ait 2013 Mayıs, Haziran, Temmuz,Ağustos faturalarını vergi dairesine beyan ettiği, davacının apostilli olarak dosyaya sunduğu davacı kayıtlarında ise taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2013 Ocak ayından itibaren başladığının görüldüğü, davacının takibe koyduğu toplam 106.889,20 Avro faturadan toplamı 106.613,23 TL olan 7 faturanın davalı tarafından BA formu ile beyan edildiği, bu fatura döneminde davalının ödemesinin 43.060,65 Avro olduğu konusunda da duraksama bulunmadığı, bu durumda davalının kabulünde olan 106.613,23 Avroluk 7 faturanın 43.060,65 Avrosunu ödediği, kalan borcunun 63.552,58 Avro olduğu gibi bir sonuç çıksa da davacı belgelerinden hareketle takip döneminde yapılan ödemelerin takipten önceki faturalara davacı tarafından mahsup edildiği bu durumda taraflar arasındaki borç alacak miktarını belirlemek için davalı vekilinin 13.03.2017 tarihinde beyanı ekinde ibraz edilen muavin kayıtlarına göre taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 31.01.2013 tarihinde başladığı ve 15.10.2013 tarihinde sona erdiği, bu süreçte davacının düzenlediği ve davalının kayıtlarına aldığı satış faturaları toplamının 2013 yılı içinde 156.754,11 Euro olup davalının ödemeler toplamının ise 76.364,74 Euro olduğu, davalı vekilince ibraz edilen muavin kayıtları dikkate alındığında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacak tutarının 80.389,37 Euro olup davalının bu miktar kadar davacıya borçlu olduğu, davacının kabulüne göre 82.062,09 Avro (225.564,05 TL) alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Bilindiği üzere itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardır. Davacı yan 9 adet faturaya dayalı olarak icra takibi yapmış, takipte cari hesap ilişkisine dayanmamıştır. Mahkemece borç/alacak durumunun ortaya çıkarılması için cari hesap ilişkisinin bir bütün olarak incelenmesine gerek duyulduğu belirtilmişse de takibe konu faturalara bağlı kalınarak itirazın iptali hakkında karar verilmesi gereklidir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalı yan takibe konu faturalardaki malları almadığını, faturalardan haberdar olmadığını savunmuş olup ödeme savunmasında bulunmamıştır. Ancak davalı yanın getirtilen ve itiraza uğramayan BA formlarında malları aldığı ve 7 adet faturanın BA formu ile bildirildiği, bu tutarların toplamının 106.613,23Euro olup takip tutarının üzerinde olduğu anlaşıldığından mahkemece verilen kararın gerekçesindeki cari hesabın irdelenmesi gerekçesi yerinde değilse de sonucu itibariyle verilen karar doğru olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1.b.2.maddesi gereğince kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilerek aynı şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile;
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. 24/10/2017 Tarihli kararının HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3- a)Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Ankara 1. İcra Müdürlüğünün…. sayılı takip dosyası ile ilgili olarak davalının itirazının 80.323,39 Euro asıl alacak için iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar yıllık %7′ yi geçmemek üzere kamu bankalarının 1 yıl vadeli Euro mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
b)80.323,39 Euro’nun dava tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı olan 220.664,41 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
c)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
d)Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
e)İş bu dava nedeniyle alınması gerekli 15.073,58 TL harçtan peşin yatırılan 2.698,78 TL’nin mahsubu ile kalan 12.374,8 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
f)Davacı tarafından yapılan 177,4 TL posta ve tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 977,4 TL yargılama giderinin kabul oranı üzerinden (% 97 kabul) 948,07 TL’sinn davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacıya üzerinde bırakılmasına,
g)Davacının dava açarken ödediği 2.726,48 TL peşin ve başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
h)Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 19.189,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ı)Davanın reddedilen bölümü için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
j)Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç ve masraflar yönünden ;
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde yatıran davalıya iadesine,
5-İstinaf eden davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
8-Kararın tebliğinin Dairemizce yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere, 03/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır