Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2562 E. 2021/731 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2018
ESAS-KARAR NO : ….

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine bonoya dayanarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine giriştiğini, takibe konu bono incelendiğinde alacaklı ve borçlu hanesine müvekkilinin adının yazıldığını, senedin ihdas hanesinin açık olduğu gibi kambiyo vasfına sahip olmadığını, davalının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin borçlu olmadığını belirterek takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; davacının kötüniyetle senette düzenleyen ve lehtar hanesine kendi ismini yazdığını, davacının bonodaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, senede karşı senetle ispat kuralı gereği ispat külfetinin davacıda olduğunu, bononun bedelsiz olduğunu davacının ispatlaması gerektiğini bildirerek kötü niyetli olarak açılan davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; düzenleyeni ve lehtarı aynı kişi olan dava konusu evrakın bono/kambiyo vasfını taşımadığı, takibe dayanak senet nedeniyle alacaklı olduğu ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu, davalı tarafın iddiasını yazılı delille ispatlayamadığı gerekçesiyle takibe konulan 05/12/2016 düzenleme, 15/01/2017 vade tarihli 16.800,00 TL bedelli, düzenleyeni … ve lehtarı … olan bono nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığı davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; takip müstenidi bulunan bonodaki imzanın davacı tarafından açıkça kabul edildiğini, davacının müvekkiline olan borcuna karşılık olarak verdiği senede kötü niyetli olarak itiraz ederek kendi kusurundan faydalanmak istediğini, hiç kimsenin kendi kusuruyla sebebiyet verdiği durumdan faydalanmasının hukuk düzeni tarafından korunmayacağını, bu sebeple müvekkiline borcu olmadığının ispat külfetinin davacıda bulunduğunu, ispat külfetinin değerlendirilmesi sonucu verilen istinafa konu edilen kararın açık bir şekilde yasaya ve usule aykırı bulunduğunu, davanın menfi tespit davası olmadığını, menfi tespit davası olarak nitelendirilek karar verilemeyeceğini, bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; takibe dayanak senette alacaklı borçlu sıfatının birleşip birleşmediği, burada varılacak sonuca göre kanıt yükünün tayini hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bonodan kaynaklanan menfi tespit davasıdır. istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
TTK.’nın 673.maddesi hükmüne göre de poliçe bizzat keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi keşideci üzerine veya bir üçüncü kişi hesabına da düzenlenebilir. Ancak TTK.’nın 778.maddesinde aynı Yasanın 673.maddesinin yollama yapılmadığından bonolar açısından bononun borçlusu konumunda olan keşideci kendisini lehtar göstermek suretiyle bono düzenleyemez. Bir başka anlatımla, lehtar ve keşideci sıfatının birleşmesi durumunda düzenlenen senet bono niteliğinde sayılmaz.
Somut olayda dayanak senedin lehtar kısmında: ” …” e ibaresi yazılı olup, keşideci borçlu … ‘un ismi de düzenleyen olarak belirtildiğinden alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği görülmektedir. TTK.nun 778 .maddesi 673.maddesine atıf yapmadığından, bir kimse poliçelerde olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Diğer bir anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez.
Mahkemece davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği kambiyo senedi vasfı taşımayan belgeye dayalı olarak takip yapılamayacağı, davalı alacaklının alacağının varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece, yargılamanın HMK’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olmasına, kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip yasal düzenlemelere uygun isabetli, yeterli gerekçeyle karar verilmiş olmasına, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.224,31TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 306,07TL harcın mahsubu ile bakiye 918,24TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf posta giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK’nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 29/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Üye…
e-imzalıdır

Katip…
e-imzalıdır