Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2581 E. 2021/979 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2018
ESAS-KARAR NO : …
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 11/06/2021
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; müvekkilinin davalıya faturalara istinaden inşaat malzemeleri satıp teslim ettiğini, bir kısım ödemelerin yapıldığını, ancak bakiye alacağın ve işlemiş faizin ödenmediğini belirterek 41.018,50 TL bakiye fatura alacağı ve 6.099,00 TL dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.118,34 TL nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; müvekkilinin dava konusu alacağı kabul etmediğini, yargılama sırasında şirket kayıtları incelendiğinde alacak miktarının ortaya çıkacağını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini ancak bakiye fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ederek 4 adet fatura nedeniyle 41.018,50 TL asıl alacak, 6.099,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.118,34 TL nin tahsilini talep ettiği, salt faturanın düzenlenmesinin alacağın varlığı için yeterli olmadığı, ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini kesin delillerle kanıtlaması gerektiği, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, her ne kadar davacının ticari defterlerine göre alacaklı olduğu tespit edilse de ticari defterlere dayanak belgelerle mal tesliminin kanıtlanması gerektiği, alacağa konu 4 faturadan 19/09/2014 tarihli …. seri numaralı 13.452,00 TL bedelli faturaya ait sevk irsaliyesinde ve 17/12/2014 tarihli 920081 seri numaralı 21.181,00 TL bedelli faturaya ait sevk irsaliyesinde teslim alan kısımlarında imza bulunduğu, sevk irsaliyelerinin isticvap davetiyesi ile davalıya tebliğ edildiği, davalının imzalı sevk irsaliyelerine itiraz etmemesi nedeniyle bu faturalara konu malların davalıya teslim edildiğinin ispat edilmiş olduğu dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davacının dava dilekçesinde 19/09/2014 tarihli … seri numaralı 13.452,00 TL bedelli faturaya nedeniyle 12.492,00 TL, 17/12/2014 tarihli … seri numaralı 21.181,00TL bedelli fatura nedeniyle 21.181,00TL alacaklı olduğu belirttiğinden toplam 33.673,00 TL asıl alacak üzerinden davanın kabulüne, bakiye asıl alacak yönünden mal teslimi kesin delille kanıtlanamadığından ve davacının yemin deliline de dayanmadığı gözetilerek bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş, davacının işlemiş faiz alacağına yönelik talebinin ise, temerrüt için davalıya ihtarname gönderilmediği, faturaların üzerinde ödeme tarihinin yazılı olmasının temerrüt için yeterli olmadığı, kaldı ki faturaların davalıya tebliğ edildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 33.673,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili; faturalara itiraz edilmemesinin ortaya çıkarttığı faturadaki verilerin doğru olduğuna dair karinenin aksi ispatlanmadığına göre artık mahkemece fatura içeriğinin tartışılmaması, resmi kayıtlara intikal eden faturaya dair verilere ilişkin aksi iddia edilmediğine göre faturaya konu hizmetin davalıya sağlandığının kabulü gerektiğini, Müvekkil şirketten malın teslim edildiğine ilişkin ispat külfetini yerine getirmesinin beklenemeyeceğini, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ile de müvekkilin dava konusu faturadan doğan alacaklarının varlığının ispatlandığını, bilirkişi raporuna karşı davalı yanın hiç bir itirazı olmadığını, TTK’nun 1530. maddesi 2. fıkrası ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde alacaklı kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen borçlunun belirtilen ödeme süresinde borcunu ödememesi halinde temerrüde düşeceğinin düzenlendiğini, TTK. 1530. madde düzenlemesi gereğince temerrüt için ayrıca ihtara gerek olmayan hallerden biri olarak somut durumdaki verileri kabul etmeyen, faturalarda ve sevk irsaliyesinde açık biçimde yer alan ödeme tarihlerini dikkate almayan ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davaya konu faturalar nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki satım akdine dayalı olarak düzenlenen bakiye fatura alacağı ve işlemiş faizin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, göre ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının peşin alınan 575,05TL harçtan mahsubu ile bakiye 515,75 TL harcın istinaf eden davacıya İADESİNE,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 11/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
¸e-imza

Üye …
¸e-imza

Üye…
¸e-imza

Katip…
¸e-imza